Hele Bu Performans Dedikleri Ne Ola ki?

    Çok beğenilenler

  • sorular 26 Ocak 2016, Salı 12:40:46 Gelismis ulkeler gelismisliklerini tek seye borcludurlar o da insana yatirim! Bizde insana yatirim var mi varsa ne duzeyde ve kalitede? Calisanlarin verimi objektif,durust,adil sekilde mi degerlendiriliyor? Insanlari performansa tabi tutanlarin performanslarini kim,nasil denetliyor? Bu denetlemeler sonucunda sonuclar objektif olarak ele aliniyor mu? Ulkemizde calisan kesim yani yoneticiler,ust yonetimce,patronca ve calisanlar da yoneticilerce hep issizlikle tehdit edilerek,somurulerek,ezilerek calismiyorlar mi? Insanlara is hayatlarinda kendilerini gelistirme,kariyerlerini ilerletme firsatlari veriliyor mu? Sirketler buna ne kadar onem veriyor ne kadar zaman,isgucu,butce ayiriyor? Insanlari, performansi kotu diye kovup yerine baskasini almak yeniden sil bastan yapmak daha mi karli,dogru bir sey? Bu ulkede profesyonellik,insana yatirim,aidiyet kazandirma,verim,denetleme,basari olcme nasil bir anlam tasiyor,sirketler,patronlar bundan ne anliyor,gerekenler yapiliyor mu? Hic sanmiyorum! 0
    • CVP SORULAR 26 Ocak 2016, Salı 14:35:03 SİZİN VE MERKEZ RUMUZLU OKUR ARKADAŞIMIZIN YORUMLARINIZ BENİ ÖNÜMÜZDEKİ HAFTA BU KONUYU İŞLEMEYE İTTİ. ASLINDA BU TÜR YAZILARIN FAZLA OKUNMADIĞINI BİLİYORUM, YİNE DE TÜM YAŞADIKLARIMIZIN KÖKENİNDE ÇALIŞANLARIN "İNSAN " OLARAK GÖRÜLMEMESİ VE DE ONLARA KİRALANMIŞ BİR MAKİNE GÖZÜ İLE BAKILMASI VAR. TOPARLAYABİLİRSEM 01 ŞUBAT'DA YAZIŞIRIZ. TEŞEKKÜRLER EDİYORUM. 0
  • profesyonellik 25 Ocak 2016, Pazartesi 13:38:12 Ben de sayin Bas'a katiliyorum.Bu ulkede,bir-ikisi istisna hicbir kurum gercek anlamda profesyonel degil ozellikle de devlet kurumlari. Zaten aksi olsaydi dunya capinda bir yerde olurduk ama degiliz bu kafayla olmamiz da zor yazik ki. Profesyonellik, profesyoneller ile olur, torpille ise girip,makam sahibi olmuslarla ve onlara bu imkanlari verenlerle degil! Ulkemizde torpille bir ise girip,makam sahibi olmus biri ya da patronun,genel mudurun vs adami altinda calisan kendinden! olmayan,sevmedigi bir calisani ki isini iyi yapan,bilgili,tecrubeli varsayalim ,nasil durustce,profesyonelce degerlendirebilir ki? Duygular,sempatiler bu ulkede her daim on plandadir! Performans neye,hangi kistasa gore ve herkes adil nasil degerlendirilebilir? Cok zor. Ornek vermek ne kadar dogru ayri,Amerika'da buyuk sirketler genelde ust yoneticilerini calisanlarina yaptirdiklari anketlerle seciyorlarmis. Duydum inanamadim ama gercekmis ondan sonra sasirmadim neden beyinleri topladigina ve dunyaya hukmettigine! 0
    • pirefesyonel 26 Ocak 2016, Salı 19:56:01 Hayvanat bahcesi mudurunu, Tubitak gibi bir kuruma baskan yapan bir ulkede, hangi devlet kurumu profesyonel olabilir ki Allahaskina? 0
  • Tüm yorumlar

  • s.nın avukatı 30 Ocak 2016, Cumartesi 19:40:41 sistemden ziyade çalışanada bakmak lazım. adam bulunduğu yeri haketmiyor ya da eksik özelliğini davranışını söylediğinde sana düşman oluyor. sadece sistem değil, insanımızın özünde geribildirim yok. 0
