27 Eylül 2011, Salı 07:35:00

UÇAK KAZALARINI ARAŞTIRIYORDU

Yazıcıoğlu’nun, ölümünden 20 gün önce uçak ve helikopterlerin uzaktan şüpheli düşüşlerini araştırdığı iddia edildi...
  • İttihatçılar taşeron işlerinde ya mezhepçileri yada saf milliyetçileri kullanırlardı bu memlekette. Selanik-Ülgün-İzmir-Girit hattında hesaplar bozuldu. Teşvikiye, Bebek, Nakkaş tepe, Erenköy, Balat fayında da kırılmalar derinleşti. Pervasızlıktan tedbir haline geçiş başladı. Biz Sivas’ı Konya’ya, Başbağlar’ı Gazi mahallesini kardeş yaparsak bu oyunlar ilelebet bozulacaktır. Kardeşi kardeşe kırdırır Teşvikiye, Kalamış’ta puromuzu içmeye devam ederiz diyenler şimdilerde Mevlevihanelerde Müslüman taklidi yapıyorlar. Temize çıkanlar da hakim güçle anlaşma derdinde. Bekleyin “Türkler çabuk unutur“ diyen seçkin beyazlara cevabımdır bu ülkeye sahip çıkacağız” Bu arada magazin haberi ama olsun, B
  • Son servis edilen 1000ft radar görüntüleri mevcutsa düşme öncesi ve enkaz bulununcaya kadar tüm radar görüntüleri mevcuttur. O bölgede hangi hava aracı 3 gün boyunca ne yaptıysa hepsini görmemiz lazım. Gariptir ki 3 günlük radar görüntülerini vermeyip sadece belli bir periyoda ait, canlarının istediği kadar görüntü servis edilirken, acaba bakın biz de gayret ediyoruz masumiyeti mi servis ediliyor? Birileri istese o kadar çok bilgi ve uzmanla konuya dahil olabilecekken bu suskunluk niyedir çözemedim. Bir ekibe dahil değilseniz ölümünüz bile böylesi mahzun ve çaresiz olur. Muhsin abi biliyorum “dert etmeyin bu da geçer” diye gülümseyerek bize baktığını, ama bir bilsen yürek yangın yeri gibi. İlginçtir ki Teşvikiyeliler de
  • Helikopterin skorskyler tarafından gece görülememesi muhtemeldir. Mevcut radar görüntüleri geceye aittir, önemli olan gündüz enkaza ulaşılmış mıdır. İlk gün gündüz enkaza ulaşıldıysa rahmetli İsmail’i oraya kim götürmüştür. Gece o saate kadar başka radar görüntüsü yok mudur. Geceye ait görüntülerin servis edilmesi sıkışan birilerinin kol kesme gayretiyse bizi yanıltacaktır. Sivil radar kayıtlarında transponderı olmayan bir hava aracı görülemez ama askeri radarların kuruluş mantığında her hava aracını her şartta takip etmek gayesi vardır. Düşme anına ve hava kararıncaya kadar radar kayıtları lazım bize. Ne olduysa o periyotta oldu. Neden bulunamadığının cevabı nasıl düştüğünde saklı.
  • Bu iş kripto, elit, cemiyet ekibinin mezhepçi, ayrılıkçı taşeron bir gruba ihale ettiği bir operasyonsa hiç şaşırmam. Zincirleme bir karşı suikast operasyonun ilk başarılı adımıysa eğer bu, yine hiç şaşırmam. Pilotların ve vektör eden radarcıların isimleri ortaya çıksa zaten bir kanaat oluşacak. Tabi bunlar piyonlar ve bir kurumsal organizasyonda küçük bir hücrenin bunu yapmaya kabiliyeti var. Taşeronluğun büyük bir çıkar grubuna yapıldığı da muhtemel. Kripto bürokrat istihbaratçıların desteği de muhtemel. Aynı organizasyon ülkesine hizmet aşkıyla dolu Anadolu kaynaklı herkesi kendi derdine düşürüp yıllarca irtica takibatı ve iftirayla süründürüp pasifize etti. Kurumsal yapıdaki hakimiyetinize sözüm yok, ama sonunuz da çok yakın gibi
  • Bölgede uçuş yapıldıysa uçak tipleri, pilot isimleri, pilotların emekli olup olmadıkları, uçakların görev amaçları, sökülen cihazın nerede olduğu biliniyor olmalı. Bu iş müsaade almadan nefes bile alamayacak emir kulu 4 kişinin sırtında kalamaz. Bu insanların kendi insiyatifinde oralarda olamayacağı kesin. CİHAN haber ajansı muhabirini dağ başında bırakıp gidenlerin sakladığı bir şey olmalı. Bu süreçte her biri farklı kuvvetlerden 3 unsur var. Cihazı sökenler ,uçuşu yapanlar, arama kurtarma yapanlar farklı kuvvetlerden. Onları aynı amaca sevk eden bağ nedir. Bölgede uçağım yok diyenin bir bildiği olmalı. Ne yazıkki İyi niyetli kurumsal alınganlıklar organize işlerin içinde olanları korumaktan başka bir amaca hizmet etmiyor.
