Bu yaz uçakla seyahat edenlerin en çok konuştuğu şeylerden biriydi rötarlar. Malum, Atatürk Havalimanı'ndaki yoğun hava trafiğine artık alıştık. Ya da alışmak zorunda kaldık. İstanbul semalarında dönüp dolaşıp ancak bir saat sonra sıran gelince piste
tekerlekleri değdirmek, geleneksel bir şeye dönüştü. Sabiha Gökçen de rötarlardan nasibini aldı.
Pist çalışması nedeniyle ilk kez oradan sefer yapan uçaklar da bolca rötar yedi. Ama bu yaz havalimanı ya da uçak şikayetlerimiz bunlarla bitmedi. Bir dönem yaptığım "Havalimanında Beş Gün" yazı dizisinden dolayı mı yoksa sık sık uçaklar üzerine yazdığımdan mıdır nedir; okurlar bu konularla ilgili şikayetlerini daha yoğun iletir oldu.
ADNAN MENDERES NEDEN FARKLI?
Mesela bir tanesi sıvı kısıtlaması mevzusuyla ilgiliydi. Olay şu: Okurum el bagajında yer alan ve her biri 100 ml'i aşmayan kremleriyle Atatürk Havalimanı güvenliğinden geçmiş. Ama aynı kremlerle (ki hepsini ayrı şeffaf poşetlerin içine özenle koymuş) İzmir Adnan Menderes'ten dönerken sorun yaşamış. Görevliler sıvılarını çöpe attığı gibi bir de kaba davranmışlar.
"Her havalimanımızda farklı sıvı uygulaması mı var, bu nasıl iş?" diye soruyordu, öfkeyle bana derdini anlatan okur.
ÇOCUĞUNUZA YER YOK
Bir başka okur, üç kişilik (anne-baba ve çocuk) business bileti alıp online check-in yaptırdığı halde havalimanına vardığında şu sürprizle karşılaşmış: "Fazladan bilet satılmış, siz uçabilirsiniz ama çocuğunuza yer bulamıyorum."
Okurum şaşırmış tabii: "Nasıl yani? Çocuğumuzu burada mı bırakalım?"
AYNI BAGAJ NASIL ON KİLO FAZLA OLUR
Yine bir başka şikayet de bagajlarla ilgili.
Aynı bagajın Atatürk Havalimanı'nda başka Milas Bodrum Havalimanı'nda başka
kilolarda olması... Bu da sıkça şikayet edilen şeylerden biri.
Bodrum'da karşılaştığım okur soruyordu: "Hiçbir şey almadığım halde, aynı kıyafetleri koyduğum bagajım şimdi nasıl 10 kilo
fazla geldi, inanın anlamış değilim!"
Onur Baştürk / Hürriyet
Yorumlar Tüm Yorumlar (14)