26 Aralık 2011, Pazartesi 16:20:43

'ÜÇÜNKÜ KEZ AÇIP KAPATAMAYIZ'

Kastamonu Valisi Erdoğan Bektaş, Kastamonuluların uyarılarını dikkate almayarak kendi potansiyelini ortaya çıkarmadığı müddetçe havaalanını üçüncü kez açık tutamayacaklarını söyledi...
  • bu sözü söyleyen birde uygularsan helal olsun! ama bu iş buralarda türkiyede olmaz kardeş herkes biliyor bunların çoğu seçim yatırımı 3 kere değil 300 kere kapansa yine açarsınız açarlar açtırırlar açılır-kapanır açılır-kapanır biz bu fimi görmüştük
  • Cok akilsizca konusuyorsunuz Turkiye bit butundur Sehirler iller koyler asla ayrilmaz hepsi Turkiyenin !
  • yahu alin bir ucak 20-30 kisilik olsun Istanbul'a Anakara'ya islesin. Kastamonulu pilot yetistirin, dispecer yetistirin, hostes yetistirin. Bir vakfa bagli calistirin vergide vermeyin. Hic kafaniz calismiyor. Havaalaniniz var isletmeyi bilmiyorsunuz. Yuh size.
Kastamonu Ticaret ve Sanayi Odası`nda düzenlenen Kastamonu Kalkınma Vakfının olağan genel kurulunda katılan Vali Erdoğan Bektaş, Kastamonu Havaalanı`nın bundan önce iki kez açılıp kapandığını hatırlatarak, üçüncü kez açılacak olan havaalanında uyarılarının dikkate alınmaması durumunda Kastamonu`nun kendi potansiyelini ortaya çıkarmadığı müddetçe üçüncü kez açık tutamayacaklarını uyarısında bulundu.

Kastamonu`nun eski valilerinden ve Kastamonu Kalkınma Vakfının kurucularından Kamil Demircioğlu`nu rahmetle anarak sözlerine başlayan Bektaş, “Biraz önce okunan hukuki gelişmeler sonucu vakfın yeniden başkanı olmuş oluyorum. Bizim burada bulunuşumuz bizim talebimiz değil. 20 yıllık bir süreç sonucu oluyor. Bizim Kastamonu Kalkınma Vakfı başkanlığı bize bir şey katacak değil. Ben bir senedir Kastamonu`da çalışıyorum. Doğrusu böyle yarı sivil yarı resmi bir organizasyona ihtiyacım vardı. Bu ihtiyacımızı da Tostaş`ı dönüştürerek gidermeyi düşünüyorduk. O yüzden Tostaş`ın mal varlığını sattık. Yine alacıklarımızın tesviye sürecindeyiz. Ama kendiliğinden gelişen bu Kastamonu Kalkınma Vakfı, bu ihtiyacı fazlasıyla yerine getirecekti. Burada ileri görüşlü Sayın Valimiz Kamil Demircioğlu`nun tasarrufunun ne kadar yerinde olduğunu bir kez daha görüyoruz. Çünkü gerçekten Kastamonu`da valilik diye bir vaka var. Belediye diye bir vaka var, Ticaret Odası diye bir vaka, Ziraat Odası diye bir vaka var. Bu seçimle yapılmıyor. Vali, Belediye Başkanı, Ticaret Odası ve Ziraat Odası Başkanı bulunuyor. Şehrin kalkınmasına omuz vermek için düşünülen bir vakıf. Bugüne kadar herkesin bildiği işlere imza atılmış” dedi.Kalkınma Vakfında şehrin bütün kesimlerinin görüş belirtmesini isteyen Bektaş, 20 sene veya 10 sene önceki eklenen isimlere yenisinin eklenmesi gerektiğini aynı doğrultuda bazı isimlerinden ayıklanmasının gerekebileceğini belirterek,

“İstanbul`un bu vakıfta çok ciddi olarak yardım etmesi gerekiyor. Kastamonu olarak asıl varlığımız bizim İstanbul`da bulunuyor. Dolayısıyla İstanbul`un bize şemsiye olması lazım, öncü olması lazım, bizi paylaşması gerekiyor. Böyle bir talebi var şehrin. İstanbul`a ihtiyacımız var ve elimizden tutmasını istiyoruz. Bu yüzden İstanbul`un vakıfta ciddi bir şekilde temsil edilmesi gerekiyor. İstanbul kadar olmasa da Ankara`nın da bir miktar teşvik edilmesi gerekiyor. Ankara`da da Kastamonulu hemşerilerimiz var” diye konuştu.