  • Gelecek Genç Arkadaşlarımızın ellerinde 28 Ocak 2016, Perşembe 22:17:48 Çetin Bey,çok önemli bir konuyu ele almışsınız.Kurumlarda Performans degerlendirmesi tam olarak yapılabilse ülkemizinde kalkınmasına çok destek olacağı aşikardır.Her kurumda insan Kaynakları yöneticileri Performans ve Potansiyelin farklı olduğunu fark etmelidir.Performans ve Potansiyel matrixini bilmeli ve ekibini bilinçlendirmelidir.Bir çalışanın potansiyeli çok yüksek olup,performansı düşük olabilir veya potansiyeli düşük olup performansı iyi olabilir.Potansiyel ve performansı yüksek olan çalışanda o kurumun yıldızı olur.Bu fark her İnsan Kaynakları yöneticileri tarafından bilindiğine emin olmadığım için köşenizde paylaşmak istedim. 0
  • Merkez 28 Ocak 2016, Perşembe 12:42:46 Ülkemizde alışılagelmiş "rızıkın onda dokuzu ticarettedir", "işletmelerin kuruluş amacı kardır" vb. gibi cümlelerin yapılan işlerde devamlı ön planda tutularak insanı ön plana alacak kelimelerin gözardı edilmesi ne yazık ki iş hayatında çalışanlarımızı gittikçe motivasyon dışı bırakmaktadır. İş sahiplerinin çatışma kültürü ile işi genişletebilecek yöneticilere geçimsiz gözü ile bakması ve işlerine gelmemesi ne yazık ki vasıfsız,yenilikçi olmayan ve patronunun isteklerine yanıt veren yöneticlerle çevrelenmesine sebep veriyor. Bu da gittikçe rejeneratif bir olgu oluşturuyor. Bu gibi durumlarda şirket sahipleri şirketlerini satıp veya ortak alması durumunda belli bir ivme kazandırabiliyorlar.Aksi taktirde gelişen iş yaşam koşullarına ayak uydurabilmeleri çok zor oluyor.Burada en önemli konu eğer kendilerini iş ortaklarına teslim etmemişlerse İK Birimlerine düşüyor. HR rumuzlu okurun değindiği gibi İK Birimlerinde çalışanların belirli inceleme süreçlerinden geçmesi gerekiyor. 0
  • havacı 27 Ocak 2016, Çarşamba 19:06:11 çelebide acizane uçak operasyon elamanı olarakçalışırken,verilen tüm uçaklar için operasyonlara sağlıklı bitiriyorken..değerleme yapan şefler... yazın sıcakta kışın yağmur ve kar demeden çalışan beni ego tatmini için P/D düşük gösterip işten attılar...sonra nemi oldu o P/D düşük gösteren şefler birgün ansızın işten atılıverdiler...anlayana ders...mevla dünyada bile gösteriyor işte böyle ama ben keşke atılmasalardı dedim evliyddiler...cocukları vardı dedim..üzüldüm çok üzüldüm inan içim acıdı 0
  • HR 27 Ocak 2016, Çarşamba 14:14:45 Belki yazdıklarım icin ne alaka diyenler belki çıkabilir ama şu İK biriminde çalışanlarda bazı testlere değerlendirmelere tabi tutulsa çok iyi olacak. 0
  • Bir okuyan. 27 Ocak 2016, Çarşamba 12:13:03 Bizde de yapılıyor bu P/D Tüm departmanın taktir ettiği, çalışkan , efendi adama 2 verdiler, tüm departmanın uyuz olduğu varlığa da 4. Benim P/D mi de kendi şefim senelik izindeyken 15 gün vekâleten şefim olan varlık yapmış. Zaman öldürme işleri hepsi. 0
