Turgut Yıldız, son yılların gözde bilgisayar oyunlarından biri olan Microsoft Flight Simulator'ın sıkı bir müdavimi. Gerçekçi grafiklerle insanları ekran başına kilitleyen bu oyun, oyuncularına gerçek bir uçuş deneyimi yaşatıyor. Bu yüzden de Yıldız, iş seyahatlerin bir gece öncesinde mutlaka bu oyunu oynayıp gideceği noktayı test ettiğini söylüyor.
Turgut Yıldız, lojistik sektörünün kuşkusuz en tecrübeli isimlerinden başında geliyor. 20 yıl önce TNT Türkiye'ye girdiğinde finans müdürü olarak işe başlamış, dört sene sonra da genel müdür koltuğuna oturmuştu. 16 yıldır da aynı koltukta oturmaya devam ediyor. Üstelik ilk günkü heyecanıyla... Kendisine yöneltilen "Bunca senedir aynı şirkettesiniz sıkılmadınız mı?" şeklindeki sorulara ise "Aksine bizim iş öylesine heyecanlı ki, günlerin nasıl geçtiğini bile anlamıyorum" cevabını veriyor.
TNT Türkiye'de uzun yıllar hızlı uluslararası taşımacılığa fokuslanmış bir şirket. Bu alanda da yüzde 34 pazar payıyla DHL'nin hemen ardından ikinci sırada yer alıyor. 750 personeli, 350 aracı, 23 şubesi ve 12 acentası bulunuyor. İhracat-ithalat yılda yaklaşık 2.5 milyon adet gönderi taşıyor. Şirketin şu anki gündeminde ise yurtiçi kargo taşımacılığı var. Yurtiçi, Aras ve MNG'nin hakim olduğu yurtiçi taşımacılık pazarında etkin olmayı hedefliyor.
Turgut Yıldız'la röportaj için sözleştiğimde neleri konuşacağımı kafamda çoktan kurmuştum bile. O yüzden Hillside Trio'daki evinde buluştuğumuzda kendimi bir anda koyu bir sohbetin içinde buldum. Her ne kadar konudan konuya atlasak da, söz dönüp dolaşıp hep Flight Simulator'e geldi.
Malum, Flight Simulator son yılların en gözde oyunlarından biri. Microsoft'un bu eşsiz oyunu, iş dünyasında da giderek popülerleşiyor. Gerçek bir strateji oyunu olmasının yanı sıra stres atmak için de biçilmiş kaftan.
Bilmeyeler için kısaca özetlemek gerekirse, Microsoft, Flight Simulator olarak isimlendirdiği uçuş simulatörünü 80'lerin başlarından beri geliştiriyor. Gerçekçi grafikler ve uçuş mantığı içeren oyunda, tıpkı gerçek bir pilot gibi uçuş deneyimi yaşıyorsunuz. Şehirlere yaklaştığınızda caddelerde ilerleyen otomobiller görüyorsunuz, kumsala uzandığınızda martı sürüleri karşınıza çıkıyor. Dünyadaki tüm havaalanlarının birebir kopyalarına uçak indiriyorsunuz. O gün Londra'da hava koşulları gerçekte nasılsa oyunda da aynı şartlarla uçuş gerçekleştiriyorsunuz.
Flight simulator'e ilginiz nasıl başladı?
Çok fazla uçuyorum ve uçaklara karşı öteden beri ilgim var. Teknolojiye de ilgi duyuyorum. Tüm bunlar bir araya gelince kendimi bir anda Flight Simulator kullanırken buldum. Dört yıl oldu sanırım. Önce eksi versiyonuyla başlamıştım. Şu an Gold versiyonunu kullanıyorum. Bu versiyonu oldukça gelişmiş ve tüm uçaklar bulunuyor.
Bu oyun için özel bir sistem de kurmak gerekiyor.
