07 Aralık 2015, Pazartesi
Çetin ÖZBEY
Çetin ÖZBEY [email protected]
  • İşveren kesimi herşeyi kağıt üzerinde kotarma gayretinde. Uçuş görev saatleri uçuş görevlendirme formları vs. vs. Herşey kağıt üzerinde normal görünüyor ancak gerçek hiç te öyle değil.sebep 1.devlet denetimi yok veya göstermelik. 2.yönetici kesimi alacağı maaşın derdinde patrondan çok patroncu. 3.hakkını araması gereken çalışan kesim derin bir korku ve biat içerisinde.vur ensesine al lokmasını pozisyonunda. 4.sendika deseniz sanduka olmuş. 5.bana dokunmayan yılan bin yaşasın ve her koyun kendi bacağından asilir anlayisi toplum içerisinde kemikleşmiş. Sen kendini koyun görürsen bacağından asan çok olur elbet...
  • siz de çirkin sözünü kullanmayın, bu "tür" için öncelikle hangi tür'e ait olduğunu tespit edelim, sonra da evrilmesini bekleyelim.
  • Piyanistin ornegine ben de ulkemizden bir ornek vermek isterim uygunsa. Birkac psikolog,toplum bilimci birlesiyorlar Taksim'de toplumun tepkisizliginin,umursamazliginin,bosvermisliginin,bana ne ve neme lazimciliginin ne boyutta oldugunu denemeye karar veriyorlar,birden bire hepsi bir agizdan ''yere cokun'' diye bagiriyorlar hemen herkes istisnasiz cokuyorlar sonra ''kalkin'' diye bagiriyorlar, kalkiyorlar sonra tekrar''yere cokun'' ''kalkin'' arka arkaya 2-3 kez bunu yapiyorlar sonra susup insanlari izliyorlar tepkileri ne olacak diye sok oluyorlar zira sustuktan sonra goruyorlar ki insanlar hicbir sey olmamis gibi yollarina devam ediyorlar! Bir kisi bile durup ''siz ne yapiyorsunuz? neden bu kadar insana boyle davraniyorsunuz'' demiyor,sorgulamiyor! Toplum yapimizin,kalitemizin ne oldugunun basit bir ornegi.Guven,itimat,insana deger verme,insanlik,durustluk bunlar artik bu toplumda olmayan seyler olanlar da somuru,biat,sukur,cikarcilik,adilik,yalan,hak yeme,insana deger vermeme vs!
  • Son derece dogru tespitler.bizim sektörde insan da ölmüş insanlık ta...

Sektörümüzde Hiçbir Şey Göründüğü Gibi Değil

Tepkisizliğin sınırı: Genelde bu tür yazıları iş yaşamı ile birleştirip, sonucunda yol gösterici bir şeyler söylemek isterim.. Elime bu deneme yazısı geçti. Okudum, bir daha, bir kez daha okudum .Anlatımı, bir şeye bağlamanın gereksiz olduğu düşündüm. O kadar açık ve doğru ki. Evet, bizim sektördeki yaşananlara çalışanların verdiği tepkiler, anlatımdaki virtüöz örneğinde de ileri. Nesimi? Bizimkiler alkışlamakla da kalmayıp bis, bis diye tempo da tutuyorlar.

Uluslararası üne sahip ünlü virtüöz piyanonun başına oturmuş ve salonu hıncahınç dolduran seyircilerin önünde, konserine başlamıştı. Ancak tuşlara basıp çalıyor görünmesine rağmen, telleri önceden sıkılmış olan piyanodan hiçbir ses çıkmıyor ve duyulmuyordu. Dinleyiciler ise yan gözle birbirlerine bakarak sanki bu durumda ne yapmaları gerektiğini sorar gibiydiler. Bir süre devam eden bu sessiz konserden sonra ünlü piyanist oturduğu yerden kalkarak büyük bir ciddiyetle dinleyicileri selamlarken salonda alkış sesleri yükseliyordu. Bu olay İngiltere’de yaşandı Bu olayı takiben ünlü piyanist kendisi ile röportaj yapan televizyon muhabirinin konserdeki toplum davranışına yönelik sualine “ İnsanlardaki tepkisizliğin nereye kadar varacağını öğrenmek istedim. Meğer sınırsızmış” cevabını verir

İnsan Düzelirse, Dünya da düzelir: Minik Aylan’ ın cesedi Bodrum sahiline vurduğu zaman dünya birbirine gitmişti. Bu kötü olayın bir şeylerin düzelmesine ön ayak olacağını düşünmüştük. Ondan sonra 185 minik daha boğuldu. Avrupa halen tartışıyor.