Kısa bir süre içersinde Vakıf bünyesinde değişiklikler yapacaklarını ifade eden Bektaş, bu yüzden tekrar herkesi davet edeceklerini kaydederek şunları söyledi:“Tasarladığımız geleceği değerler yeni senetle yeni yönetimle inşa etmeye çalışacağız. Herkes vakıftan beklentilerini ortaya koysun. Vakfın yeni çalışma sürecinde bize yeni yapılandırma sürecinde ışık tutacak önerilerin burada ifade edilmesini istiyorum.”Kastamonu`nun bazı yönleriyle geç kaldığını ve eskiden daha popüler, daha ekin, çevresiyle bir bütün Kastamonu varken son yıllarda gerilediğini açıklayan Bektaş, özellikle “Cumhuriyet dönemi” lafının kendisine çokça söylenmeye başladığını hatırlatarak, “Bu konuda cumhuriyete mi kabahat bulmak lazım, yoksa başka birilerine mi bulmak lazım, yoksa önümüze mi bakmak lazım karar veremiyorum. Son dönemlerde Kastamonu eski ağırlığını, eski etkinliğini, eski önemini yitirdiği herkes biliyor. Deniliyor ki, cumhuriyetten alacağımız var. Biz şehit olduk deniliyor. Arkadaşlar biz şehit olduk bir karşılık için değil. Bu ülkenin kurtuluşu için. Hiç kimsenin şehitlerimiz adına bir alacakta bulunma talebi yok. Ülkemiz kurtuldu, yeni bir Cumhuriyet var olmaya deva ediyor. Bu yüzden şehitlerimiz ülke olarak ödedikleri bedelin karşılığı aldık, Biz boşuna şehit olmadık. Onları bu işe karıştırmazsak iyi olur. İşte Cumhuriyet Kastamonu`ya borçlu vermiyor. Peki, Cumhuriyet Çorum`a verdi mi? Çorum`u başka bir Cumhuriyet mi yönetiyor. Her yeri yöneten Cumhuriyet aynı Cumhuriyet. Bence bu laflar hiç hoş değil. Arkadaşlar bizim potansiyelimiz var. Bizim geçmiş ticareti, önemi yakalayacak bilgi ve öneme sahip alt yapımız var. Kurucular listesine baktığım zaman 10 kişinin Kastamonu`yu ayağa kaldıracak potansiyeli var. Kastamonu`nun kendi artıları var, kendi değerleri var ki kendi vakıfları var. Biz bunları organize edip bir değer alamıyorsak kabahati ona bulmuşsun buna bulmuşsun kimseye önemi olmaz” dedi.

Suçlu aranması isteniyorsa kendisinin üstlenebileceğini anlatan Bektaş, bunun kimsenin yarasına merhem olmayacağını, bu yüzden buna bakılmasının yanlış olacağını geleceğe bakacaklarını söyledi. Bektaş konuşmasını şöyle sürdürdü: "Elimizde ne varsa artıları eksileri toplayacağız. Artıları alıp eksilerden kurtulmaya çalışacağız. Kastamonu farkında olmadan artıları kazanmayı göstermeye çalışıyor. Kastamonulular kendi değerlerinin farkında değil diye herkes ifade etti. Bunu herkes Ahşap fuarında açıkça söyledi. Kastamonu`da çok ciddi varlıklar var" dedi.

