Önce bütün dünyayı sarsan dehşet verici olayı hatırlayalım: 11 Eylül 2001 sabahı Amerika semalarında 4 uçak dolaşmaya başladı. Uçakların hedefine kilitlenmiş güdümlü bir füze gibi kullanılacağını kimse tahmin edemezdi. İkisi küresel sermayenin kalbi sayılan New York’taki Dünya Ticaret Merkezi’ne, biri ABD Savunma Bakanlığı Pentagon’a intihar dalışı yaptı. Sonuncusu ise yolcular ve korsanlar arasındaki mücadeleden sonra 150 mil uzakta, Pensilvanya kırsalında düştü veya düşürüldü… Olaylarda 19’u hava korsanı, yerde bulunlarla 2.974 kişi hayatını kaybetti. Kayıp 24 kişinin de öldüğü varsayılıyor. Hava korsanlarının Üsame Bin Ladin liderliğindeki El-Kaide militanı olduğu açıklanınca dünya medyası olayı ‘medeniyetler çatışması’ olarak yorumladı. Saldırı bahane edilerek önce Afganistan, ardından Irak işgal edildi. Müslümanlar töhmet altında bırakıldı. Başta ABD, batılı devletlerde Müslümanlar’a karşı işlenen nefret suçlarında artış görüldü. Müslüman topluluklara karşı önyargılı tutumlar sergilendi.
Aradan 8 yıl geçmesine rağmen önyargılar kırılmış değil. Özellikle havacılık sektöründe dengeler daha hassas. ABD’nin başını çektiği pek çok batılı ülke Ortadoğu’dan ve Müslüman ülkelerden pilotluk eğitimi almak isteyenlere ya vize vermiyor ya da zorluk çıkarıyor. Ayrıca bu ülkelerin kendi ülkelerinde verdikleri pilotluk lisansı da kabul edilmiyor. Hal böyle olunca Türkiye bu alanda yeni bir cazibe merkezi oldu. Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü (SHGM) Avrupa Havacılık Emniyet Ajansı (EASA-European Aviation Safety Agency) üyesi olduğu için Türkiye’deki pilotaj eğitimi tüm Avrupa ülkelerinde geçerli. Verilen diploma ve sertifikalar ise akredite ediliyor.
2002’ye kadar Türkiye’de iç hat uçuşları özel havayolu şirketlerine kapalıydı. Dolayısıyla sivil havacılıkta pilot eğitimine fazla ihtiyaç duyulmuyordu. Mevcut pilotlar Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) tarafından yetiştiriliyordu. Ancak son yıllarda havacılık sektöründe büyük gelişmeler oldu. Sektörde çalışan sayısı iki kat artarak 100 binlere çıktı. Bu arada SHGM’nin denetiminde açılan uçuş okullarının sayısı 16’ya ulaştı. Artık TSK ve Eskişehir Anadolu Üniversitesi bünyesindeki Sivil Havacılık Meslek Yüksekokulu dışında da pilotaj eğitimi verilliyor. 2 yıl süren kurs sonunda bütün dünyanın tanıdığı pilot lisansıyla uçuşa başlanıyor. Bu yıl ilk kez yabancı ülkelerden de pilotaj eğitimi için Türkiye’ye öğrenci gelmeye başladı. Gelecek 10 yıl içinde Türkiye’nin en az 3 bin pilota ihtiyacı olduğu düşünüldüğünde uçuş okullarına ilginin artacağı öngörülüyor.
Uçuş Okulları Derneği Başkanı ve Tarkim Uçuş Akademisi’nin sahibi Faruk Bayındır Dışişleri Bakanlığı’nın bütün konsolosluklara yazı gönderdiğini ve Türkiye’deki pilotaj eğitiminin dünyaya duyurulduğunu söylüyor. 11 Eylül’den sonra batılı ülkelerde Müslüman ülkelere karşı önyargı oluştuğuna dikkat çeken Faruk Bayındır, şu bilgileri veriyor: “Tercihlerini yurt dışından yana kullanan adaylar için Türkiye cazip bir ülke olarak öne çıkmaktadır. Çünkü Türkiye’deki pilotaj eğitimi Avrupa’daki diğer uçuş okullarından ucuz. Gerek kültürel, gerek tarihi ortaklık sebepleriyle Ortadoğu’daki öğrenciler Türkiye’yi kendilerine daha yakın buluyor. Ülkemizde dört mevsimin yaşanıyor olması, her türlü hava şartında uçuş eğitimi verilebilmesi açısından önemli. Öte yandan, 11 Eylül sonrasında Müslüman öğrencilerin ABD ve İngiltere’de pilotaj eğitimi alması zorlaştırılmış, vizelerde zorluklar çıkarılmaya başlanmıştır. Bu açıdan Türkiye’nin avantajı daha da ön plana çıkmaktadır.”
