Havacılık sektöründe yalapşaplık dönemi...
Hava yolu şirketlerine üç konuda gıcık oluyorum.
İlki yalapşap yapılan pilot anonsları!
Bu anonslar gün geçtikçe de yalapşaplaşıyor. Uçak tam inmek üzere biz "ha düştük ha düşeceğiz" diye gerilmişken birden kaptan pilotun sesi duyuluyor.
Beklenen; kaptan pilotun yolcuları rahatlatacak bir ses tonunda hatta zaman zaman da espri yaparak konuşması ve gerilimi dağıtması... (Bunu ABD'li pilotlar mükemmel yapıyor.)
Neredeeeee... Bizimkiler bırakın gerilimi azaltmayı, arkalarından atlı kovalıyormuş izlenimi veren bir acelecilikle anonsu bitiriyor, sanki kaptan köşkünde bir sorun varmış izlenimi yaratarak gerilimi artırdıkça artırıyorlar.
Oysa uçakta yolcularla kurulan iletişimin tek nedeni var: Gerilimi, korkuyu azaltmak ve yolcunun huzurlu bir yolculuk yapmasını sağlamak...
Sanırım bazıları biletler ucuzlayıp, hizmetler sınırlanınca korkudan da tasarruf edildiğini düşünüyor ya da bazı uçuş kurallarını yalaplaştırabileceklerini...
İkinci gıcık olduğum konu ise bazı düşük maliyetli hava yollarının bagaj ağırlıkları konusunda artık sineğin yağını çıkaracak hale gelmeleri. Uçağa 20 kg bagaj yükleme hakkınız var. Tartı sonucu bagajınız 21 kg gelse ek 1 kg için sizi sürüm sürüm ödeme kuyruklarında süründürüyorlar.
Bu çok ayıp... Hani gelir bagaj 24-25 kilo, beş kilo fazla için ek bir ödemenin de bir rasyoneli olur. 1 bilemedin 2 kilo için ek ücret istemek ise biraz aç gözlülüğe giriyor.
Üstelik 2 kg ek bagaj ücretini ödeyip uçağa biniyorsun. Bakıyorsun yanında 140 kg bir minik... Sen ise 75 kilosun, bavulun da 22 kilo, uçağa yüklediğin ağırlık 97 kilo...
Miniğin ise kendi 140 kg, 20 kg de bagajı, uçağa yüklediği ağırlık 160 kg...
Yani miniğin 63 kilo fazlası var ama 2 kilo için bagaj ödeyen sensin!.. Bu biraz haksızlık olmuyor mu?
İşin ilginci de her geçen gün yalapşaplaşan anonslara ve fazla bagaj sömürüsüne Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü'nün ses çıkarmaması...
Yoksa gıcık olmam gereken kurum havayolu şirketleri değil de Sivil Havacılık Kurumu mu?
Yoksa Ulaştırma Bakanı mı?
Yoksa Başbakan mı?
İşi Başbakan'a kadar getirip biraz abarttım sanırım, ben yine dönüp havayolu şirketlerine gıcık olmaya devam edeyim.
Üçüncü olara Pegasus'a gıcık oluyorum. O Pegasus yok mu o Pegasus... On gün önce Londra'dan dönerken havada beni susuz bıraktı... Karnım toktu, "paralı" yemek almadım. Önce "paralı" yemek alanlara servis yaptılar, benim "su istiyorum" taleplerimi ise tam iki saat boyunca takan olmadı!
Bu işkence değil de nedir! Kusura bakmayın ama biz buna iş modeli falan değil resmen tüketiciye eziyet diyoruz!
Yöneticimiz uyuyor mu?
Ali Atıf BİR
BUGÜN
Yorumlar Tüm Yorumlar (92)