24 Kasım 2014, Pazartesi
Çetin ÖZBEY
Çetin ÖZBEY [email protected]

BÖYLE GELMİŞ, BÖYLE GİDER

Sektörün akçeli ve insan kaynakları ile ilgili sorunlarına dokunulduğu zaman okurlar tarafından sisteme girilen simsiyah yorumların çoğu  “ Bunların hiçbiri düzelmez Çetin bey, BÖYLE GELMİŞ BÖYLE GİDER “ sözü ile bitiyor. Bu söz mevcut duruma şu veya bu nedenle rıza gösteren bir kitleden çıkıyor gibi. Sektörde hiçbir şeyin düzelmeyeceğine, haklarının verilemeyeceğine inandıkları için başlarını önüne eğen ve de haliyle diğerlerini de etkileyen adetçe kalabalık bir kitleden. İlk bakışta böyle görünüyor.

“Köyün birinde kuraklık hüküm sürmekteymiş. Ne tarlaları canlandıracak, nede insanların ve hayvanların içebilecekleri bir damla su varmış. Köylüler naçar çözümü hak kapısında arama kararı vermişler. Çoluk çocuk herkes toplanmış ve beraberlerine susuzluktan kavrulmuş olan hayvanlarını da alarak yağmur duası için kırlara çıkmışlar. Köyüm imamı eşliğinde tövbe ve istiğfar edip Allah’tan merhamet dilemişler. Onlar henüz ellerini indirmeden Allahın inayeti ile gök gürüldemeye başlamış. Köy halkı da yağan bu sağanak altında sırılsıklam olmuş. Sadece küçük, şirin bir kız çocuğu ıslanmaktan kendini korumuş. Çünkü dua edince yağmur yağacağına bir tek o inanmış ve yanına küçücük şemsiyesini almış.”

Anlatım güzel. Ama bu konuda değil şemsiye açmak tepenize çadır kursanız faydası yok. Yağmur sizi yine de sırılsıklam yapacaktır. İçinde bulunduğumuz şartlarda hayatın belirli bir seviyede devamını sağlamak hayli zor. Yaşamı sürdürmek gerek ve evdekilerin haklı beklentileri var.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Ağustos ayı işsizlik rakamlarına baktığımız takdirde Ağustos döneminde mevsimsel etkilerden arındırılmış işsizlik yüzde 10,4 olarak gerçekleştiğini görebilmemiz mümkün. . Türkiye genelinde 15 ve daha yukarı yaştakilerde işsiz sayısı 2014 yılı Ağustos döneminde 2 milyon 944 bin kişi oldu.

16 Kasım günü ise Türkiye İstatistik Kurumu ülkemizdeki işsizlik oranının 10,1 % olduğunu açıkladı. Her ne kadar Ağustos 2014’ e nazaran işsizliğin bir miktar azaldığı görülmekte ise de bunun kamunun dönem istihdamından kaynaklandığı görülüyor. Başka bir deyişle ilan edilen verilere göre ülkemizde halen yaklaşık 3 milyon işsiz var.  Sivil havacılıkta cephede istihdam edilen çalışanların % 90’nının 20-24 yaş aralığında işe başladıkları düşünüldüğü takdirde 15-24 yaş grubunu içeren genç işsizlik oranının yüzde 18,9 olduğunu dikkatten kaçırmamak gerekir. Üstelik yüksek öğrenim mezunlarında işsizlik patlarken her dört işsizden birini yüksek öğrenim mezunları oluşturuyor. İşte bir çoğumuzun içinde yer aldığı tablo böylesine karanlık. .Çalışanlar mutsuz. İşverenlerin şirketlerindeki belirli uygulamaları ısrarla sürdürebilmelerinin ve çalışanların sürekli sessizliğinin altında tüm ülkelerde olduğu üzere Türkiye’mizde de mevcut olan bu yara var.  Tabii ki bu tablo bizim ülkemizde biraz daha karanlık. Dünyanın gelişmiş ülkelerinde işverenler bu durumu daha fazla kazanç sağlamak için istismar etmiyor. Aslında konu yalnız ekonomik değil. Bu duruma baz edilerek yapılan uygulamaların vicdani tarafının da mevcudiyeti açık seçik ortada.

Geçenlerde bir kafe de otururken eşim bir servis elemanını gösterdi ve de “ bu delikanlı yüksek tahsilli, ekonomi okumuş, iş bulamadı ve burada garsonluk yapıyor “ şeklinde bilgi verdi. Evet üzücü ama, içinde bulunduğumuz durumda bu gencin şanslı olduğunu da düşünmek gerek. Niceleri var kim bilir, benzeri tahsili yapıp sokak arşınlayarak iş arayan ve de bulamayan.

