Geçtiğimiz Temmuz ayında THY'nin İstanbul'dan Kano'ya giden yolcu uçağının yakıt alımı sırasında alev alması THY'yi önlem almaya itti.
AirportHaber'in özel haber olarak duyurduğu olayda; THY'nin Boeing 737-900 ER tipi yolcu uçağı İstanbul-Kano seferini yapmasının ardından oradan da N'Djamena kentine gitmeden önce yakıt alımı sırasında alev almış ve büyük bir kaos yaşanmıştı. Yakıt alımı transit yolcuların uçaktayken yapılması nedeniyle adeta faciayla burun buruna gelinmişti.
Söz konusu olay nedeniyle Türk Hava Yolları, uçuş ekibini uyaran bir bülten yayınladı. Olayın tüm detaylarını açıklayan THY yetkilileri, uçuş ekibinin benzer vakalarda neler yapması gerektiğinin altını çizdi. Türk Hava Yolları, olayla ilgili resimleri de ilk kez bu bülten aracılığıyla yayınlamış oldu.
İşte THY'nin uçuş ekibini uyardığı o bülten ve fotoğraflar:
B737-900ER tipi uçakla gerçekleştirilen TK587 ISTKAN- NDJ paterninde, KAN meydanına sorunsuz bir inişi müteakip, IST- KAN yolcuları uçaktan ayrılır. KAN-NDJ uçuşu için transit yolcular uçakta kalır. Kabin ekibi yolcu bagaj eşleştirmesi yaparak yer hazırlıklarına başlar. 1L kapısında merdiven bulunmaktadır. 2L kapısına merdiven yanaşır. İtfaiye aracı, uçağın sağ tarafında bulunan yakıt aracının önünde yerini alır ve yakıt alımı başlar.
Uçuş ekibinden yakıt alım süresinin bilgisini alan K/A, Kabin Ekibi Anons El Kitabı Rev.02 Bölüm 5.4 “Uçakta Yolcu Varken Yakıt Alımı” anonsunu yapar. Kabin ekibi tarafından, tüm tuvaletler kilitlenip uyuyan tüm yolcular uyandırılarak kemerlerinin açık olduğundan emin olunur. Kemer ikaz ışıkları “OFF”, Sigara içilmez ışıkları “ON” durumdadır. Koridor ve çıkışlarda, acil bir
durumda tahliyeyi engelleyecek herhangi bir nesne/taşınabilir el bagajı bulunmamaktadır.
Kabin ekibi sorumlu oldukları çıkışlardaki yerlerini alırlar. Daha sonra uçuş ekibi, K/A’ya yakıt aracında bir problem olduğunun ve yakıt alımının yapılamadığının bilgisini verir. Kabin ekibi sorumlu oldukları çıkışlardan ayrılmazlar. Birkaç dakika sonra uçuş ekibi PA ile “Tahliye, tahliye!/Evacuate, evacuate!” komutu verir ve tahliye başlar. Uçakta bulunan 36 yolcunun tahliyesi yaklaşık 40 saniye sürer. KM1 tahliye sonrası arka kabini kontrol ederek uçaktan ayrılır. Tüm yolcuların ve kabin ekibinin uçaktan ayrıldığından emin olan K/A da sorumlu kaptan pilottan hemen önce uçaktan ayrılır.
Tahliyenin yaşandığı yerin hava limanın içi olması sebebi ile ihtiyaçları olmayacağına karar veren K/A ve KM1 Dr. Kit, El feneri, ELT ve İlk Yardım çantasını yanlarına almazlar. Uçaktan kalabalığın kontrolünü sağlamak için sadece megafonu alırlar.
Tüm yolcular kabin ekibi tarafından güvenli bölge olan terminal binasına yönlendirilirler. Valizini almak için uçağa geri dönmek isteyen yolcular olur fakat kabin ekibi yolcuları engeller. İtfaiye aracının yanlış müdahalesi (itfaiye aracında köpük olmaması ve yangına su ile müdahale edilmesi) sebebiyle kısa sürede söndürülebilecek yangın, kontrol altına alınamaz. Alevler uçağın sağ kanadına ulaşır. Alanda pushback aracı olmadığından uçak, yer personeli yardımı ile itilerek güvenli bir alana çekilir. Yangın yaklaşık 30 dakika içinde kontrol altına alınabilir. Uçağa girişin güvenli olduğu bilgisi alındıktan sonra yolcular, kabin ekibi eşliğinde uçağa alınır ve yine ekip nezaretinde kişisel eşyalarını almaları sağlanır. Ekip ve yolcular otele gönderilirler.
Yaşanan olayda, yangının çıkmasına yakıt aracında oluşan arıza, sebep olmuştur. Yakıt aracı görevlisi tarafından kulaklık aracılığıyla yangın oluşumu hakkında uyarılan sorumlu kaptan pilot, ivedilikle tahliye komutu vermiştir. Yakıt alımı esnasında tüm kabin ekibinin sorumlu oldukları çıkışlarda olmaları, olayın ani gelişmesi ve hemen tahliye gerektiği için uçuş ekibinden (kokpitten) “Dikkat, kabin ekibi yerlerinize/Attention, cabin crew at stations” komutu gelmeden tahliye başlatılmıştır. Bu olay bizlere, acil bir durumda her zaman uçuş ekibinden tahliyeye hazırlanmak için uyarı gelemeyebileceğini, yakıt alımı yapılırken tahliyeye her zaman düşünsel olarak hazırlıklı olmamız gerektiğini gösterir.