Aslında salt bu konu ile ilgili değil. Yaşamın her kesitinde olup bitenin hepsinin altında insanların çirkinliği yatmıyor mu? Bir arkadaşı tarafından rahatsız edilen çalışanın yüz vermemesi üzerine konuya müdahil olan ve de müsamahakâr davranmayan amirini arkadaşının şikâyeti üzerine sudan bahanelerle işten uzaklaştıran iki üst yönetici için yukarıda kullandığım “çirkin” yakıştırmasını yapmam sizce ayıp mı? Bana kalırsa iltifat. Bu tür bir olaya alet olup konuyu bile bile tasdik edenler için kullanacağım “çirkin “ sözü de bu tür için iltifat sayılmalı. Yaşamdaki bu tür çirkinliklere ilişkin örnekleri çoğaltmak tabii ki mümkün ve de bunların hepsinin altında bizler yatıyoruz. Hem yapıyor, hem de şikâyet ediyoruz.

Adam, bütün bir haftanın yorgunluğundan sonra pazar sabahı eline gazetesini alıp okumaya başladı ve "Bütün gün miskinlik yapacağım, beni bundan kimse alıkoyamaz" diye düşündü. Tam o sırada oğlu koşarak geldi, sinemaya ne zaman gideceklerini sordu. Adam, daha geçen haftadan oğluna sinema konusunda söz vermiş olduğunu anımsadı ancak hiç dışarı çıkacak hali yoktu. Bir bahane uydurması gerekiyordu. Gazetenin promosyon olarak dağıttığı dünya haritasını eline alıp yırtarak küçük parçalara böldü ve; "Eğer bu haritayı tekrar bir araya getirip düzeltebilirsen seni sinemaya götüreceğim." Dedi, sonrada keyifle gazetesini eline alıp " Kurtuldum. En iyi coğrafya hocası bile bu haritayı akşama kadar düzeltemez" diye düşündü.

Yarım saat içinde afacan koşarak babasının yanına geldi. "Babacığım, haritayı düzelttim. Artık sinemaya gidebiliriz değil mi?" Adam kulaklarına inanamadı. Yerinden fırlayarak oğlunun odasına koştu. Gördüğü gerçek olamazdı, buna inanmak çok zordu."Bunu nasıl başardın?" diye sorunca, çocuk gayet sakin bir şekilde yanıt verdi. "Bana verdiğin haritanın arkasında çok büyük bir insan resmi vardı. Ön sayfadaki haritaya hiç bakmadım bile. Arka sayfadaki İnsanı düzelttiğim zaman, dünya da kendiliğinden düzelmişti.

Evet, gerçekten de insanlar düzelirse dünyada düzelir.

Kazlar tilkiyi görünce işte tehlike der ve yan yola saparmış. Kazlar ve Tilkilerle ilgili çok fıkra var ama hiçbir kaz tilkiyi tanımayacak kadar aptal olamaz. Evet,  bazen insan yanılıyor. Tilki tek başına baş edemediği kaza çift olarak yaklaşır ve bir tanesi kazı yorarken diğeri uzun boynuna dişlerini geçirir ve sonra ikisi birden kazı etkisiz hale getirirmiş. İş yaşamında ise tilki çok malumunuz. Yeni bir Genel Müdür gelmişti şirkete. Vakıa biz kendisine bağlı değildik ama bir nezaket ziyareti için insanları benden iyi tanıyan veya asgari bu konuda benden daha süratle değerlendirme becerisine sahip bir arkadaşımla odasına gittik. Bu tür ziyaretlerin kısa olanı iyiymiş ya, bu düstura uyup üç beş dakika sonra ayrıldık makamdan. Büyük ümitlerle sektör dışından şirkete getirilmişti Güzel konuşması ve rahat hareketleri ile ilk görüşte bende iyi bir intiba uyandırmıştı Kapıdan çıktık ve arkadaşıma ‘’ İyi bir insana benziyorlar, inşallah yöneticiliği de iyidir vb..’’sözler söylediğimi hatırlıyorum. Arkadaşımın sözü bana yazının başlığını hatırlattı. ‘’ Hele biraz uzak duralım. Tam bir şey söyleyemem ama biraz fazla profesyonel. Bakalım altından neler çıkacak “ vb. Evet bu yönetici arkadaşım ile birlikte bir süre görev yaptı o şirkette. Bu sürenin kısa bir diliminde arkadaşımın haklılığı ortaya çıktı. Bu nasıl bir görev yapmak ise, mümkün olduğu kadar hiçbir şeye imza atmadan ve riski olan hususlara sırtını dönerek tamamlanan bir süreç oldu. Bu tutumunu görevden bir anlamda kaçış olarak yorumlamamış ve kısa sürede tepedekileri iyi tanıdığı ile ilişkilendirmiştim.  Her ne kadar kaz değilsem de bu defa tilkiyi ilk görüşte tanıyamadığım da bir gerçek. O zatın işe, sisteme ve çalışanlara ne faydası oldu bilemiyorum. Eh her canlı her zaman tilkiyi tanıyamıyor. Onu arada bir insana benzeten de çıkıyor. Benim gibi.