Yine de çalışanlarımız arada bir serzenişte bulunuyor, iki satır yazıp anlatıyor ve içlerini döküyor. Görüldüğü üzere, ortamı iyi değerlendirmeyi bilen kimsede harekete geçme niyeti yok. Eli taşın altına koyma düşüncesi ise hiç kimsede mevcut değil. Belli ki yüzde yüze yakın bu çoğunluk belirli bir nedenden ötürü bu konuya karşı duyarsız kalmayı veya duyarsız görünmeyi daha uygun buluyor. Bunun nedeni ise açık seçik ortada. Aslında etrafa duyarsızlık gibi yansıyan bu durum problemden bir kaçış değil.  İş yerinde değil tepki göstermek şu veya bu nedenle bir takım uygulamalara yapılacak olan itirazın müeyyidesinin ne olacağını iyi bilen çalışanların tepkisizliğinin tek nedeni ülkedeki işsizlik ve de özellikle genç kuşağın iş bulma zorluğu. İşveren bu durumda rahat, eğer 50 personele ihtiyacı varsa yapılan duyuruya binlerce kişi koşa koşa geliyor. Ve de kimsenin maaş, çalışma şekli vb.. ana hususlarla ilgili olarak mülakat yapan şahıslara yönelttiği bir sual yok. Bir iş olsun da nasıl olursa olsun.

Şartlar malum. Ama acaba hep böyle sessiz kalmaya kader mi diyeceğiz? Bana göre yine de bir şeyler düşünmek be kurgulamak gerek.

Nebraska’da yaşı bir adam yaşardı. Patates ekimi için bahçeyi bellemesi gerekiyordu. Lakin yaşını düşününce bu onun için çok zor bir işti. Tek oğlu olan David ona yardımcı olabilirdi ama o da işlediği bir suçtan ötürü hapisteydi. Yaşlı adam oğluna mektup yazarken bu sıkıntısını da dile getirdi. “ sevgili David Patates bahçemi belleyemeyeceğim için kendimi çok kötü hissediyorum. Bu tür işlerin üzerinden gelebilmek için oldukça yaşlanmış sayılırım. Burada olsaydın bu sıkıntıyı yaşamazdım. Sevgiler. Baban “ Birkaç gün sonra oğlundan bir mektup aldı. “ Babacığım Allah aşkına bahçeyi kimseye kazdırmaya çalışma. Ben oraya cesetleri gömmüştüm. Sevgiler. David” Ertesi gün sabaha karşı saat 04.00’ de FBI ve yerel polis ihtiyarı yatağından kaldırır. O seyrederken tüm bahçeyi milim milim kazarak cesetleri ararlar. Ve de bir şey bulamazlar. İhtiyar adamdan özür dileyerek giderler. O gün öğleden sonra yaşlı adam oğlundan bir mektup daha alır. “ Babacığım şimdi patatesleri ekebilirsin. Bu şartlarda yapabileceğimin en iyisini düşündüm ve yaptım. Sevgiler David.

İyi düşündüğü takdirde durum ne olursa olsun insanoğlunun bir konunun üstesinden gelebilmek için yapabilecek bir şeyler bulabileceği açık. Şartlar ne kadar elverişsiz olursa olsun. Yapılabileceğin en iyisini yapmak ise sonuçta mutlak kazandıracaktır.

Tabii ki bu uğraşlar kişisel değildir ve de olmamalıdır.

Galiba bizim sektör için en zor olanda çalışanların bir araya gelerek hep birlikte düşünmeleri verdikleri kararı müştereken uygulamaya koymaları ve çıkışa doğru hep birlikte ilerlemeleridir.

Buda hayalle kapı komşusu bir düşünce. Benim düşüncem. Bu becerilebilseydi zaten içinde bulunulan durum böyle olmazdı. Daha doğrusu mevcut işsizliğe rağmen belirli konularda böyle uç noktada olunmazdı. Ne dersiniz?

BÖYLE GELMİŞ, BÖYLE GİDER

Yorumlar

iPhone Uygulaması ~ 9 yıl önce
Çetin Bey, yine keyifle okudum yazınızı. En azından sizin gibi üst yönetici bir abimizin bizleri düşünebilmesi çok memnun edici. Dün akşam 30 kişi Türk ve yabancı misafirlerimiz bir iş yemeğindeydim. Tatlı istedik ve geç olduğu için sadece 5 porsiyon gelebildi. 4 tabak 10 saniyede bitmişti çünkü tatlı çok lezizdi. 5. yani son tabak benim önümde kalmıştı. Yabancılar teker teker para çıkarıp, "al bu rüşveti de şu tabağı bize yolla, hadi beyler çıkarın paraları, burda adet böyle" diye bana herkes biranda para uzattı ve yabancılar kahkahalarla dalgalarını geçti benle. O an yerin dibine girdim, tek çift lafım "no...no..." olabildi..Hala olayın etkisindeyim. İşçilerimiz yani emekçilerimiz arasında ciddi bir ayrıştırma var. Kendi menfaatleri için her türlü rezilliğe göz yumanlar , haykıra haykıra yandaşlık yapmaya çalışanlar, ve biz "ötekilere" kin nefret kusanlar... Siyaset, günümüzün her noktasında, her dakikasında oldukça, nasıl topluluklar birbiriyle anlaşıcak.. Halbuki hepimiz aynı takımdayız, ama birbirimize hiç bu kadar soğuk bakmamıştık..

