Uçağa binmek pek çok insanın korkulu rüyası. Geçen hafta hayatını kaybeden Kuzey Kore lideri Kim Jong İl de bundan muzdaripmiş. 2001'de Moskova'ya iki ay trenle yolculuk yapmış. Peki uçaktan başka kimler korkuyor?
Geçtiğimiz cumartesi günü Kuzey Kore'nin 69 yaşındaki lideri Kim Jong-İl hayatını kaybetti. Spiker, devlet televizyonundan ölüm haberini gözyaşları içinde okurken, halk da liderinin ardından büyük üzüntü duydu. Kim, uçak fobisi olduğu için yurt dışı ziyaretlerden mümkün olduğunca kaçan biriydi. Hatta 2001 yılında Moskova'yı ziyaret etmesi gerektiğinde, bütün yolu iki ayda trenle giderek herkesi şaşırtmıştı.
Yeşilçam'ın unutulmazlarından Kemal Sunal'ın hikâyesi de üzdüğü kadar şaşırtmıştır hepimizi. Uçağa binmekten hiç hoşlanmayan sanatçı, bir film çekimi için İstanbul'dan Trabzon'a gidecekken henüz havalanmayan uçakta kalp krizi geçirmiş ve hayata veda etmişti.
Aslında uçak fobisi yaşayanların sayısı azımsanmayacak kadar fazla. Üstelik hayatlarını epey kısıtlayan bir durum bu. Beşiktaş Kulübü Onursal Başkanı Süleyman Seba, MHP lideri Devlet Bahçeli, futbolcu Suat Kaya, TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, komedyen Beyazıt Öztürk fobisi olanlardan bazıları. Peki uçak fobisi nereden kaynaklanır, bu korkuyu yenebilmek mümkün mü? En önemlisi uçaktan korkanlar, binlerce kilometre öteye nasıl seyahat ediyor?
Aklı başında olan herkes uçağa binmekten korkarBirhan Keskin: Şair Birhan Keskin'in babası Türk Hava Yolları'ndan işçi emeklisiymiş. Çok binmiş zamanında uçağa; ama en son 1998'de kapatmış o defteri. Son uçak yolculuğu için "Eziyet gibiydi." diyor ve ekliyor: "Bir yerden bir yere giderken kendime bu kadar eziyet edeceğime, gitmeyiveririm, olur biter. Bence aklı başında olan herkes uçağa binmekten korkar."
Keskin, tedavi olmayı denemiş ancak bir yere kadar gidebilmiş. Ona göre korkuyu baştan kilitliyorsanız tedavinin bu kilidi açabileceği şüpheli. Şöyle anlatıyor uçağa binemeyişinin sebebini: "Korku, fobi ya da buna benzer şeyler akıl yoluyla çözülemediği için irrasyonel. Karşınızda irrasyonel bir şey var; ama siz rasyonel bir varlıksınız. Dolayısıyla rasyonel akılla, irrasyonel şeyin üstesinden gelebilmeniz çok mümkün değil. Bunu biraz denedim. Bir şeyin kilitlendiğini ve açamadığımı gördüm. Bıraktım."
Uçağı havalanmak üzereyken durdurdumSuat Kaya: Galatasaray'ın eski futbolcusu Suat Kaya'nın da uçak korkusu meşhur. Hiç binmemiş değil; ama ne zorluklarla! Her inişten sonra bir daha asla binmeyeceğim demiş ya da bindikten sonra inmiş. Mesela babası rahatsızlandığında İstanbul'dan İzmir'e gitmek üzere eşiyle beraber 07.00 uçağından yer ayırtmışlar. Uçak havalanmak üzere piste doğru giderken durdurmuş ve uçaktan inmiş.
Bursa deplasmanından dönerken feribotta korkunç bir fırtınaya yakalanmış takım. Galatasaray'ın orta saha oyuncusu Batista, dalgalar yükseldiğinde çok korkmuş. O anı şöyle anlatıyor Kaya: "Batista'nın yüzü penaltı noktası gibi olmuştu. Ona, 'Havadayken benimle dalga geçersen denizde de böyle olursun işte.' dedim."
Suat Kaya uçak korkusunu psikoloğun bir cümlesiyle yenmiş: "Sana bir cümle söyleyeceğim. Bunun üzerinde iyi düşün. Dünyadaki bütün pilotlar bekliyor ki Suat Kaya uçağa binsin. Biz de uçağı sallayalım." Kaya, "Bu cümlenin üzerine gittim ilk bulduğum uçağa bindim. Kendi kendime yıllarca kuruntu yapmışım." diyor.
Dünya kupasını izlemek için 45 saat otobüs yolculuğu yaptımUğur Vardan: "2006 yazı... Hayatta en sevdiğim sanat icra ediliyor, ne yazık ki uçaktan korkuyorum. Allah'tan otobüs denen bir icat var. Hayatımın en ilginç yolculuğuna koyuluyorum. Tam 45 saatlik serüvenin ardından Esenler'de sabah başlayan hikâye, ertesi gece 01.00 suları Münih'te bitiyor. Dünya Kupası 2006 heyecanı içinde yaptığım bu yolculuk önce Yunanistan, ardından gemiyle İtalya'ya, peşi sıra Avusturya ve nihayet hikâye Almanya'da sonlandı." Bu satırlar futbol ve sinema eleştirmeni Uğur Vardan'ın dünya kupasına otobüsle gidişini anlatan satırlar.
Aslında o, zamanında çok binmiş uçağa. Lakin 1997'de Rusya'dayken uçak, sis yüzünden inemeyip başka bir havalimanına yönelmiş. O esnada korkusu tetiklenmiş ve büyümüş. 2001'den bu yana yolculuklarını karada ve denizde yapıyor. Vardan, uçak korkusunu hastalık olarak görmüyor, dert de etmiyor. Tedavi olsa bile nüksedecekmiş gibi düşünüyor.
Uçak istemem karavanım yeter bana!Volkan Konak: Uçaktan korktuğu için her yere karavanıyla gidiyor. Avrupa'ya bile karavanla gitmişliği var. Hiç olmadı otomobille gidip orada karavan kiralıyor. Üstelik yılda ortalama 150 bin kilometre yol yapıyor. Uçakta özgürlüğünü kaybettiğini düşünüyor o. Bir silindire biniyor, hiç tanımadığı insanlar etrafında, önünü görmeden gitmek canını sıkıyor. Bir nevi kendisi kullanmadığı için tercih etmiyor uçağı. Garip olan da aynı yere şoförü uçakla giderken onun karavanla gitmesi.
(Zaman)
Yorumlar Tüm Yorumlar (6)