Yanınızda çalıştırdığınız insanlara güvenmelisiniz: Bizim şirketlerimizdeki en büyük eksiklik Güven duygusunun eksikliği. Patronlar çalışanlara güvenmedikleri için mantıkla ilişkilendirilmesi zor uygulamalar yapıyorlar. Bu uygulamaların muhatabı olan çalışanlar da hali ile patronlara ve yönetici olmaktan ziyade patronun uzantısı olmayı tercih eden yöneticilere güvenmiyor. Başka bir ifade ile işler karşılıklı olarak duyulan güvensizlik atmosferi içinde bir şekilde yürüyor (?)

Evet, hepimiz biliriz. Kodak fotoğraf filmi üreten bir firm olarak tanınıyor. Özellikle digital sistem yayılmadan fonksiyonu tabii ki çok daha önemliydi. 1888 yılında George Eastman tarafından ilk elde taşınır fotoğraf makinesinin yapılması ile kurulmuş. Şimdi dijital fotoğraf makinesi, fotoğraf filmi, yazıcı cihazlar ve bunların sarf malzemelerini üretiyor.

Kodak, 1888 yılında George Eastman tarafından, ilk elde taşınabilen fotoğraf makinesinin yapılmasıyla kurulmuş. bir ABD firması. Dijital fotoğraf makinesi, fotoğraf filmi, yazıcı ve bunların sarf malzemelerini üretiyor. Firmanın New York Rochester’ de bulunan genel merkezinin kapısında ki tabelada aşağıdaki anlatımın profesyonellerce kaleme alınmış bir versiyonu metal bir plaket üzerine yazılmış.

George Eastman 1930’lu yıllarda basit makineler kullanarak Afrika’daki vahşi hayvanların mümkün olduğunca yakın plan fotoğraflarını çekerdi. Dostları kendisine buna nasıl cesaret ettiğini sordular.

Eastman’ın açıklaması şu şekildeydi “Yanıma güvendiğim bir avcı aldım ve makinenin 10 metre kadar önüne beyaz bir çizgi çizdim. Ve birlikte çalıştığım avcı arkadaşımıza eğer herhangi bir hayvanın bu çizgiyi geçeceğini anlarsanız onu derhal vur dedim” tabii ki dostları. Ya avcı vuramasaydı, Onun söylediklerinizi yerine getireceğine nasıl inanabilirsiniz, hayatınızı bu kadar kolaylıkla nasıl tehlikeye atabiliyorsunuz ki diye sorarlar. Eastman’ ın cevabı “ Dostlarım; Eğer

hayatta başarılı olmak istiyorsanız, yanınızda çalıştırdığınız insanlara güvenmeyi öğrenmelisiniz” şeklindeydi.  Saygıdeğer yönetici ve patronlara duyurulur.

Sektörümüzde Hiçbir Şey Göründüğü Gibi Değil

Yorumlar Tüm Yorumlar (11)

İsim / Rumuz ~ 8 yıl önce
İşveren kesimi herşeyi kağıt üzerinde kotarma gayretinde. Uçuş görev saatleri uçuş görevlendirme formları vs. vs. Herşey kağıt üzerinde normal görünüyor ancak gerçek hiç te öyle değil.sebep 1.devlet denetimi yok veya göstermelik. 2.yönetici kesimi alacağı maaşın derdinde patrondan çok patroncu. 3.hakkını araması gereken çalışan kesim derin bir korku ve biat içerisinde.vur ensesine al lokmasını pozisyonunda. 4.sendika deseniz sanduka olmuş. 5.bana dokunmayan yılan bin yaşasın ve her koyun kendi bacağından asilir anlayisi toplum içerisinde kemikleşmiş. Sen kendini koyun görürsen bacağından asan çok olur elbet...