Organize Sanayi Bölgesi`nde arsa arayışlarını sürdürdüklerini hatırlatan Bektaş, Organize Sanayiyi büyütmeyi hedeflediklerini bu yüzden bin 500 metrekare dönümlük yeni bir arsa ilave edeceklerini kaydetti. Kendisini bir grubun ziyaret ettiğini belirten Bektaş, “Cuma günü bana bir grup geldi ve `Çimento fabrikası kurmak istiyoruz` dedi. Çok şey değil `bize bir yer bulabilir misiniz` dediler. Bizi tutan bizi geri bırakan dar boğazlar var özellikle ulaşım gibi. Bunlar birer birer çözülüyor. Çözüldüğü zaman bu artık başka bir dünya demek. Yeni bir dünya demek. İnebolu Gümrüğü 13 yıl sonra yeniden açıldı. İnebolu Limanı isteğimiz ölçekte açıldığını görünce şaşırmayacak mısın. Bir sabah kalkıyorsunuz bakıyorsunuz gündem değişmiş. Bu kadar hızlı değişen dünyaya o kadar hızlı adapte olabilmek lazım. Bugünden onu görmek lazım. Geleceğe bakmak lazım. Biz bize yeteriz. Bizim bize yetecek alt yapımız potansiyelimiz iş adamlarımız var. Geç kaldık ama hızlanabiliriz dert değil çözebiliriz. Oturup karalara mı bağlanacağız. Ben umut peşindeyim gelecek peşindeyim. Geçmiş geçti gitti geçmiş olsun. Hatasıyla sevabıyla, hatası olan hatasını sevabı olan sevabını görecek. Biz bu günümüzden sorumluyuz. Üçüncü kez havaalanı açacağız. Benim uyarılarım bir işe yaramazsa, bu şehir kendi potansiyelini ortaya çıkarmazsa o havaalanını üçüncü kez yine açık tutamayız. Bu yüzden kimse kusura bakmasın. Bunda ne cumhuriyetin ne şunun ne bunun kabahati var” dedi. Kendi güçleri, kendi enerjisiyle, kendi potansiyeliyle devreye girilmediği sürece prangalarla ayakta durulamayacağını ifade eden Bektaş şöyle konuştu:“Hiç kimse prangalarla ayakta tutunmaya heveslenmesin. İletişim çağı o yüzden kusurlar çabuk gözüküyor. Dolayısıyla siz sevaplarla, prangalarla kartondan balondan kaplan görüntüleriyle bu işi sürdüremezsiniz ve de sürdüremiyoruz. Ben bütün Kastamonuluların yardımına ihtiyacımız olduğunu düşünüyorum. Vakıf bunun bir aracı. Devreye girer ve girmelidir de. Vakıf aracılığıyla başka bir aracıyla kendi hizmet kendi gayret kendi çalışma şeklini kendisi belirlesin. İşin şekli çok önemli değil. Önemli olan biz burada çalışmaya devam edeceğiz, geleceği kurmaya gayret edeceğiz. Çocuklarımıza torunlarımıza bu topraklardan bir şey bırakacağız. Biz bununla kalmamalıyız, kalmalıdır da. Bunları hep beraber arayıp bulmalıyız. Derdimiz düşüncemiz tasamız budur.

“KAVGAYI BIRAKIP BÜTÜNLEŞMELİYİZ”

Belediye Başkanı Turhan Topçuoğlu ile arası gergin olan İstanbul MHP Milletvekili Murat Başesgioğlu, Kalkınma Vakfında yaptığı konuşmasında göndermede bulunarak, “Bundan sonra yöresel, kişisel ve siyasal ayak bağlarımızdan kurtulacağız. Bunlar bize ayak bağı oluyor. Bizim üstte dalgalanan bayrağımız ay yıldızlı bayrak. Bizi ilgilendiren Kastamonu toplumunun menfaatleridir. Değişik siyasilere mensup olabiliriz. Kastamonu meselesi dediğimiz zaman hepimiz aynı noktaya durmamız gerek. Bunu yapabilirsek hem İstanbul`da hem de Kastamonu`da çok başarılı oluruz” dedi.Vakfın kurulduğu günden itibaren yeterli performansı olmadığını denilerek yönetim kurulu tarafından Ağustos 2099`da göreve getirildiğini belirten Başesgioğlu, yasadan kaynaklanan bazı kısıtlamalar nedeniyle de üye yapmaları konusunda sorunlar yaşadıklarını fakat Vakıf kanunun değişmesiyle bu imkanları yeniden kazandıklarını hatırlatarak, “Bizden istenen İstanbul`daki hemşerilerimizi de bu vakıf çatısı altına katmak ve dolayısıyla bu iki parçayı birleştirerek güçlü bir sinerji oluşturmaktı. Bize söylenen buydu. Buna göre İstanbul`da temayül etmiş hemşerilerimizi vakıf bünyesine kattık. Şuanda 122 civarında bir üyemiz bulunuyor. Kastamonu, İstanbul birlikteliğinin her iki parçaya da faydalı olacağını elimizden geldiğinde yapmaya çalıştık. Bu bir kez iki kez gitmeyle olmuyor. Kurulacak yeni yönetimin bu vakfın kuruluş amacını hem Kastamonu`daki hem de İstanbul`daki Kastamonululara anlatması gerekiyor” diye konuştu.