  • ELT işi çözüldü diyelim.kiralayan şirketin ticari ve idari bir kaygısına benziyor. Zaten enkaz niye bulunamadı derdinde değiliz artık. Esas sorun helikopterin hafızası diyebileceğimiz cihaz neden söküldü. Enkaza girmeyen kalmamış maşallah. Kiralayan şirketin elmanı, meraklı askerler herkes enkazda..Hala bölgede uçağımız yok diyen, sonra vardı ama radarlarımız karardı diyenler susuyor. pilotlar, radar operatörleri sahadan sorumlu kuvvet suspus ortada yok. önce uçağımız yoktu diyenden başlamak lazım. ya kasıt ya cehalet ya da keyfiyet, ya da tam göbeğinde olmak. şu sökülen cihazı lütfen bir bulun. sakın aynı cihazın 2000 feet ten yere atılıp hafızası silinmiş benzeri olmasın ama. sıkıştıkça birilerini feda edecekler.belliki ŞAH tedirgin
  • Bu helikopter yatay hızla dağa çarpmış olsaydı o bordo (uçuş aletleri) paneli tek parça ve hasarsız olmazdı. Muhtemelen pilotun gövdesiyle bütünleşmiş olarak bulunurdu. Otopsi raporunda dikey düşmeye işaret edebilecek bel kırıkları ve diğer hasarlar ne durumdadır. Enkazdaki ELT cihazı ve sökülen parça üzerindeki kaza hasarları ve parça numaraları mutlaka eşleştirilmeli. Uçak helikopter parçaları parça numarası ve kaydıyla sökülüp takılır. Birileri sökülen parça benzeri bir cihazı benzer kayıtlarla ve olay senaryosu cihaza yüklenerek yada tamamen silerek servis edilebilir. Olay üzerine konuşanlar ne yazık ki duygusal boyutların dışına çıkabilecek teknik bilgiye sahip değiller. Neden bu helikopterin teknik uzmanı birileri konuşturulmuyor.
  • Radarlar kararsa da vicdanlar kararmadı. Diyelim ki görüntü yok, sonuçta o bölgede bu uçuşu yapanlar isim bazında belli. Uçakların 4 dakikalık ilk ve son izleri, istikametleri , irtifaları, süratleri ve transponder kodları belli. Uçak bazında da isimleri, o sürat ve istikamette muhtemel helikopterle örtüşme alanları belli. Her pilotun bildiği basit matematik hesaplarından ve parametrelerden bahsediyoruz yani. Bilgisayar programlarında muhtemel senaryolar yukardaki parametler girilerek hesaplanır ve canlandırılabilir. Şah piyonları kaptırdı sanki. Ama inşa ettiği kaleler yılların emeği olsa gerek…
  • Helikopterin süratli bir şekilde mi dağa çarptığı, sıfır süratle stalll olarak mı külçe gibi düştüğü çok önemli. Ne yazık ki bu bilgiler o sökülen cihazda mevcut. Jetwash a giren bir hava aracı külçe gibi düşer. Düşük görüş ve hava şartlarından dağa çarpan bir helikopter süratlidir ve süratin etkisiyle paramparça olur. Bu enkaz tek parçaydı yani süratsiz yere vurma ihtimali çok yüksek. Enkaz görüntüleri dağılma parçalanma izlenimi vermiyordu . Uçurumdan düşen araba tek parçadır ama süratle bir yere çarpan araç paramparça olur. Yani dikey süratle yatay sürat farklı şeylerdir. Dikey düşme söz konusuysa bu helikopter neden stall olmuştur. son yıllarda enkazı bulunamayan kaza nerdeyse yoktur. kiralık oto bile uydudan takip edilirken..
  • Bir helikopteri iz bırakmadan düşürmek çok kolaydır yazmıştım baya hazımsız cevaplar gelmiş. 1994 de benzer olay hava kuvvetlerinde yaşandı. F-4 uçağı rahmetli Mustafa KOÇ kaptanın UH-1 helikopteri üzerinden kat etti ve helikopter gölete düştü. Bırakın helikopteri yolcu uçağını düşürürsünüz bu yöntemle. Birilerine hizmet etmiyorsanız yaşanmış mesleki tecrübelere ve sıhhatli bir araştırma yapılmasına saygı gösterin lütfen.
Şüpheli helikopter kazasında hayatını kaybeden BBP'nin efsanevi lideri Muhsin Yazıcıoğlu'nun, ölümünden 20 gün önce çok önemli bir rapor üzerinde çalışmaya başladığı ortaya çıktı
 
