NE BEKLEDİĞİNİZİ BİLİYORUM

Evet bu hafta benden farklı bir yazı bekliyorsunuz. Cuma gününden itibaren ortalarda dolaşan bilgi kirliliğinin gerçeğini duymak istiyorsunuz. Birkaç dedikodu sitesinin yazdıklarına cevap vermemi ve orada yazılanların doğruluğunu onaylamamı istiyorsunuz....

Hayır, hayır asla benden bu konu ile ilgili bir açıklama bulamayacaksınız.

Ortaklıklar evlilik gibidir. Evlilik nasıl namahremse benim için ortaklıklar da namahremdir. Dolayısıyla her zaman olduğu gibi sadece işime ve ileriye bakmak, üstlenmiş olduğum misyon gereği gibi davranmak olacaktır benim işim.

Sağda solda, uluorta, olur olmaz yerlerde kader birliği yaptığımız insanlarla ilgili ileri geri konuşmanın anlamı yok benim kitabımda.

Biz sektörün bilgi kaynağı olmak, onların iletişimini sağlamak, eksiklikleri yazmak, eleştirmek varsa çözüm önerilerimizi sunmak için çaba harcamalıyız.

Çoğu kez söylemişimdir. 1991 yılından itibaren içinde bulunduğum bu sektörün çok şeyine tanıklık ettim, çokta emek verdim.

Ömrüm yettiği sürece de emek vermeye devam edeceğim.

Bunu havacılık sektörü orada olduğu sürece bizlerde yaşadığımız sürece herkes görecek ve şahit olacak.

Sıcak yaz aylarını yaşadığımız bu günlerde azcık tatil yapmak benimde hakkım olsa gerek. Gecemizi gündüzümüzü verdiğimiz, bir bebek gibi elimizde büyüttüğümüz ortamları bırakıp gidecek kadar hafif insanlar değiliz.

Bu hafta kısacık bilgiler ve belki de işaretler verdim.

Ama anlayan olur mu onu bilemem. Zira okuduğunu anlamayan, anlatılanları kavrayamayan, dinlediğini beyninde yorumlayamayan insanlar mevcut aramızda.

Anlamayanlara, kavrayamayanlara söylenecek fazla söz olmaz. Onlar kendi hayal dünyalarında rüya görmeye devam ederken, bizler hala bu sektör için neler yapabilirizi düşünmeye, düşündüklerimizi uygulamaya koymak için çalışmakla meşgul olacağız.

Tıpkı Türkiye'nin vakit kaybetme gibi bir lüksü olmadığı gibi bizimde vakit kaybına tahammülümüz yok.

Hepinize sevgi ve saygılar sunuyorum.