Ayrıca Kalkınma Vakfında bütün meseleyi Vali Bektaş`a yıkıp Kastamonuluların bir kenara durmaması uyarısında da bulunan Başesgioğlu şöyle konuştu:“Aksine gerek proje üretim konusunda gerek diğer hususlarda Kastamonu ayağının proje üretmesi lazım. Yeni gelen valimize yada parlamenterlerimize Kastamonu`nun haritasını dikte ettirecek yol gösterecek bir hazırlık içersinde olmaları lazım. Burasının valiliğin alt şubesi gibi görmemek lazım, vakıf tarafı da nasıl olsa işin içersinde vali bey var diye bütün topu vali beyin sırtına yıkmaması lazım. Bu işin daha efektif olabilmesi için benim görebildiğim manzara bu.”

“KASTAMONU İÇİN DÜN OLDUM YARINDA OLACAĞIM”

Kastamonu Kalkınma Vakfı (KKV) Olağan Genel Kurulu`na söz alan Kastamonulu işadamı Remzi Gür, Kastamonu için dün hizmet ettiği gibi yarında hizmet edeceğini söyledi. KKV Olağan Genel Kurulu`na katılan ve üye olması yönünde yazılı teklif verilen Gürmen Grup Yönetim Kurulu Başkanı Remzi Gür, KKV`nin ilk kurucular kurulana katıldığını kendisi için 15 bin TL, Araç adına 10 bin ve Abana adına 15 bin TL verdiğini açıklayan Remzi Gür, kurucular kurulunda yer olmadığını söyledi. Bu yönde bir talebinin olmadığını belirten Gür, “Kastamonu için dün vardım, yarında olacağım. İnşallah yaşayacağım müddetçe olacağım. Maddi karşılığını istemiyorum. Ben maddi karşılığını Kastamonuluların teşekkürlerinden her zaman alıyorum. Allah herkesten razı olsun” dedi.Kastamonu`ya geldiğini ve mikrofonun arkasından teneke sesi gibi ses çıkartmak istemediğini dile getiren Gür, “Yatırımlarım hepsi Kastamonu içindir. Bin 800 kişi çalışıyorum. Kastamonu Ticaret ve Sanayi Odası`na kayıtlıyım. Kastamonulu sanayici ve işadamıyım. Kastamonu Vakfı`nın kurulmasından yaşamasına kadar her türlü katkıları sağladım. Yine devam edeceğim. Valim ve bakanım açıkladı. KKV öyle veya böyle çalışıyor. 120 üye var. Biner lira versek 120 bin lira eder. Üyelerimiz ilgi alaka göstermedi. Kimse ilgi alaka göstermedi bu bizim ayıbımız. Şöyle öldük böyle öldük boşuna kardeşim. Ölmeseydin kardeşim. Bu vatan için herkes için ölecek. Ben de 90 yaşına gelsem de çağırsalar gidip öleceğim. Sizde öleceksiniz. Bu vatan hepimizin. Üç beş tane çatlak sesle vatanımıza yapacağı kötülüklerden korkacak değiliz. Biz varız” diye konuştu.