YAKIN ÇEVRESİNDEN BİLGİ ALDI
 
Büyük Birlik Partisi'nin merhum genel başkanı Muhsin Yazıcoğlu'nun Türkiye'de büyük yankı uyandıran çok sayıda şüpheli kaza hakkında yakın çevresinden bilgi topladığı öğrenildi. Yazıcıoğlu'nun görüştüğü kişilerden özellikle uzaktan müdahele konusunda bilgi, rapor ve şüpheli kazaların derlemesini yaptığı belirtiliyor.
 
15 Ekim'de piyasaya çıkacak olan "Ayyıldız Tim: Rüzgârın Efendileri" adlı kitabında bu konuda önemli bilgilerin olacağını söyleyen Araştırmacı Yazar İshak Telli şunları söyledi: "Sayın Yazıcoğlu'nu vefatından 20 gün önce görüştüm. Merhum Yazıcıoğlu helikopter ve uçakların, hatta otomobillerin elektronik dalgalarla ele geçirilebilmesi, bunlara kaza yaptırılması, hatta düşürülmesi konularına çok ilgili ve bu konuda önemli bilgilere sahipti. Bu konuda yakın çevresinden sürekli bilgi topladığını biliyorum."
 
DETAYLI BİLGİLER VERDİM
 
Yazıcıoğlu'na vefatından önce radyo sinyalleriyle detaylı bilgiler verdiğini söyleyen Telli bu konuda şunları anlattı. "Benden fiziki müdahale olmadan, uçak savar, füze ya da bombalama dışında bir uçağın, helikopterin nasıl düşürülebileceği konusunda bilgi istedi. Eşref Bitlis ve ekibinin şehit edilmesi olayı, Bordo Berelileri taşıyan uçağımızın düşmesi, Güneydoğu'da düşürülen Türk helikopterleri, Türkiye'deki şüpheli Mercedes kazaları Yazıcıoğlu'nun en çok merak ettiği konulardı. Kaza süsüyle helikopter düşürme yöntemleri konusunda daha önce de araştırma yapmış. Bu konudaki elinde bir de kitap vardı. Bu yüzden helikopterlere binmediğini biliyorum. Arabalara, helikopterlere ve uçaklara uzaktan müdahale yöntemlerinde son gelişmeler hakkında ben de yaptığım araştırma sonuçlarını kendisine verdim. En çok Pars adı verilen yöntemi merak ediyordu."
 