Yanıtla

Kalan karakter 1000
sendika ~ 9 yıl önce
türk sivil havacılığındaki karaktersiz işveren siztemine karşı kesinlikle özel bir sendika kurulması gerekiyor vede tamamiyle çalışanın haklarını koruyacak ve savunacak bir yapıda olması gerekiyor!

Yanıtla

Kalan karakter 1000
CVP SENDİKA ~ 9 yıl önce
YENİ SENDİKA KURMAK, TIS HAKKI ALABİLMEK KOLAY İŞ DEĞİL.BU UZUN VADE HEDEFİ OLABİLİR AMA, MEVCUDU BU İSTENİLEN ŞEKLE DÖNÜŞTÜRECEK FAALİYETLERDE BULUNMAK ÜYELER AÇISINDAN NİSPETEN DAHA KOLAY.BİLDİĞİMİZ VE OKUDUĞUMUZ KADARI İLE BU SENDİKA YÖNETİMİ SEÇİMLERE İŞVEREN DESTEKLİ OLARAK GİRMİŞTİ. BİR TAKIM ŞEYLERİ ZAMANINDA DÜŞÜNMEK GEREKİR. BÖLÜNMÜŞ TOPLULUKLARDA BUNLARI PLANLAMAK HAYLİ ZOR. KOLAY GELSİN. TAKİBİNİZ İÇİN TEŞEKKÜRLER
arthur ~ 9 yıl önce
beğenmiyorsanız istifa edip başka işe girin kardeşim zorla mı çalıştırıyorlar

Yanıtla

Kalan karakter 1000
CVP ARTHUR ~ 9 yıl önce
TABİİ Kİ KİMSE KİMSEYİ SİLAH ZORU İLE ÇALIŞTIRMIYOR. BU GÜNKÜ DURUMDA BAŞKA İŞE GİRİN DEMEK NE DENLİ REALİST BİLEMİYORUM. ANLADIĞIM KADARI İLE SİZ YAZIYI OKUMAMIŞ YANLIZ YORUMLARI OKUYARAK KONUYU KENDİ AÇINIZDAN DEĞERLENDİRMİŞSİNİZ.
iPhone Uygulaması ~ 9 yıl önce
Kesinlikle her kelimesine katılıyorum. Bu gün işimden atılırım diye korkup taşın altına elini sokmayan kesim ,yarın işten çıkarılınca çok pişman olur.Olmadı sizin de bir önceki yazınızda belirttiğiniz gibi koşullar neticesinde sağlıklarından olacaklardır.Şu anda bu şirketlerde çalışanların büyük kısmı mobbing'e maruz kalıyorlar ama buna bile ses çıkaramıyorlar.Uzun yıllar bu sektöre Havaş'da emek verdim.Her geçen yıl bir şeylerin iyiye gideceğini umdum. Fakat çalışanların ne sosyal haklarında bir gelişme oldu ne de ekonomik haklarında gelişme oldu. İnsanlar uzun vardiyalar çalıştı ama karşılığı olan paralar hakkıyla yatırılmadı. Şimdi dönüp baktığımda o yılları üzülerek anıyorum. Dostluklar dışında hayatımdan koparılan o yıllara acıyorum. Bu günlerde moda olan dizilerdeki zombilerden farkımız yokmuş onu anladım.Umarım oradaki dostlarım üzerlerindeki ölü toprağını silkeleyip bir şeyler yaparlar ve haklarını savunurlar.Tabiki de sadece havaş değil çelebi ve tgs deki afkadaşların da birlik olması şart. Bunu er yada geç görecekler.

Yanıtla

Kalan karakter 1000
CVP I PHONE ~ 9 yıl önce
BU İŞSİZLİK ŞARTLARINDA BİR ŞEYLER YAPMAK VE HAK ARAMAK ÇOK ZOR. DÜŞÜNEREK VE PLANLI HAREKET ETMEK GEREK. BİRİLERİNİN DE BAŞI ÇEKMESİ LAZIM. TABİİ Kİ BELLİ BAŞLI ŞİRKETLERDEN. NETİCETEN ZOR İŞ. ALLAH ÇALIŞANLARA KOLAYLIK VERSİN. TAKİBİNİZ İÇİN TEŞEKKÜRLER.

Yorum Gönder

Kalan karakter 1000