Pilotluğa büyük ilgi var

Türk sivil havacılığında 2000’li yıllardan sonra yaşanan sıçrama sebebiyle havayolu şirketleri pilot ihtiyacını karşılamakta zorlanıyor. Sektörde uçak, helikopter, balon ve zeplin gibi hava araçlarında 7 bin 450 pilot görev yapıyor. Bunların 1700’ü Türk Hava Yolları’nda geri kalanı özel hava yolu şirketlerinde uçuyor. Türk uçaklarında kokpite oturan yabancı pilotların sayısı ise 350. Bayrağımızı kıtadan kıtaya taşıyan uçaklarımızda hakimiyet Türk pilotların elinde. Ancak Türkiye’de Hava Kuvvetleri, Kara Kuvvetleri ve Türk Hava Yolları Uçuş Akademisi dışında pilot yetiştiren 14 uçuş okulu ihtiyacı karşılamakta zorlanıyor.

DERT SİZDE DERMAN BİZDE

Türk Hava Yolları 2011 sonuna kadar 1.500 pilot alacağını duyururken, bu süre içinde okullardan yetişecek pilotlar, talebin üçte birini bile karşılamıyor. Özel havayolu şirketleri pilot yetersizliği yüzünden filoyu büyütemiyor. Binlerce gencin pilot olabilmek için uçuş okullarınının kapısında sıraya girmesi ise umutları artırıyor.
Ayjet Anadolu Yıldızları Uçuş Okulu Müdürü Naci Uçar, pilot yetiştirirken milli kadroya öncelik vermek gerektiğine dikkat çekiyor: “THY, Amerika’daki uçuş okullarında yetişen pilotları tercih ediyor. Bunlar sonra yabancı şirketlere geçiyor. Emekli olanlarla açık giderek büyüyor. Filoya göre pilot istihdamı, ancak günü kurtarmaya yeter. Sirkülasyon içindeki gerçek talebi görmezden gelirseniz yaya kalırsınız. Bu derdin çaresi Türkiye’deki uçuş okullarının güçlendirilmesidir.”

UÇMAK SEVDALARIN EN BÜYÜĞÜ

Türk sivil havacılığına bugüne kadar 205 pilot kazandıran Ayjet Anadolu Yıldızları Uçuş Okulu’nda hummalı bir eğitim programı yürütülüyor. Uçuşta 100 saati tamamlamış pilot adayları, derse fotoğraf makinesiyle girmemize rağmen, istiflerini bozmadan pür dikkat anlatılanları dinliyor.

Müsaade isteyip genç kartallarla sohbete başlıyoruz. 25 yaşındaki Levent Baykurt pilot ağabeyini örnek alarak mavi göklere sevdalanmış: “Ağabeyim pilotluğun ilk yıllarında kolumdan tutar beni Hezarfen Havaalanı’na götürürdü. Uçakları yakından görünce içimde heyecan fırtınaları kopardı. Bu sonra tutku haline dönüştü. Benim için uçmak sevdaların en büyüğü.”

UÇAKLARLA BÜYÜDÜM

Babası Türk Hava Kuvvetleri’nden emekli olan 26 yaşındaki Murat Diksaç, “Yürümeye başladığımda kendimi uçakların içinde buldum. Büyüdükçe teknoloji gelişti, modeller değişti. Bunları yakından takip etmek ve uçmak bende tutkuya dönüştü. Pilotluk riskleri göze almanın yanı sıra büyük fedakârlık istiyor. 20-30 bin liralık maaş, bu fedakârlığın karşılığıdır. Zaten ‘Çocuğun okul parasını nasıl ödeyeceğim?, Faturalar ne olacak? diye kafasında 40 tilki dolaşan bir kişi uçağı havalandıramaz” diye konuşuyor.

GENLERİMDE VAR

Annesi THY’de kabin amiri olarak görev yapan 23 yaşındaki Mustafa Ata, “Ben daha ana rahmindeyken, uçmaya başlamışım. Hostes annem bana hamileyken havada binlerce mil yapmış. Doğduktan sonra annemin işi gereği uçaklarla iyice haşır neşir oldum. Üç aylıkken yurt dışına uçtum” diyor

EŞ DOST TAVSİYESİ

Yakın akrabaları ve aile dostlarından çok sayıda havacının pilotluğu seçmesinde etkili olduğunu anlatan 25 yaşındaki Çağlar Yılmaz, “Kendimi bildim bileli uçakların içindeyim. Dayım pilot, teyzem hostesti. Çocuklar genelde parka gitmeye bayılır. Ama ben uçaklara sevdalıydım. Her uçuşa gittiklerinde peşlerinden ağlardım. Hevesim kırılmasın diye beni havalimanına gezmeye götürürlerdi. Çocuk yaşta kokpitle tanıştım. O düğmelere dokunmak, gaz kolunu çekmek benim için en keyif verici oyundu” diye konuşuyor.

ÇOCUKLUK ÖZLEMİNİN PEŞİNE DÜŞTÜ

“Alçalın jetler daha alçalın ki size dokunabileyim.” Bu sözler çocukluğunu Balıkesir Ana Jet Üssü’nün yanındaki evde yaşayan Ahmet Bener Çuhacı’ya ait. 32 yaşındaki Çuhacı’nın pilotluğa geçiş hikayesi de hayli ilginç: “Makine mühendisiyim. Rusya’da yüksek maaşla çalışıyordum. Çocukluğumda jetleri yakından görebilmek için yaşadığımız lojmanın en üst katına çıkardım. Onlara elimle dokunmak isterdim. Bu sevdayı bir türlü içimden söküp atamadım. Yıllar sonra Türkiye’ye dönerek pilotluk eğitimine başladım. Hedefim çocukken dokunamadığım o jetleri uçurmak.”

(Türkiye Gazetesi)