KOLAYCA ELE GEÇİRİLİYOR
 
İshak Telli, önümüzdeki ay çıkacak olan kitapta elektromanyetik dalgalarla helikopterlerin nasıl düşürüldüğü geniş şekilde anlattığını belirterek şöyle devam etti: "Buradaki bilgiler genellikle uzman kişilerden aldık. Radyo dalgalarıyla sadece helikopter değil uçaklar, tanklar, otomobiller ele geçirilebiliyor. Bu araçlara aynı dalgalar aracılığıyla kaza yaptırılabiliyor.
 
Elektronik donanıma sahip araçlar güvenli değildir. Birçok ülkede meydana gelen şüpheli kazalarda radyo sinyalleriyle uçağın, helikopterin ya da otomobilin yönetimi, pilotun elinden alınabildiğine dair sinyal izleri var.
 
UÇAK ELE GEÇİRİLEBİLİR
 
Bunun nasıl yapıldığına misal vermek gerekirse uçaklarda ve helikopterlerde CPU gibi merkezi işlemci bulunuyor. Bu işlemciye bağlı giriş çıkış kartlar var, bu kartlara helikopter ve uçaklardaki tüm yönetim sistemleri bağlıdır. Hatta silah mekanizmalarından rota bilgilerine kadar hepsine bu kartlar ve işlemciler üstünden ulaşılabilir. Bunlar çok dar bir bant üzerinden elde edilebiliyor. Bu bant, tıpkı telsiz haberleşme bantları gibidir. İşte bu dar aralığa girebilirseniz, helikopteri ya da uçağı ele geçirebilirsiniz. Bu sistemle ele geçirilen aracın rotasını değiştirebilir, pilota önündeki panel üzerinden yanlış bilgiler yollayabilirsiniz."
 
3 DEFA KAZADAN KURTULMUŞTU
 
BBP Lideri Muhsin Yazıcoğlu, siyasi hayatı boyunca 3 defa trafik kazasından kurtuldu.
 
Yazıcoğlu'nun geçirdiği son iki kaza akıllara durgunluk verecek derecede şüphelerle doluydu.
 
Yazıcıoğlu'na ait Mercedes marka lüks otomobilde son olarak eşi kaza geçirmiş hastanede günlerce tedavi görmüştü.
 
Türkiye Gazetesi
UÇAK KAZALARINI ARAŞTIRIYORDU

Yorumlar Tüm Yorumlar (18)

Misafir ~ 12 yıl önce
İttihatçılar taşeron işlerinde ya mezhepçileri yada saf milliyetçileri kullanırlardı bu memlekette. Selanik-Ülgün-İzmir-Girit hattında hesaplar bozuldu. Teşvikiye, Bebek, Nakkaş tepe, Erenköy, Balat fayında da kırılmalar derinleşti. Pervasızlıktan tedbir haline geçiş başladı. Biz Sivas’ı Konya’ya, Başbağlar’ı Gazi mahallesini kardeş yaparsak bu oyunlar ilelebet bozulacaktır. Kardeşi kardeşe kırdırır Teşvikiye, Kalamış’ta puromuzu içmeye devam ederiz diyenler şimdilerde Mevlevihanelerde Müslüman taklidi yapıyorlar. Temize çıkanlar da hakim güçle anlaşma derdinde. Bekleyin “Türkler çabuk unutur“ diyen seçkin beyazlara cevabımdır bu ülkeye sahip çıkacağız” Bu arada magazin haberi ama olsun, B

Yanıtla

Kalan karakter 1000
Misafir ~ 12 yıl önce
Son servis edilen 1000ft radar görüntüleri mevcutsa düşme öncesi ve enkaz bulununcaya kadar tüm radar görüntüleri mevcuttur. O bölgede hangi hava aracı 3 gün boyunca ne yaptıysa hepsini görmemiz lazım. Gariptir ki 3 günlük radar görüntülerini vermeyip sadece belli bir periyoda ait, canlarının istediği kadar görüntü servis edilirken, acaba bakın biz de gayret ediyoruz masumiyeti mi servis ediliyor? Birileri istese o kadar çok bilgi ve uzmanla konuya dahil olabilecekken bu suskunluk niyedir çözemedim. Bir ekibe dahil değilseniz ölümünüz bile böylesi mahzun ve çaresiz olur. Muhsin abi biliyorum “dert etmeyin bu da geçer” diye gülümseyerek bize baktığını, ama bir bilsen yürek yangın yeri gibi. İlginçtir ki Teşvikiyeliler de