Kastamonu için herkesin maddi ve manevi çalışması gerektiğini dile getiren Remzi Gür şöyle konuştu:“Kastamonu bizimse maddi ve manevi çalışacağız. Bu çalışmayı bedenen, fikren, madden birlikte yapacağız. İstanbul`u, Kastamonu`su, Ankara`sı Türkiye`nin başka şehirleri, yurtdışı ayrımı yapmadan birlikte çalışacağız. Bir elin nesi var iki elin sesi var. Biz iki elin sesini birleştirerek çalışacağız. Kastamonu, Ankara, İstanbul merkez olsun kavgasına girmeyeceğiz. Biz birbirimizi Allah için seveceğiz. Birbirimizi mevki makam için kimsenin buna ihtiyacı yok. Onlar makam ve mevkileriyle katkı sağlayacak. Biz bu katkıyı hep birlikte sağlayacağımıza inanıyorum. Birlikteliğimizi sağlayalım. Birbirimize inanalım. Birbirimize güvenlim. Gelenleri içimize davet edelim. Ben Türkiye`nin birçok vilayetin dolaştım. Kastamonu`dan geride kalan yok.”Konuşmasında Hz. İbrahim`in ateşe atılması sırasında karıncanın ağzıyla su taşıması hikayesini anlatan Remzi Gür, “Bende karınca misali katkım olur mu diye kalkıp geldim. O niyet içindeyim. Vakıftan da herhangi bir yönetim kurulu üyeliği veya başka bir beklenti içinde değilim. Ama şunu istiyorum ki, Kastamonulular Kastamonu için birlikteliği sağlamalı” dedi.İstanbul`da 600 bin Kastamonulu 400 bin seçmen olduğunu ifade eden Remzi Gür, İstanbul`u yok sayılamayacağını belirterek, “İstanbul bizim olmazsa olmazlarımız. Ankara öyle, biz herkese kapımızı açalım. Birlikte ve beraber çalışalım. Kastamonu Vakfı 250 bin lirayı değil seneye birkaç sene sonra 250 milyar TL`yi konuşsun. Buna da imkanı var. Biz kendimize güvenirsek başaramayacağımız şey yok. Yalnız birbirimize itimatsızlığı bir yere bırakalım. Kastamonu`nun en kötüsüne her şekilde güvenebilirsiniz. Çünkü sizi sırtınızdan bıçaklamaz” diye konuştu.

KKV`nin divan başkanlığını eski Baro Başkanlarından Av. Abdulhalik Oğuz seçildi. Ardından KKV`nin faaliyet raporu okundu ve yapılan oylama sonucu kabul edildi. Devamında 2010 yılı gelir-gider tablosu ile 2011 yılı gelir-gider geçici mizah raporları okundu. 2010 yılında vakıf, 226 bin TL`lik gelire karşılık aynı şekilde harcama yapıldığı, 2011 yılında ise şuana kadar 252 bin TL`lik gelire karşılık aynı şekilde harcama yapıldığı belirtilerek meclise sunuldu ve oy çokluğuyla kabul edildi.Eski KKV Yönetim Kurulunda yer alanlara plaketleri verilirken, üyeler yeni yönetim kurulunu seçmek için sandığa gitti. Tek liste halinde gidilen seçimlerde Hayati Hamzaoğlu başkan seçilirken, Kemal Himmetoğlu, Muhsin Altındağ, Kemal Akar ve Ahmet Erkutoğlu`da yönetim kurulu üyeliğine seçildiler. 
'ÜÇÜNKÜ KEZ AÇIP KAPATAMAYIZ'

Yorumlar

Misafir ~ 12 yıl önce
bu sözü söyleyen birde uygularsan helal olsun! ama bu iş buralarda türkiyede olmaz kardeş herkes biliyor bunların çoğu seçim yatırımı 3 kere değil 300 kere kapansa yine açarsınız açarlar açtırırlar açılır-kapanır açılır-kapanır biz bu fimi görmüştük

Yanıtla

Kalan karakter 1000
Misafir ~ 12 yıl önce
Cok akilsizca konusuyorsunuz Turkiye bit butundur Sehirler iller koyler asla ayrilmaz hepsi Turkiyenin !

Yanıtla

Kalan karakter 1000
Misafir ~ 12 yıl önce
yahu alin bir ucak 20-30 kisilik olsun Istanbul'a Anakara'ya islesin. Kastamonulu pilot yetistirin, dispecer yetistirin, hostes yetistirin. Bir vakfa bagli calistirin vergide vermeyin. Hic kafaniz calismiyor. Havaalaniniz var isletmeyi bilmiyorsunuz. Yuh size.

Yanıtla

Kalan karakter 1000

Yorum Gönder

Kalan karakter 1000