Üç yeri yazdım iki gün önce... Dedim ki, fiyatlar uçuyor, “İstanbul Kempinski’de bir odanın fiyatı 1750 euro...”
Neredeyse 3.5 milyar lira...
Bodrum Türkbükü Maça Kızı’nda oda fiyatları 650-700 euro’dan gidiyor...
Neredeyse 1.5 milyar lira...
Ve Pegasus Havayolları’yla Bodrum-İstanbul uçtum 243 YTL...
Üstüne bir de uçakta içtiğim domates suyunun 4 liralık fiyatını, telefonla yer ayırtma karşılığı 26 lirayı da benden tahsil ettiler...
Meğerse Bodrum, Çeşme, Marmaris, Antalya’da “el yakan fiyatlar, patlayan rakamlar”la ilgili nasıl bir yaraya basmışım ki dört bir yandan feryatlar yükseldi, her taraftan haykırıyorlar geliyor “Ne olur durmayın yazın” diye...
Yazacağım...
Yer yer, isim vererek yazacağım...
Ama önce, Pegasus Havayolları Genel Müdürü’nün hiç labaluba etmeden, yokuşa sürmeden, ukalalık yapmadan, gönderdiği zarif bir açıklaması var, ondan söz edeyim...
“243 YTL’ye Bodrum Bileti” başlıklı yazınızı ilgiyle okuduk ve fiyatlandırma politikamız hakkında bilgi verme gereği hissettik diyor Sertaç Haybat...
Erken rezervasyona ucuz bilet sistemini ilk kez kendilerinin Türkiye’ye getirdiğini söylüyor:
“Sizin 243 YTL’ye uçtuğunuz uçakta, 20 misafirimiz uçuşlarını 20 YTL’den başlayarak en düşük fiyatlarla gerçekleştirdi...”
Yani diyor ki Genel Müdür, “Erken rezervasyon yaptırma durumunda 20 YTL’ye bile Bodrum-İstanbul uçma olanağınız var... Zaten 590 bin misafirimiz bu yolla en düşük fiyattan bilet alıp seyahat etti...”
Önce Genel Müdür’e teşekkürler...
Anlattıklarından değil, anlatma biçiminden...
Yazıyı ilgiyle okuduk demiş bir...
Hiç öyle bilgileri yalanlamaya kalkmamış, afra tafra yapmamış, gayet sade anlaşılır kendi fiyat politikasını anlatmış...
Üstelik bu yolla ben 243 YTL öderken aynı uçakta 20 yolcunun da 20 YTL civarında paralarla uçtuğunu anlatmış...
Demeye getirmiş ki, “Sen de erken rezervasyon yaptır... Sen de bedavaya yakın uç...”
Evet ben biletimi son dakika aldım...
Bu fiyat da son dakika bilet fiyatı...
Madem Genel Müdür açık davrandı ben de ona açık davranayım ve bir ipucu vereyim...
Bileti kaça satarsanız satın, sakın uçaktaki servisi paralı yapmayın...
Bugün otobüs şirketleri şehirler arası yolculukları sürekli bilabedel ikramlarla yürütüyorlar...
İkram, parasız yiyecek içecek servisi Türkiye’deki insanın en fazla hoşuna giden, en mutlu olduğu, en fazla adam yerine konduğunu hissettiği alanlardan biridir...
“Lowcost (düşük bedelli) havayolları şirketleri dünyada böyle yapıyor demişsiniz...”
Yapabilir... Siz yapmayın...
Burası Amerika değil... Türkiye...
Hostese dikkat ettim, koskoca uçak tıklım tıklım gitti geldi...
Kimse bir şey satın almadı...
Uçakta yolcudan meyve suyu için para istemek ona hakaret gibi geliyor, kendini aşağılanmış hissediyor...
Biletleri 25 YTL’den başlatın ama servisi mutlaka bedava yapın...
Son söz:
Anlaşılıyor ki benim bilet için ödediğim 243 YTL, ucuz uçan yolcuları karşılama fonuna gitmiş...
Öyle olsun...
Ama hosteslerin kıyafeti mutlaka değişsin...
Etek giydirilsin, o tulumlar mutlaka çıkartılsın...
Reha Muhtar / Vatan
Yorumlar Tüm Yorumlar (8)