Son günlerde her geçen gün yolcuları bezdiren ve yaz aylarında üstünde daha da çok konuşulacağını tahmin ettiğim rötar sorununa bir bakalım.
Bu rötar sorunu, benim her zaman sıklıkla dile getirdiğim; “önce sorun çıksın sonra çözüm ararız” mantığının gerçeğe dönüşmüş hali. Ben; altyapısız bir büyüme içersindeyiz derken, bazıları konuyu uçak sayısına, yolcu artışına, hat açılımlarına, karlılığa bağlayarak, gelecekteki tehlikeyi görmemezlikten geldiler. Hala da görmezden geliyorlar.
Plansız-programsız alınan uçaklar, havalimanlarımızın yeterliliği ile doğru orantılı olmamıştır. Yeterliliği açmak gerekirse; özellikle İstanbul’da yaşanan sorunları örnek almak gerekiyor. Nerdeyse tüm şirketlerimizin base olarak kullandıkları kent İstanbul. Ve İstanbul’umuzun iki tane uluslararası havalimanı var. Bu havalimanlarımızın en büyüğü AHL’de, 3 adet pistimiz var. Bu pistlerden 18-36 sol ve sağ pist olarak iki adet, bir de 06-24 pistimiz var ki; o da şu aralar uzatılma ve düzeltilme aşamasına girildiğinden, kapalı.
YAZININ DEVAMI İÇİN TIKLAYIN
Yorumlar