  • CVP PROFESYONELLİK 26 Ocak 2016, Salı 14:36:49 BU OLGULARI YAŞAYAN VE GÖRENLERİN SN. BAŞ'A KATILMAMALARI MÜMKÜN DEĞİL.AMERİKADAKİ UYGULAMAYI BİLEMİYORUM. BU GÜN SORACAĞIM. TEŞEKKÜRLER EDİYORUM. 0
  • Merkez 26 Ocak 2016, Salı 00:17:49 Türkiye de en önemli sorun İK çalışanlarının kendi aralarında olusturdukları bazı kuruluşları espiyonaj makinası olarak kullanarak şirket referranslarında kişiler üzerinde kullanmasıdır. Burada devamlı şirketler haklı çalışanlar haksız konumdadır. Bu nedenle önümüzdeki yıllarda çok önemli değişiklerin İK alanına yansıyacağı muhakkaktır. Özellikle son on yıldır dünyada geçerli olan ruhsal zeka yönetimi şu anda bu işlerle meşkul olan İK cıların çoğunun işine son vermesi muhtemeldir. Bilimden uzaklaştıkça yönetimi derinleştirmek mümkün görünmüyor. Ayrıca kendisini sağlama almak için şirketlerin İK birimlerine sızmış yöneticilerin bu işi yönetemeyeceği de ortaya çıkacaktır. İyi günler dileklerimle. 1
    • CVP MERKEZ 26 Ocak 2016, Salı 12:02:45 TEMEL AKSOY YÖNETİM VE LİDERLİK SAYFASINDA KONU İLE İLGİLİ ŞUNLARI YAZMIŞ. BİR ŞEYE DİKKATİNİZİ ÇEKMEK İSTERİM. BU GÖRÜŞ 2011 ARALIK AYINDA KALEME ALINMIŞ. YANİ BUNDAN 5 SENE ÖNCE. ÇALIŞANI İŞ GÜCÜ OLARAK GÖRME YERİNE “ İNSAN “ OLARAK GÖRMEK İÇİN ÖNCE TAKDİR KONUMUNDA OLAN KİMSENİN “ İNSAN “ OLMASI GEREKMEZ Mİ? BEN BİZDEKİ ŞİRKETLERİN BİRÇOĞUNUN “ KAR ODAKLI “ OLMAYI BIRAKIP “İNSAN ODAKLI “ OLABİLECEKLERİNİ DÜŞÜNEMİYORUM. VE DE İNŞALLAH YANILIYORUMDUR. BU KONUDA YANILMIŞ OLMAK BANA ZEVK VERECEKTİR. “DANAH ZOHAR, BUGÜNE KADAR BENCİLLİK, AÇGÖZLÜLÜK, KORKU VE ÖFKENİN HAKİM OLDUĞU İŞ HAYATINDA ASLINDA PAYLAŞMA, GÜVEN, YARDIMLAŞMA GİBİ POZİTİF DEĞERLERE DE YER OLDUĞUNU VE BUNLARLA BESLENEN ŞİRKETLERİN DAHA İYİ YERLERE GELECEĞİNİ SAVUNUR. ZOHAR’A GÖRE BUNU YAPABİLEN ŞİRKETLER “RUHSAL ZEKÂYA” SAHİP OLAN ŞİRKETLERDİR. EĞER BİR ŞİRKET ÇALIŞTIRDIĞI İNSANLARI “İŞ GÜCÜ” OLARAK GÖRMEK YERİNE ONLARI “İNSAN” OLARAK GÖRÜYORSA RUHSAL ZEKÂSI YÜKSEK BİR ŞİRKETTİR. RUHSAL ZEKÂYA SAHİP ŞİRKETLER İNSANLARIN “İŞ HAYATI” VE “ÖZEL HAYATLARI” GİBİ İKİ FARKLI HAYATLARI OLMADIĞINI, HERKESİN TEK BİR HAYATI OLDUĞUNA İNANIR. ŞİRKETİN RUHSAL ZEKÂSI SAYESİNDE HEM ÇALIŞANLAR BİRBİRLERİNE BAĞLANIRLAR HEM DE ŞİRKETE OLAN SADAKATLERİ ARTAR. ŞİRKETLERİN FARK YARATMASI RUHSAL ZEKÂ SAYESİNDE OLUR. BU ANLAMDA RUHSAL ZEKÂ, “DÖNÜŞTÜRÜCÜ” BİR GÜCE SAHİPTİR. DANAH ZOHAR, BİZİM BUGÜNE KADAR EZBERLEDİĞİMİZ, “ŞİRKETLER PARA KAZANMAK İÇİN VARDIR” FİKRİNİ YENİDEN DEĞERLENDİRMEMİZ GEREKTİĞİNİ SÖYLÜYOR İÇİNDE YAŞADIĞIMIZ ÇAĞDA ŞİRKETLER, İNSAN ODAKLI OLMAK ZORUNDADIR. EĞER ŞİRKETLER SADECE PARA KAZANMA HIRSIYLA DAVRANMAYA DEVAM EDERSE MİTOLOJİDEKİ ERYSİCHTHON GİBİ KENDİNİ YİYEN BİR CANAVARA DÖNÜŞECEKLER. (ERYSİCHTHON KUTSAL BİR AĞACI KESTİĞİ İÇİN TANRILAR TARAFINDAN CEZALANDIRILIR. ARTIK ERYSİCHTHON NE YAPARSA YAPSIN ASLA AÇLIĞINI DOYURAMAZ. DAHA FAZLA YİYECEK İÇİN KENDİ ÇOCUKLARINI BİLE SATAR VE EN SONUNDA DA KENDİ KENDİNİ YER). 0