ÖRNEK OLAY: BRITISH AIRWAYS FLIGHT 2019
Londra Gatwick Havalimanından kalkan, British Airways’a ait bir Boeing 777-236 uçağı, 5 Eylül 2001 tarihinde Denver Uluslararası Havalimanına varır. Körüğe yanaşan uçaktan yolcular ayrılırken yakıt alımı başlar. Yakıt aracı uçağın sol kanadı altına, sol motorun yanına park etmiştir. Yakıt alımı halen devam ederken yakıt aracı görevlisi, üzerinde bulunduğu asansör sistemini kendi konforu ve uçuş mühendisinden yakıtla ilgili gerekli bilgileri almak için alçaltır. Bir eliyle yakıt pompasını tutan yakıt görevlisi aşağı doğru eğilip uçuş mühendisiyle konuşmaya çalışırken, yakıt pompası kontrolden çıkar ve yakıt her yere akmaya başlar. Yangın, motoru çalışmakta olan yakıt aracının altında başlar ve hızlıca yukarı doğru hareket ederek, yakıt görevlisini sarar.
Bu sırada uçakta hala 10 yolcu ve 16 ekip bulunmaktadır. Ekip, yolcuları yara almadan uçaktan tahliye eder. Yangın havaalanı itfaiyesi tarafından kısa sürede söndürülür ancak aldığı ağır yaralardan dolayı, yakıt görevlisi olaydan kısa süre sonra hayatını kaybeder.
Alınan Ders/Kabin Ekibi Hareket Tarzı
Yukarıda gördüğümüz örnek olayda, havaalanı itfaiyesinin olaya çabuk müdahale etmesi yangının büyümesini engellemiş olsa da çıkan yangın yakıt görevlisinin hayatını kaybetmesine yol açmıştır. Olayın yolcu boşaltımı esnasında, uçakta çok az yolcu kalmışken gerçekleşmesi ise, başlayan yangını fark eden kabin ekibinin yolcuları ve kendilerini en hızlı şekilde tahliye etmelerine olanak vermiştir.
Hemen tahliye gerektiren durumlardan (yangın, kırım, suya acil iniş) biri olan yangın durumunda gereken yapılmış, kabin ekibi yolcuları ve kendilerini ivedilikle tahliye etmişlerdir.
Başarılı bir yakıt alımı operasyonu gerçekleşmesi ve kazaların önlenmesinde kabin ekiplerinin önemli rolü vardır. Kabin ekipleri görev bilinciyle hareket etmeli, niçin orada olduklarının, hangi tehlikelerle karşı karşıya gelebileceklerinin farkında olarak durumu ele almalı ve ona göre davranış sergilemelidirler. Kabin ekibinin hareket tarzı herkesin güvenliği için hayati önem taşır.
Yakıt alımı yapılacağı zaman, kabin ekipleri öncelikle durumun farkında olmalıdırlar. Yakıt alımının hangi şartlarda gerçekleştiği;
- Yolcu alımı/boşaltımı yapılıyor ya da yapılacak olması,
- Çıkışlarda merdiven/körük bulunup bulunmadığı,
- Yakıt alımının hangi yönden yapıldığı,
- Hangi çıkışların kullanımın uygun olduğu,
- Yakıt alımının ne zaman başlayıp ne zaman biteceği vs. bilgileri tüm ekip tarafından bilinmelidir.
Kabin ekibi, uçakta yolcu olduğu durumlarda;
- İlgili anonsla yolcuyu bilgilendirmeli,
- Çıkışların boş olduğundan emin olmalı,
- Tuvaletlerin boş ve kilitli olmasını sağlamalı,
- Elektrikli aletlerin “ON” veya “OFF” konumuna alınmadığından emin olmalı,
- Trolley ile servise çıkmamalıdır.
Kabin ekipleri sorumlu oldukları çıkışlarda hazır bulunmalı ve kapılarının “DISARMED” pozisyonda olduğunun kontrolünü yapmalıdırlar. Eğer yolcu alımı ya da boşaltımı gerçekleşiyorsa, sorumlu oldukları çıkıştan ayrılmadan yolcuyu yönlendirmelidirler. Kabin ve dış şartları sürekli gözlem altında tutmalı, olası bir acil duruma karşı uyanık olmalıdırlar.
Unutulmamalıdır ki yangın, önüne geçilmesi en zor olan ve en hızlı şekilde müdahale gerektiren acil bir durumdur. Yakıt alımı esnasında oluşabilecek yangında, kabin ekibinin uyanık ve proaktif olması, ölüm ve yaralanmaları engelleyecektir.
Uçakta yolcu varken yakıt alımı ile ilgili bilgilenmek tüm kabin ekiplerinin görev ve sorumluluğudur ve “KABİN EKİBİ EL KİTABI BÖLÜM 8.2.2.1 Uçakta Yolcu Varken Yakıt alımı” bölümünde detaylı olarak anlatılmaktadır.
Tahliye esnasında kabin ekiplerinin yanlarına almaları gereken malzemeler( D r. kit, el feneri, ilk yardım çantası, megafon, ELT) her şeye rağmen (havaalanında bile olunsa) uçaktan mutlaka alınmalıdır. Nitekim TK olayındaki yangında; kabin ekibi (havaalanında olmaları durum değerlendirmesi ile ) sadece megafonu almış diğer malzemeleri almaya ihtiyaç duymamışlardır. Ancak havaalanının itfaiye aracında köpük olmadığı, yangına su ile müdahale edildiği ve pushback aracının bulunmayıp uçağın yer personeli yardımıyla itildiği düşünüldüğünde, uçaktan alınmayan bu önemli malzemelerin havaalanından temini hususunda da sorunlar yaratabileceği aşikardır.
Olası bir yaralanmada ilk yardımın en kısa sürede yapılabilmesi için uçaktaki malzemelerimizin hayati önem taşıdığı unutulmamalı; havaalanında malzeme olmasına güvenilmemelidir.
©AirportHaber Özel
Yorumlar Tüm Yorumlar (11)