Yanıtla

Kalan karakter 1000
CVP RUMUZSUZ ~ 8 yıl önce
BANA YAZILAN YORUMLARIN 99 %'Sİ İLE AYNI GÖRÜŞTEYİM. ÜZÜLÜYORUM AMA BÖYLE. TEŞEKKÜR EDİYORUM.
örnek.......... ~ 8 yıl önce
bir de başka bir deyiş vardır, halk arasında herkes bilir; denilir ki, ben eşeğim diyene semer vuran çok olur.. ama hep hayvanları örneklerimize uyguladık,neyse bizi affetsinler.
tür ~ 8 yıl önce
siz de çirkin sözünü kullanmayın, bu "tür" için öncelikle hangi tür'e ait olduğunu tespit edelim, sonra da evrilmesini bekleyelim.

Yanıtla

Kalan karakter 1000
CVP TĞR ~ 8 yıl önce
DAHA AÇIK SÖYLERSENİZ ANLAYABİLİRİM. TEŞEKKÜRLERİMLE.
özür... ~ 8 yıl önce
sayın hocam yazmışsınız ya, çirkin sözü iltifat sayılmalı bu türler için diye, ben de ironik bir yaklaşımla "tür" kavramından hareket ederek bu veya benzer olayların içinde yer almış olan "insan" öncesi zamana ait olan "tür"lerin insanlığa evrilmesini, dolayısı ile insani değerlere sahip olabileceklerini ifade etmek istedim ama galiba olmadı... ya da karışık oldu...
cvp özür ~ 8 yıl önce
ŞİMDİ ANLADIM KARDEŞİM. YAŞ 70'İ BULUNCA BAZEN ANLAMAK ZORLAŞIYOR. ÖZÜR DİLEYECEK BİR ŞEY YOK. SEVGİ VE TEŞEKKÜRLERİMLE.
insanlik ? ~ 8 yıl önce
Piyanistin ornegine ben de ulkemizden bir ornek vermek isterim uygunsa. Birkac psikolog,toplum bilimci birlesiyorlar Taksim'de toplumun tepkisizliginin,umursamazliginin,bosvermisliginin,bana ne ve neme lazimciliginin ne boyutta oldugunu denemeye karar veriyorlar,birden bire hepsi bir agizdan ''yere cokun'' diye bagiriyorlar hemen herkes istisnasiz cokuyorlar sonra ''kalkin'' diye bagiriyorlar, kalkiyorlar sonra tekrar''yere cokun'' ''kalkin'' arka arkaya 2-3 kez bunu yapiyorlar sonra susup insanlari izliyorlar tepkileri ne olacak diye sok oluyorlar zira sustuktan sonra goruyorlar ki insanlar hicbir sey olmamis gibi yollarina devam ediyorlar! Bir kisi bile durup ''siz ne yapiyorsunuz? neden bu kadar insana boyle davraniyorsunuz'' demiyor,sorgulamiyor! Toplum yapimizin,kalitemizin ne oldugunun basit bir ornegi.Guven,itimat,insana deger verme,insanlik,durustluk bunlar artik bu toplumda olmayan seyler olanlar da somuru,biat,sukur,cikarcilik,adilik,yalan,hak yeme,insana deger vermeme vs!

Yanıtla

Kalan karakter 1000
CVP İNSANLIK? ~ 8 yıl önce
TOPLUMDA YANİ BİZLERDE MEVCUT OLAN EKSİKLİKLER MAALESEF İŞLERİ BU HALE GETİRİYOR..Guven,itimat,insana deger verme,insanlik,durustluk bunlar artik bu toplumda olmayan seyler olanlar da somuru,biat,sukur,cikarcilik,adilik,yalan,hak yeme,insana deger vermeme vs!KÜÇÜK HARFLE YAZILANLAR SİZİN İFADELERİNİZ. HANGİSİNE HAYIR BUNU YANLIŞ YAZMIŞSINIZ BU HASLETE SAHİBİZ DİYEBİLİRİM Kİ. HİÇ BİRİNE.tEŞEKKÜRLER EDİYORUM.
İsim / Rumuz ~ 8 yıl önce
Son derece dogru tespitler.bizim sektörde insan da ölmüş insanlık ta...

Yanıtla

Kalan karakter 1000
CVP İSİMSİZ ~ 8 yıl önce
KEŞKE DOĞRU OLMASA. İNSANLIĞI YİTİRDİĞİMİZ MAALESEF DOĞRU. TAKİBİNİZ İÇİN TEŞEKKÜRLER.

Yorum Gönder

Kalan karakter 1000