29 Nisan 2008, Salı 08:13:57

Havaalanında kelepçeli kadın!

Vatan Gazetesi yazarlarından Dilek Öner, Sabiha Gökçen havaalanında tanık olduğu ilginç olayı köşesine taşımış. İşte o yazı...

Olay İstanbul Sabiha Gökçen Havaalanı’nda geçiyor...
Ellerinde bavullarıyla herkes x-ray’den geçmek için sıraya girmiş yavaş yavaş ilerliyor.
Sıra 25, bilemedin 27 yaşındaki genç kadına geliyor.
Kadın çok hoş. Güzel de...
Ama abartılı hiçbir tarafı yok. Gayet hanımefendi giyinmiş, sıradan ama düzgün yani...
Kot pantolon, içine hoş bir fular bağladığı pembe bir yağmurluk...
A-ha!
Pembe yağmurluk!
Tam da, “Ne yani? İlle de abuk sabuk mu giyinmesi gerekiyor?” diyecektim ki, bu yağmurluk, senaryoyu bozdu.
Pembe yağmurluk tabii ki bir gösterge değil ama bir fırlamalık var yani...
Neyse...
Sıra genç kadına geldiğinde herkes gibi o da valizini x-ray’in bandına koyuyor. Valiz oradan, kendisi de yürüyerek alandan içeri girerken...
İşte tam o sırada...
Polis genç kadına şöyle bir bakıyor ve soruyor:
- Siz polis misiniz?
- Hayır.
- Valizinizde kelepçe var da...
Bu cümleden sonra sanki orada hayat 30 saniyeliğine duruyor. Polis, genç kadın ve sıradakilerin olayı idrak etme süresi...
Şimdi oradaki durumu tahmin edin.
Polis biraz şaşkın...
Sıradakiler hiç konuşmuyor ama sırıtıyorlar...
O ifade vardır ya...
Bir polise, bir genç kadına, bir de yanındakine bakarak konuşmadan sırıtılır.
Aynen öyle...
Genç kadınsa...
Ayyy...
Çok fena!
Çok!
Mırın kırın bir şeyler geveliyor...
Bu arada her zaman bir an önce içeri girmeye çalışan sıradakiler, öyle bir ağırdan alıyor ki...
O kutuya bıraktıkları cep telefonlarını, saatlerini yavaaaş yavaş alıp yavaaaş yavaş takıyorlar.
Sırıtarak tabii...
Olayın sonunu görmek için...
Sonunu da değil, ne olacak ki sonunda? Sanki kadın onları da kelepçeleyecek?
Veya sanki;
“Sen oradaki, mavi kazaklı... Akşam gel, beni kelepçelemene izin veriyorum” diyecek!
O oyalanış, olayı biraz daha yaşayabilmek için...
Yoksa, “Ne bakıyon?” değil mi?
Netekim, haklı çıkıyorlar...
Oyalanmakta yani...
Valizi açılıyor, polis kelepçeyi çıkarıyor.
Orada hayat, 30 saniyeliğine yine duruyor.
Niye?
Çünkü kelepçe bildiğiniz kelepçe de...
Kırmızı ötrişe sarılı kelepçe...
Ayyy...
Anlatırken hep kendimi kadının yerine koyuyorum da, bu “Ayyy...” ondan yani..
Ha, bu arada yanlış anlaşılmasın, genç kadının değil, sıradakilerden birinin anısını anlatıyorum...
Niye anlatıyorum biliyor musunuz?
Birkaç neden yazayım, siz birini seçin...
* “Kelepçeyle havaalanına gitmeyin. X-ray’lerde görünüyor.”
* “El âlem âlemlerde, siz n’apıyorsunuz?”

Havaalanında kelepçeli kadın!

Yorumlar

Bu haber için henüz yorum gönderilmedi.

Yorum Gönder

Kalan karakter 1000