Son bir ay içinde sevdiğimiz insanları kaybetmenin hüznünü en fazla hissedenlerden biriyim. Kendi ailemden kaybettiklerimin yanında, sektörümüzün içinden çok sevdiğim insanları kaybetmenin anlatılmaz duygularını yaşamak oldukça zor. Bilal Başar kaptanı kaybettik ve çok geçmeden sevgili Süha Hiçyorulmaz'ı kaybettik.
Bu iki değerli abimi kaybetmenin yanında geçtiğimiz hafta Türkiye adına ONURLU bir davranış gösterilmesi göğsümü kabarttı.
Bilal Başar kaptanla 1996 yılında tanışmıştım. Görsel medyanın ilk havacılık programı olan VIP'yi yaptığım sıralarda tanıştığımda çok zor bir insan olarak görmüştüm kendisini. Zor olduğu kadar titizdi Bilal Başar kaptan.
Onur Air gibi bir şirketin kuruluş çalışmalarında bulunan Bilal Başar kaptanı anlamak için onun hayatından bir kesit aktarmak istiyorum sizlere. Bilal Başar kaptanın biricik kızı karne almıştır. Karnesinde bir dersi hariç tüm notları 10'dur. Bir dersi de 9 olarak yansımıştır karnesine. Hayatında başarısızlığa yer olmayan Bilal Başar, kızının da başarılı olmasını istermiş hep. Kızı babasının bu durumunu bildiği için annesine "Sakın babama karnemi gösterme" der. Ancak akşam Bilal Kaptan kızının karnesini görmek ister. Karnede 9 olduğunu görünce söylenmeye başlar "Neden karnede 9 var" der. Babasını kapının kenarından izleyen kızı içeri girer ve "Anne ben sana söylemedim mi bu tatminsiz Bilal'e karneyi gösterme" diye serzenişte bulunur. İşte bu cümleler anlatır Bilal Başar kaptanı. Her zaman başarmak için çalışan Bilal kaptan artık aramızda yok. Onu çok özleyeceğiz.
Peki, havalimanının Süha Abisine ne demeli. Kapıldığı sinsi kanser hastalığı ile savaşamadı. Süha Hiçyorulmaz'ı da AirportHaber sayesinde tanıdım. Siteyi kurduğumuz günlerde ilk okuyucularımız arasında yer aldı. Sonra komşu olduk kendisi ile Atatürk Havalimanı'ndaki ofisimizde. Birlikte çay içtik, birlikte güldük eğlendik. Zaman zaman tavla oynayıp içinde bulunduğumuz stresli ortamdan uzaklaşmaya çalıştık.
Yüzünden eksik olmayan gülüşüyle ortama hep pozitif enerji yaydı. O amansız hastalığa yakalandığında bile hayatla bağlarını koparmamıştı.
Süha Hiçyorulmaz, soyadı gibi hiç yorulmazdı. İş yaşamında yorulmayan Süha abimizi hastalık yordu. Aramızdan gözümüzün önünden gitmeyecek gülümsemesiyle ayrıldı. Kalbimizden hep yaşayacak.
Bilal Başar kaptan ile Süha Hiçyorulmaz abi bu dünyada onurlu yaşadılar ve güzel bir isim bıraktılar. İkisinin de mekanı cennet olsun.
Onlar onurlu yaşayarak hayata veda ederken, geçtiğimiz günlerde Ankara'dan ONURLU bir davranışın haberi geldi. Geçen hafta TÖSHİD'in açıklamasıyla haberdar olduğumuz Sırbistan'ın Türk şirketlerine uçuş yasağı koymasına Ankara'dan anında cevap geldi. Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü Sırbistan'ın aldığı karara onların anlayacağı dille cevap verdi. "Senmisin Türk şirketlerine uçuş yasağı koyan, bende sana uçuş yasağı koyuyorum" dedi Sivil Havacılığımız. Aslında burada düşünülmesi gereken başka noktalar var. Acaba Sırbistan'ın koyduğu bu yasağın arkasında kimler var. Avrupa yada Avrupalı şirketler olabilir mi? Yorumlar genişletilebilir. SHGM'nin aldığı karar bu tür düşüncelere de "Aldığınız her karara karşı cevabım var niteliğinde" İşte göğsümüzü kabartan davranış buydu. AirportHaber'in bu yasağı haberleştirerek duyurmasının ardından Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü'ne bugüne kadar hiç olmamış bir destek yağmuru başladı.
Şimdi aklımdan şunlar geçiyor. Keşke 2005 yılında Onur Air'e Hollanda tarafından konulan yasağın ardından bizim otoritemizde Hollanda şirketi KLM'e anında uçuş yasağı koysaydı.
O gün olmadı ama bugün oldu. En azından dünya haksız konulan bir yasağa karşı anında tepki veren bir Türkiye ile karşı karşıya artık.
Bu onurlu davranışı kendi adıma tebrik ediyorum.
Haftaya görüşmek dileğiyle...
Yorumlar