Doğru. Yüksek bir bellek gerektirdiğinden güçlü bir bilgisayar, yüksek çözünürlüklü bir ekran gerekiyor. Ben de böyle bir sistem kurdum evime. Tabii çok daha gelişmiş sistemler kurmak mümkün ama şimdilik işimi görüyor. Özel joystick'im, kaskım ve kulaklığım da var. Biraz daha geliştirmeyi de düşünüyorum. Özel titreşimli koltuklarından da bir tane almak istiyorum.
Oynayan arkadaşlarımdan biliyorum, epey emek verilmesi gereken bir hobi bu...
Evet, o uçakları uçurmak hiç de kolay değil. Çalışmak ve ciddi zaman ayırmak gerekiyor. Boing 737 ve 747 gibi uçakların eğitimini aldım internet üzerinden. Şu an pilotluk brövem de var. Küçük ve büyük uçakları kullanabilecek kadar bilgiye sahip oldum bu eğitimler sayesinde.
Çok gerçekçi bir oyun değil mi? Her şey birebir.
İnanılmaz. Dünyanın istediğiniz noktasından istediğiz noktaya uçak uçurabiliyorsunuz. Üstelik her şey aynı. Örneğin İstanbul Atatürk Havalimanı'na inerken Sabancı Center binalarını, boğaz köprülerini görebiliyorsunuz. Havalimanlarının yönleri de aynı. Gerçek bir pilot nasıl iniş yapıyorsa sizinde aynı inişi yapmanız şart. Yoksa uçağı düşürüyorsunuz.
Ben de denemiştim, kule ile konuşmak ilginç oluyor.
Tabii işin zevkli taraflarından biri de bu. Kule ile konuşup uçuş ve iniş izni almanız gerekiyor. Pist doluysa havada dolaşmanızı söylüyor örneğin. Özetle bir pilotun gerçek hayatta yaşadığı tüm tecrübeleri siz orada bilgisayar karşısında yaşıyorsunuz.
Oyunda hangi uçakla uçmayı tercih ediyorsunuz?
Airbus'a bir türlü alışamadım. Boeing 737'de daha rahatım.
Sizi bu oyunda çeken nedir? Anlatırken bile keyif aldığınızı görüyorum.
Çünkü gerçekten uçuyorsunuz. Uçuşun tüm safhalarını yaşıyorsunuz. Müthiş bir gerginlik, heyecan ve adrenalin var bu oyunda. Örneğin o gün gerçekten hava durumu nasılsa o koşullarda uçuş yapıyorsunuz. Yağmursa yağmur karsa kar. Ben başarısız olmayı sevmem. Bu oyunda da başarısız olmamak, uçağı sağ salim indirebilmek için epey bir enerji harcıyorum.
Genelde nerelere uçmayı tercih ediyorsunuz?
Türkiye içinde de uçuyorum, dışında da. Genelde zor havaalanlarını denerim ama. Mesela Isparta'da yaşanan faciadan sonra o havaalanı gerçekten zor mu diye Isparta'ya uçuş gerçekleştirmiştim. Fakat ilginç bir alışkanlığım da var. Örneğin bir iş için Londra'ya mı gitmem gerekiyor. Önce kendim o rotada uçarım. Sonra seyahatimi gerçekleştiririm. Her uçuş öncesi bunu yaparım. Böylelikle kendimi hazırlamış da olurum.
Gerçek uçuşlarda o zaman kaptanın her hareketini dikkatlice izliyorsunuzdur.
Tabii. Ben uçuşlarda hep pencere kenarını tercih ederim. Bunun sebebi uçarken nerelerden geçtiğimi net olarak görebilmek. Uçuşlardan bir gün önce sanal uçtuğum için pilotun nasıl hareket edeceğini de kestirebiliyorum. Bazen gerçekten kabine girip uçağı uçurmak istediğim de oluyor. (Gülüyor)
...
Kaynak: Referans
Yorumlar Tüm Yorumlar (11)