İRANLI PİLOTLAR THY KOKPİTİNDE OLURSA!

Türk Hava Yolları'nda sistem sorunu baş gösterdiğini bunun sebeplerinin işaretini de üç aşağı beş yukarı sıralamıştım geçen haftaki yazımda. Hatta başpilot Kadir Dokuyucu'nun acem ziyaretlerinden de bahsetmiştim. İranlı pilotlarla görüştüğünün işaretini vermiştim aslında. Hafta içi Airporthaber'de gelişmeleri haberleştirdik.

Arkadaşlar, çok küfür aldım belli zümrelerden. Bu yorumların çoğunu yayınlamıyorum. Beni ırkçılık ile suçlamışlar. Hatırlayın değerli ülkemin insanları. TAV, İran'da havalimanı işletirken İranlılar gelip "burası artık bizim" deyip TAV'ı kovalamadı mı? O zaman ırkçılık yok muydu? Balık hafızalarınızı biraz bulmaca çözerek zinde tutmaya çalışın.

Bizim dediğimiz şu: bu ülke, 70 milyonun üzerinde nüfus barındırıyor. Yani 70 milyonluk ülkemde o kadar güzel vatan evlatları var ki onların eğitimlerine az bir emek verilse hiç kimseye muhtaç olunmaz. Gencecik fidanlarımız var. Geçen hafta da belirttiğim gibi eften püften sebeplerle, nalman pardon Alman DLR'ları ile THY içindeki çok bilmişlerin kaprisleri yüzünden gencecik çocukların önleri kesiliyor.

Eğitimse eğitim, ingilizce ise ingilizce eğitimi biraz daha verilir sorun çözülür. Bir kelime iki mülakatla insanların geleceğine ve umutlarına engel olunmasın.

THY'deki asıl mesele tepe noktada yaşanan kavga. Son aylarda Temel Kotil manevralarına şahit oluyoruz. İki ayrı baş görüntüsü veriyor bu yaklaşımlar. Mesele THY meselesi mi yoksa istikbal meselesi mi anlamış değilim. Geçen haftaki yazımdan sonra Kotil'in "Şer odakları benim için yazı yazmış" dediğini öğrendim. Biz hep hayırlı işlerden yanayız.

Aslında Temel Kotil'in kendi oğluna bakması gerektiğini düşünüyorum. Bizi şer odağı olmakla suçlayan Kotil'in oğlunun başbakan için "Padişahlık kuruyor" ve daha nice twitlerinin olduğunu sağır sultan bile biliyor. Bu twitlerin başbakana ulaştığı haberi gelir gelmez da twitlerin apar topar silindiğini de biliyoruz.

Ama ana mesele THY'nin geleceğidir. Temel Kotil'in Sunexpress Yönetim Kurulu Başkanlığı yaptığı sırada Sunexpress'in ne kadar zarar ettiğini bilmeyen de yok. Hakkında bir çok yazı yazsam da Coşkun Kılıç geldikten sonra Sunexpress'in kâr ettiğini de biliyoruz. İşte bu durum bile Temel Kotil'in zoruna gitmiş olmalı ki THY'nin kırmızı kuyruklularını Sunexpress'ten alma gayreti içerisinde. Allem-gullem edip bir tanesini aldı. Dokuz uçak daha var. Sanırım bunları da alacak. Nedeni gayet basit. Temel Kotil, kendisinden sonra Sunexpress şirketinin kar etmesini hazmedemiyor. Bu yüzden de Coşkun Kılıç ile araları hayli açık.

Bizim söylemek istediğimiz kişisel hırslarla, egolarla THY yönetilmesin. Kurumsal geleneği olan THY'nin bu kurumsallığına zarar verilmesin.

THY genel müdürünün eğitim politikalarına müdahale etmesi sonucunda pilot açığı nüksediyor. Bırakın herkes işini yapsın.Her taşın altından çıkmanın anlamı yok. THY'yi gruplaştırmanın, kutuplaştırmanın da anlamı yok.

İranlı pilotlara ihtiyaç duyulacak hale getirilen şirketin bu duruma düşürülmesinin bir hesap vericisi olmalı. Verilen siparişler belli ise, ne kadar pilot ihtiyacı var ise, ne kadar emekli olacak personel var ise bunların hepsinin hesabının tutluyor olması gerekli.

Yıllardır kurumun başında olanlar bu hesapları yapmıyorsa ve ithal pilotlara güvenerek eğitim sürecini hızlandırmıyorsa bunun bir hesap vereni olmalı. Bir pilotun en az iki yılda yetiştiğini bilmeyecek kadar beceriksiz olamaz yönetiler.

Geçen hafta Sedat Şekerci'ye de söylemiştim. Bir siyasinin yakını olmakla kazanılmış makamın bir başka siyasinin gelişinden sonra kaybedileceği düşünülmelidir. O yüzden işini doğru dürüst yapmalı ve THY'nin eğitim politikasında ipleri eline almalıdır. Aksi taktirde gelmiş olduğu yere geri dönebilir, hatta THY kapıları bile kapanabilir.

THY'nin geleceği Türk pilotlarla sağlamlaştırılmalıdır. En küçük bir olayda soluğu kendi memleketinde alacak yabancı pilotların varlığına kimse güvenmemeli.

Şimdi bazı idiotlar yine bizi yabancı düşmanlığı ile suçlayacaklar ama biz kendimizi bildiğimiz sürece sorun yok. İstediklerini düşünüp bizi yargılayabilirler.

THY'nin geleceği söz konusu ise bizim uyarı görevinde bulunmamızdan doğal birşey olamaz.

THY'nin istikbali her çalışanın makamından daha önemlidir.