Sabiha Gökçen Havalimanı Genel Müdürü Gökhan Buğday’ın soruları yanıtladığı Sorun Cevaplasın, merak edilenlere yanıt aradı.
Sabiha Gökçen Havalimanı’nın devriyle konuşmaya başlayan Gökhan Buğday; “Sabiha Gökçen’i bizden önce Heaş işletiyordu. Yapılan ihale sonucu üçlü konsorsiyumla işletmek hakkını kazanarak 1 Mayıs 2008’de havalimanını devr aldık. Çok kısa sürede yolcu kapasitesini 3.5 milyondan 4.5 milyona çıkardık. Burası Anadolu Yakası’nın tek havalimanı olması nedeniyle ve havacılıktaki gelişme göz önüne alındığında oldukça ilgi çekiyor. Kargo antrepoları, akaryakıt ve yer hizmetleri alanları da ihale içindeydi. Kargo ve yer hizmetleri bizim için de önemli yer teşkil ediyordu. Kargo konusunda gelişmek mümkün. Yer hizmetleri de emek isteyen bir alan. Çelebi’nin gelecek olması bizim için avantaj. Hatta Havaş ve TGS’yi de bekliyoruz. Biz, tekelci zihniyete karşıyız” dedi.
Otopark konusuna da değinen Buğday, 4 katlı otoparkının bulunmasının yanı sıra 850 araçlık açık alan otoparkının da olduğunu ve gelişmeye uygun alanların var olduğunu da ifade etti.
YENİ TERMİNALİN ÖZELLİKLERİ
Yeni terminal havalimanımıza çok şey katacak. Çok ferah ve büyük olacak. Bu da artış ve kazanç anlamına geliyor. Çok güzel bir çalışma oldu. Emeklerimize değdi. Dış hat gidiş ve iç hat gidiş salonları ortak olacak. 4 kişiye düşen alan yeni terminalde 1 kişiye düşecek. Yolcu rahatlıkla dolaşıp, vakit geçirebilecek. Pasaport bankolarında barkot okuyucu sistemini oturttuğumuz zaman bekleme süresini de azaltmış olacağız.
3. HAVALİMANI KONUSU
İstanbul çok hızlı büyüyen bir şehir. İstanbul’un yolcu sayısı da zaman geçtikçe artışa geçiyor. Bu nedenle 3. havalimanı mantıklı görünüyor. 60 milyon yolcu kapasitesi olacağı söyleniyor ama sanırım iki havalimanının ortak kapasitesinden bahsediliyor. Çünkü bir havalimanının 60 milyon yolcu kapasitesi olacağı düşünülürse İstanbul’un 120 milyon kapasitesine ulaşması anlamına geliyor. Ama şunu da belirtmek isterim ki Sabiha Gökçen Havalimanı’nın 30 milyon yolcu kapasitesine ulaşması mümkün. Eğer 2. pisti yaparsak, bağımsız bir pistin olması yolcu kapasitesinin 40 milyon olması anlamına geliyor.
Yolcu kapasitesini artırmak için çalışmalar yapıyoruz. Özellikle uluslar arası havacılık fuarlarında şirketleri havalimanımıza çağırıyoruz. Hem İstanbul’u hem de havalimanımızı pazarlıyoruz. Havalimanımıza gelen yolcu portföyünü belirleyip bu verileri şirketlere yönlendirerek İstanbul’a gelmeleri için ikna etmeye çalışıyoruz. Şu an için toplamda düzenli olarak havalimanımıza uçan şirket sayısı 61. Biz bu sayıyı yükseltmek için çalışmalarımız aralıksız sürdürüyoruz. Ayrıca yeni gelecek olan şirketlere yer hizmetleri alanında, akaryakıtta ve kargo alanında indirim uygulayarak onları tahrik etmeye çalışıyoruz. Lufthansa charter uçuşlarını havalimanımıza yapıyor. Etihad ve KLM de kargo uçuşlarına başlayacak. Bunların yanında çalışan sayımızı da artırmayı hedefliyoruz.
2013 hedeflerimiz arasında A380 uçağının havalimanımıza inmesini sağlamak var. Bunu yapabilirsek dünya markaları Sabiha Gökçen’i tercih edecektir.
SENDİKA İLE YAŞANAN ÇATIŞMALAR
Yer işletme alanında belli sorunlar yaşandı. Kanunsuz grevler yapıldı. Bu greve Hava-İş’in tabi ki katkısı oldu. Çalışanlar ramp departmanını işgal ettiler. Biz de kolluk kuvvetleriyle onları oradan çıkarmak zorunda kaldık. Çok ilginç istekler var. Şu an hukuk süreci devam ediyor. Neyin doğru neyin yanlış olduğunu ben de bilmiyorum. Ama biz sadece kanunun bize verdiği yetkiyi kullandık. Personeli işten çıkarmak beni üzüyor ama fazla da yapacak bir şey yok. Keşke yaşanmasaydı. Daha iyi işlerde çalışmalarını diliyorum.
Yeni terminalin açılışının 29 Ekim’deki protokol yoğunluğu nedeniyle 31 Ekim’e kaydırıldığını, Kasım ayında operasyonların başlayacağını belirten Buğday, terminal üzerindeki torosların (tümsek görünümündeki tepeler) İstanbul’un 7 tepesini temsil ettiğini de sözlerine ekledi.
İşte programın tamamı:
1. BÖLÜM
2.BÖLÜM
3.BÖLÜM
Yorumlar Tüm Yorumlar (14)