Türkkuşu Uçuş Okulu Genel Müdürü emekli Tuğgeneral Necdet Şendil, bazı Ortadoğu ülkelerinden öğrenci getirmek için Türk Hava Kurumu’nun da girişimlerde bulunduğunu belirtiyor. Türkiye’nin gerek coğrafi konumu ve hava şartları gerekse hava trafiğinin yoğunluğunun pilot eğitimi için çok uygun olduğuna dikkat çeken Şendil, “Fiyat konusunda da Türkiye uygun. Bu açılardan potansiyelimiz yüksek.” diyor. Uçuş okulu işinin yeni bir süreç olduğunu vurgulayan Şendil, SHGM ve Milli Eğitim Bakanlığı’nın bazı bürokratik engellemeleri kaldırması durumunda sektörün hızla gelişeceğini kaydediyor.
Türkiye’ye pilotaj eğitimi için bu yıl gelenlerden biri Hindistanlı Saurabh Avekar. Ülkesinde Boeing 737 tipi bir uçakta yardımcı pilot olarak görev yapan Avekar, “Lisansımı iyi bir uçuş okulu bularak Avrupa’da onaylı hale dönüştürmeyi düşündüğüm için Türkiye’yi tercih ettim.” diyor. Tarkim Uçuş Akademisi’nde eğitim gören Ummanlı Faras Al-Zadjali, Avrupa ve Avustralya’da çok sayıda uçuş okulu ile görüştüklerini; ancak kendisine yardımcı olunmadığını ifade ediyor. Al-Zadjali, “Tarkim’i arayana dek kimse bizimle ilgilenmemişti. Türkiye’den, hemen bize bilgi verildi, her safhada destek aldık. Vizeler, oturma izinleri... Aklınıza ne gelirse. Hemen Türkiye’ye geldik. Türkiye’de insanlar bize hep sıcak.” diye konuşuyor. Tarkim’in sahibi Faruk Bayındır yabancı öğrencilerin Türkiye’ye döviz getirdiğini de hatırlatıyor. İlk yıl olmasına rağmen 10 yabancı öğrencinin Türkiye’ye geldiğini anlatan Bayındır, şu değerlendirmeyi yapıyor: “Hedefimiz yılda 100 yabancı öğrencidir. Sadece eğitim getirisinin 60 bin dolar olduğu düşünülürse ülkeye kazandırılan döviz 6 milyon dolar olacaktır. Bu insanların Türkiye’de bulundukları süre içerisinde barınma, yeme, içme ve diğer harcamaları düşünüldüğünde bu rakam 7 milyon dolara ulaşacaktır.”
PİLOT OLMAK İÇİN NE YAPMAK GEREKİYOR?
18 yaşını doldurmuş olmak, en az lise ve dengi okuldan mezun olmak ve ileri derecede İngilizce bilmek ve havacılıkla ilgili anlaşmalı hastanelerden alınacak sağlık raporu, pilot olmak isteyen adaylar için asgari şart. Türkiye’de pilotluk eğitimini TSK dışında Eskişehir Anadolu Üniversitesi ve Özel Uçuş okulları veriyor. Anadolu Üniversitesi’nde 1 yılı hazırlık olmak üzere 5 yılda verilen üstelik Öğrenci Seçme Sınavı (ÖSS) ile giriş yapılabilen pilotaj eğitimini Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı özel uçuş okulları 12 ila 18 aylık süreç içinde verebiliyor. Türkiye’de pilotluk için bir kişinin 50 ila 65 bin doları gözden çıkarması gerekiyor. Bu yüzden pilotluk ‘zengin mesleği’ diye de isimlendiriliyor. Pilotluğun kendi içinde aynen sürücü belgelerindeki sınıflandırmalar gibi farklı lisansları var. Bunlar şöyle:
ATPL (Havayolu Nakliye Pilotu Lisansı/Airline Transport Pilot Licence): Havayolu Nakliye Pilotu olmak için alınması gereken lisans programı. Sertifika programı dâhilinde 650 saat yer dersi ve 200 uçuş saatini doldurup Frozen ATPL sahibi olabilirsiniz. Bundan sonra herhangi bir uçağın tip eğitimini alıp herhangi bir havayolunda uçmaya başlayabilirsiniz.
PPL (Hususi Pilot Lisansı/Private Pilot Licence): Amatör olarak tek motorlu uçaklarda uçuş yapmak isteyenler için uygulanan bir program. Havayolu nakliye pilotu olma yolunda da atılması gereken ilk adım. Lisans, 120 saat yer dersi ve 45 saat uçuş eğitimini içeriyor. Yapılacak sınav ve uçuş kontrolü sonucunda PPL(A) lisansı alan pilotlar, lisans numaralarıyla havacılık dünyasına giriş yapmış oluyor. Bu lisansa sahip olan pilotlar ticari uçuş yapamıyor, yolcu taşıyamıyor; ancak kendi uçaklarını kullanabiliyor.
CPL (Ticari pilot lisansı/Commercial pilot licence): Yolcu taşıma, turistik ya da başka özel amaçlarla ticari gelir sağlayan uçuşları gerçekleştirmek için alınması gereken lisans.
Aksiyon
Yorumlar Tüm Yorumlar (12)