REZALET... REZALET...

Değerli okurlar, aslında bu hafta sizlerle güzellikleri paylaşmak isterdim. Baharın gelişi ile içimizde yeşeren yeni gelişmeleri ve düşüncelerimi yazmak isterdim bu satırlara... 6'ncı yılımız olması nedeniyle gelecekle ilgili planlarımızdan küçük ipuçları vermek isterdim. Ama olmadı, maalesef size vahim bir konu üzerine yaşananları anlatmak zorundayım.

AirportHaber olarak vermiş olduğumuz hizmetin ne kadar kutsal olduğunu bir kez daha hissetmenin gururunu ve onurunu yaşıyorum. Tüm ekip arkadaşlarım, bu gururu sizlerle paylaşmanın huzuru içinde... Ekip arkadaşlarıma huzurlarınızda teşekkür etmek istiyorum.

Geçen hafta AirportHaber’e bir dosya geldi. Dosyayı incelediğimizde havacılık sektörümüzde usulsüz işlerin nasıl yapıldığının belgesiyle karşı karşıya olduğumuzu anladık.

Vahim bir belge... İddiadan öte tam bir rezalet!

Belgede, SAS Aviation adlı şirketin bakım yapma yetkisi ve ruhsatı olmamasına rağmen bazı şirketlere el altından bakım yaptığı açıkça belli oluyordu. Bu işleri bilenlere sorduk, danıştık. Bizim düşündüklerimizin çok ötesindeydi anlatılanlar.

Airport TV’de her hafta canlı olarak sunduğumuz Fikir Fırtınası Programı’nda  bütün katılımcılar, başta Sefa İnan olmak üzere Oktay Erdağı, ben ve Murat Herdem defalarca havacılık sektörünün kendine çekidüzen vermesi gerektiğini haykırdık.

Oktay Erdağı, “Havacılık sektörü önce kendi kapısının önünü temizlesin” derken belki de bu konulara dikkat çekmeye çalışıyordu.

Yayınladığımız skandal haber öncesi, bu haberin duyurusunu yapmıştık. Atatürk Havalimanı’ndaki bazı kişilerin haber vererek SAS Havacılık’ta usulsüz bakım yapıldığını ifade etmiştik.

Ancak bu uyarımız sonrasında haber yapmamamız konusunda akla hayale gelmez teklifler ve hatırı sayılır insanlardan telefonlar aldık. Hatta tehdit edilircesine uyarılar aldık.

Bugüne kadar meslek etiğinin dışına çıkmama özenini gösteren ben ve bütün çalışma arkadaşlarım bu uyarılara birer sinek vızıltısı olarak bakarak doğru, düzgün ve havacılığımız adında önemli bir işe imza attığımızın farkında olduğumuzu bilerek hareket ettik.

SAS Havacılık şirketinin yaptığı usulsüz işler havacılığımız katletmektir. Bu şirkete iş verenlerde kendi ayaklarına kurşun sıkmışlardır.

Her zaman söylediğimiz gibi, havacılık sadece Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü’nün yaptığı ya da yapacağı denetimlerle disipline edilemez. Disiplin şirketin kendi içinde başlamalı. Kalite departmanları ne iş yapar? Form-4 sahipleri ne iş yaparlar?

Buyurun rezaletin daniskası...

Haberi yayınlayacağımızın duyulmasından sonra ve özellikle Atatürk Havalimanı yetkililerine bildirmemizin ardından SAS Havacılığı Sahibi Salih Zeki Öztürk, bizleri telefonla arayarak görüşmek istediğini ifade etti. Anlaşılan o ki, haber verdiğimiz yetkili Salih Zeki Öztürk ile temasa geçip durumu özetlemiş.

İşte bir skandal daha... Denetleyeceğiniz kişiye önceden haber vermek de neyin nesidir?

Aslında bu olay basın olarak bizim ayıbımızdır. Yıllardır yanı başımızdaki skandaldan ne bizim ne de havalimanındaki onlarca muhabir arkadaşımızın haberi oldu. Bu açıdan da kendi kendimizi sorgulamalıyız. Ama neyse ki AirportHaber yine bir adım öne çıktı ve skandalı belgeleriyle ortaya döktü.

Şimdi sorumlular bir an önce harekete geçmeli ve havacılığımız bu tür usulsüzlüklerden kurtulmalı.

Yazılacak, konuşulacak daha çok şey var. Zamanı geldiğinde hem yazacağız hem de konuşacağız.

Üzerimize düşen görevi layıkıyla yapacağız.

Haftaya güzel haberlerle görüşmek üzere...