2005 yılının Eylül ayıydı...
KTHY’ye ait Boing 737-800 ‘Karpaz’ uçağının Antalya Havaalanı’nda ‘kuyruk sürtmesi’ sonrasında seferlerde aksamalar yaşanmıştı...
Adını açıklamayan bir KTHY yetkilisi, Kıbrıs gazetesi muhabirine ‘tarihi açıklamalarda’ bulunurken, seferlerdeki aksamanın sadece ‘kuyruk sürtmesinden’ değil, aynı zamanda sisten kaynaklandığını söylemiş, şunları eklemişti:
“Uçakların sisli havalarda kalkış yapabilmesi için gerekli olan ILS cihazının alınması konusunda devlet yetkililerince çalışmalar yapılıyor.”
İnsan bu sözleri duyduğunda gülsün mü, kızsın mı, sevinsin mi, ağlasın mı, şaşırıyor...
Ercan Havaalanı’na 20 milyon dolarlık harcama yapılarak, Arap usulü tüm terminal binası parlayan mermerlerle donatılırken...
Çok sayıda satış mağazası yapılırken...
İki önemli güvenlik konusu ihmal edilmişti...
Bunlardan bir tanesi, uçakların her türlü hava koşulunda salimen iniş ve kalkışını sağlayan ILS (Instrument Landing System) cihazı, diğeri pist ortası ışıklandırmaydı...
ILS cihazı, sadece Avrupa’da değil, Türkiye’nin birçok havaalanında vardır...
Olmayanların bir tanesinde, yani Van’da karşılaşılan faciayı kimse unutmuş değildir...
Sisli ve aşırı yağışlı havalarda uçakları salimen indiren ve kaldıran bu sistemdir...
İşte bu nedenledir ki; yılın çok büyük bir bölümünü sisli havada geçiren İngiltere’deki havaalanlarına uçaklar güvenli bir şekilde inip, kalkabilmektedir...
Bu olayı, Ercan’ın bakıma alındığı dönemde sürekli gündeme getirmiş, deneyimli kaptan pilot ve uzmanların görüşlerini de yansıtarak tüm yetkilileri uyarmıştık...
Ne var ki; uyarıları dikkate alan olmadı...
Hatta dönemin Ulaştırma Bakanı “Senede 2 gün sis oluyor diye havaya atacak 2 milyon dolarımız yok” demişti...
O dönemin bakanına, bir kaptan pilot şu sözlerle karşılık vermişti:
“Ben yılda en az 15 kez sis nedeniyle Ercan üzerinden Antalya’ya dönüş yapıyorum.”
Her dönüşte, yolcuları Antalya’daki otellerde yatırıyorsunuz...
Uçağın yakıt masrafını artırıyorsunuz...
Zaman kaybına ve yolcuların perişanlığına yol açıyorsunuz...
Gelelim pist ortası ışıklandırmaya...
Deneyimli Kaptan Pilot Ergene Işıksal şöyle diyordu:
“Sisli ve yağmurlu havalarda güvenli iniş ve kalkışlar için pist ortası ışıklandırma şarttır. Üstelik bunun fazla bir maliyeti de yoktur.”
Fakat, Ercan’ın her yanını parlak mermerlerle kaplayıp, 20 milyon doları gösterişe harcayan ‘parlak beyinler’ bunu da dikkate almadılar...
“Ne gerek var canım” diyerek, kestirip, attılar...
Demek ki; sis olayı senede 2 kez olmuyor!..
Kış aylarında sık sık görüldüğü gibi yaz aylarında da sis olabiliyor ve Ercan’da ILS bulunmadığı için, uçaklar bu gibi durumlarda Antalya’ya dönüş yapmak zorunda kalıyor...
ILS konusunun önemini Sivil Havacılık Dairesi’nin eski yetkilileri ile çok kez konuştum...
Bir tanesi bununla ilgili olarak Amerika’da kurs gördüğünü belirttikten sonra, sistemin uygulamaya geçmemesi nedeniyle görevinden ayrıldığını söylemişti...
Şimdi bakıyorum, Sivil Havacılık çalışanları, ek mesai ödeneklerinin azaltılması nedeniyle ‘şok grevler’ yaparak, KKTC’nin dünya ile bağlantısını kesebiliyor, binbir zorlukla ülkeye getirilen turistleri perişan edebiliyor...
Güvenlik açısından ciddi sorumlulukları bulunan Sivil Havacılık çalışanlarının bugüne kadar, Ercan’daki güvenlik yetersizlikleri nedeniyle eylem yaptıklarına hiç tanık olmadım...
Sizler de olmadınız...
Bu, gerçekten anlaşılması zor bir durumdur...
İnsanların canı, devletin itibarı söz konusu olduğunda ‘hükümetleri dize getirecek’ eylemler yapılmıyor...
Ne zaman ki; ek gelirler bir miktar azalıyor, o zaman herkes sendikacıların arkasında ‘hak arayışına’ giriyor...
Yürekler acısı bir durum...
Bize hiç yakışmıyor!..
Reşat AKAR
KIBRIS GAZETESİ
Yorumlar Tüm Yorumlar (8)