Yanıtla

Kalan karakter 1000
Misafir ~ 12 yıl önce
Helikopterin skorskyler tarafından gece görülememesi muhtemeldir. Mevcut radar görüntüleri geceye aittir, önemli olan gündüz enkaza ulaşılmış mıdır. İlk gün gündüz enkaza ulaşıldıysa rahmetli İsmail’i oraya kim götürmüştür. Gece o saate kadar başka radar görüntüsü yok mudur. Geceye ait görüntülerin servis edilmesi sıkışan birilerinin kol kesme gayretiyse bizi yanıltacaktır. Sivil radar kayıtlarında transponderı olmayan bir hava aracı görülemez ama askeri radarların kuruluş mantığında her hava aracını her şartta takip etmek gayesi vardır. Düşme anına ve hava kararıncaya kadar radar kayıtları lazım bize. Ne olduysa o periyotta oldu. Neden bulunamadığının cevabı nasıl düştüğünde saklı.

Yanıtla

Kalan karakter 1000
Misafir ~ 12 yıl önce
Bu iş kripto, elit, cemiyet ekibinin mezhepçi, ayrılıkçı taşeron bir gruba ihale ettiği bir operasyonsa hiç şaşırmam. Zincirleme bir karşı suikast operasyonun ilk başarılı adımıysa eğer bu, yine hiç şaşırmam. Pilotların ve vektör eden radarcıların isimleri ortaya çıksa zaten bir kanaat oluşacak. Tabi bunlar piyonlar ve bir kurumsal organizasyonda küçük bir hücrenin bunu yapmaya kabiliyeti var. Taşeronluğun büyük bir çıkar grubuna yapıldığı da muhtemel. Kripto bürokrat istihbaratçıların desteği de muhtemel. Aynı organizasyon ülkesine hizmet aşkıyla dolu Anadolu kaynaklı herkesi kendi derdine düşürüp yıllarca irtica takibatı ve iftirayla süründürüp pasifize etti. Kurumsal yapıdaki hakimiyetinize sözüm yok, ama sonunuz da çok yakın gibi

Yanıtla

Kalan karakter 1000
Misafir ~ 12 yıl önce
Bölgede uçuş yapıldıysa uçak tipleri, pilot isimleri, pilotların emekli olup olmadıkları, uçakların görev amaçları, sökülen cihazın nerede olduğu biliniyor olmalı. Bu iş müsaade almadan nefes bile alamayacak emir kulu 4 kişinin sırtında kalamaz. Bu insanların kendi insiyatifinde oralarda olamayacağı kesin. CİHAN haber ajansı muhabirini dağ başında bırakıp gidenlerin sakladığı bir şey olmalı. Bu süreçte her biri farklı kuvvetlerden 3 unsur var. Cihazı sökenler ,uçuşu yapanlar, arama kurtarma yapanlar farklı kuvvetlerden. Onları aynı amaca sevk eden bağ nedir. Bölgede uçağım yok diyenin bir bildiği olmalı. Ne yazıkki İyi niyetli kurumsal alınganlıklar organize işlerin içinde olanları korumaktan başka bir amaca hizmet etmiyor.

Yanıtla

Kalan karakter 1000
Misafir ~ 12 yıl önce
ELT işi çözüldü diyelim.kiralayan şirketin ticari ve idari bir kaygısına benziyor. Zaten enkaz niye bulunamadı derdinde değiliz artık. Esas sorun helikopterin hafızası diyebileceğimiz cihaz neden söküldü. Enkaza girmeyen kalmamış maşallah. Kiralayan şirketin elmanı, meraklı askerler herkes enkazda..Hala bölgede uçağımız yok diyen, sonra vardı ama radarlarımız karardı diyenler susuyor. pilotlar, radar operatörleri sahadan sorumlu kuvvet suspus ortada yok. önce uçağımız yoktu diyenden başlamak lazım. ya kasıt ya cehalet ya da keyfiyet, ya da tam göbeğinde olmak. şu sökülen cihazı lütfen bir bulun. sakın aynı cihazın 2000 feet ten yere atılıp hafızası silinmiş benzeri olmasın ama. sıkıştıkça birilerini feda edecekler.belliki ŞAH tedirgin

