“Kulis” bilgisi olarak aktardığım Lufthansa’nın bu çekincesi, boşuna değil: Uçuş güvenliği ile maliyet olmak üzere, iki boyutlu bir arka plana dayanıyor. Uzun anlatımlara gerek yok: İnternete “Lufthansa ve kuş” sözcüklerini yanyana yazmanız, bu havayolu devinin atlattığı sayısız tehlike hakkında yeterince fikir veriyor: Yolcuların can güvenliği, uçak filosunda meydana gelen hasarlar, zaman kaybı ve şirket bilançosuna yansıyan onarım maliyetleri, yolcu sigorta bedelleri...
Cengiz-Kolin-Limak- Kalyon-Mapa OGG’yi Türkiye’nin alanında en önemli isimlerden biri kabul edilen bir “ornitolog” bilim adamı ve ekibiyle çalışma yapmaya yöneltmiş.
Ekip, hayli meşakkatli bir iş olan “kuş gözlemi”ni halihazırda sürdürüyor. Özel ses sinyali ve radar sistemleriyle, kuşların, binlerce yıllık doğal göç güzergâhlarını, değiştirmenin ne kadar olanaklı olduğunu araştırıp bir rapor sunacak.
Gerçekten de dünyanın pek çok yerinde, kuşların uçuş güvenliğine dönük “tehdidini” en aza düşürecek “kuş kovucu” sistemler geliştiriliyor.
Dahası, DHMİ (Devlet Hava Meydanları İşletmesi) ile TÜBİTAK’ın bu konuda ortak geliştirdiği KUŞRAD projesinde sona yaklaşıldığı haberlerini de okuyoruz.
Ancak yapılan çalışmanın; göçmen kuşların dünyadaki üç büyük göç güzergâhından biri olan İstanbul Boğazı’nda, bu “tehlikeyi” sıfırlayacak bir sisteme ne kadar geçit vereceği ancak rapor bittiğinde ortaya çıkacak.
Yorumlar Tüm Yorumlar (50)