Yanıtla

Kalan karakter 1000
Misafir ~ 12 yıl önce
Bu helikopter yatay hızla dağa çarpmış olsaydı o bordo (uçuş aletleri) paneli tek parça ve hasarsız olmazdı. Muhtemelen pilotun gövdesiyle bütünleşmiş olarak bulunurdu. Otopsi raporunda dikey düşmeye işaret edebilecek bel kırıkları ve diğer hasarlar ne durumdadır. Enkazdaki ELT cihazı ve sökülen parça üzerindeki kaza hasarları ve parça numaraları mutlaka eşleştirilmeli. Uçak helikopter parçaları parça numarası ve kaydıyla sökülüp takılır. Birileri sökülen parça benzeri bir cihazı benzer kayıtlarla ve olay senaryosu cihaza yüklenerek yada tamamen silerek servis edilebilir. Olay üzerine konuşanlar ne yazık ki duygusal boyutların dışına çıkabilecek teknik bilgiye sahip değiller. Neden bu helikopterin teknik uzmanı birileri konuşturulmuyor.

Yanıtla

Kalan karakter 1000
Misafir ~ 13 yıl önce
Radarlar kararsa da vicdanlar kararmadı. Diyelim ki görüntü yok, sonuçta o bölgede bu uçuşu yapanlar isim bazında belli. Uçakların 4 dakikalık ilk ve son izleri, istikametleri , irtifaları, süratleri ve transponder kodları belli. Uçak bazında da isimleri, o sürat ve istikamette muhtemel helikopterle örtüşme alanları belli. Her pilotun bildiği basit matematik hesaplarından ve parametrelerden bahsediyoruz yani. Bilgisayar programlarında muhtemel senaryolar yukardaki parametler girilerek hesaplanır ve canlandırılabilir. Şah piyonları kaptırdı sanki. Ama inşa ettiği kaleler yılların emeği olsa gerek…

Yanıtla

Kalan karakter 1000
Misafir ~ 13 yıl önce
Helikopterin süratli bir şekilde mi dağa çarptığı, sıfır süratle stalll olarak mı külçe gibi düştüğü çok önemli. Ne yazık ki bu bilgiler o sökülen cihazda mevcut. Jetwash a giren bir hava aracı külçe gibi düşer. Düşük görüş ve hava şartlarından dağa çarpan bir helikopter süratlidir ve süratin etkisiyle paramparça olur. Bu enkaz tek parçaydı yani süratsiz yere vurma ihtimali çok yüksek. Enkaz görüntüleri dağılma parçalanma izlenimi vermiyordu . Uçurumdan düşen araba tek parçadır ama süratle bir yere çarpan araç paramparça olur. Yani dikey süratle yatay sürat farklı şeylerdir. Dikey düşme söz konusuysa bu helikopter neden stall olmuştur. son yıllarda enkazı bulunamayan kaza nerdeyse yoktur. kiralık oto bile uydudan takip edilirken..

Yanıtla

Kalan karakter 1000
Misafir ~ 13 yıl önce
Bir helikopteri iz bırakmadan düşürmek çok kolaydır yazmıştım baya hazımsız cevaplar gelmiş. 1994 de benzer olay hava kuvvetlerinde yaşandı. F-4 uçağı rahmetli Mustafa KOÇ kaptanın UH-1 helikopteri üzerinden kat etti ve helikopter gölete düştü. Bırakın helikopteri yolcu uçağını düşürürsünüz bu yöntemle. Birilerine hizmet etmiyorsanız yaşanmış mesleki tecrübelere ve sıhhatli bir araştırma yapılmasına saygı gösterin lütfen.

Yanıtla

Kalan karakter 1000

Yorum Gönder

Kalan karakter 1000