Türkiye’ye ilk kez sekiz sene önce, turist olarak gelen Sadia Abdul Aziz Malik, bugün Türk Hava Yolları’nın Boeing 777 filosunda first officer olarak görev yapıyor ve İstanbul'u "İyi ki burada yaşıyorum" diyecek kadar seviyor.
Pakistan'da doğup büyüyen Malik, THY ile ilgili hislerini ise şu şekilde ifade ediyor: "Kardeş ülke olarak gördüğümüz Türkiye’yi ve markamızı temsil etmek benim için çok değerli."
Türk Hava Yolları bünyesinde 'expat’ olarak görev yapan çok sayıda yabancı uyruklu pilot var. Deneyimleri, mesleki bilgileri ve sıra dışı hikâyeleri ile her biri THY için çok büyük önem taşıyor. Boeing 777 filosunda ikinci pilot olarak görev yapan Sadia Abdul Aziz Malik de bu isimlerden biri.
Pakistan kökenli bir ailenin dört kız çocuğundan biri olan Malik, eğitimini yarıda bırakıp çocukluk hayali olan havacılığa yönelmiş. Yakın çevresinde kimse havacılıkla uğraşmadığı için bu isteğinin ailesinde tereddütle karşılandığını belirten Malik, o günleri şu şekilde anlatıyor: "Ailemizde tıp ve mühendislik eğitimi alan çok sayıda insan var. Pilotluk yapan tanıdığımız yoktu. Babam ilk başta iş bulamayacağımı ve mesleki koşulların beni zorlayacağını düşündüğünden bu isteğime temkinli yaklaştı. Ne kadar istekli olduğumu görünce onların da desteğini kazandım'
Pakistan'dan ABD’ye
Sadia Malik, ‘expat’ kavramıyla küçük bir kız çocuğuyken, babası Orta Doğu’nun farklı ülkelerine ve nihayetinde uzun süre yaşayacağı ABD’ye çalışmak için gidince tanışmış. O yıllarda annesinin yanında, üç kız kardeşiyle birlikte Pakistan'da eğitimini tamamlayan Sadia Malik, onların izinden giderek üniversitede tıp fakültesine kaydolmuş. Bir yılın ardından doktorluğun kendisine göre olmadığını anlayıp küçüklüğünden beri hayalini kurduğu pilotluğa yönelmiş. Havacılığa ilgisini babasının ‘expat’lık serüveniyle bağdaştıran Sadia Malik, pilot olma isteğinin ilk aklından geçtiği günleri şu şekilde anlatıyor, 'Babam yurt dışında çalıştığı için annemle birlikte sık sık onun yanına giderdik. Bu sayede küçücük bir çocukken çok defa uçağa bindim. Uçağa her binişimde kabin memurlarına bakar, havalimanında karşılaştığını kadın pilotlara hayranlıkla incelerdim. Kıyafetleri, insanların onlara gösterdiği saygı ve verdiği önem beni büyülerdi. İster Orta Doğu' da ister Amerika kıtasında olsun, insanların pilotlara gösterdiği ilgiye tanıklık etmek küçük bir çocuk için inanılmaz bir deneyimdi. Böylece daha 10 yaşındayken, pilot olabileceğim düşüncesi aklımın bir köşesine düşüverdi. Ailemizde böyle bir gelenek olmadığı için liseden mezun olunca tıp eğitimine yöneldim. Üniversitenin ilk senesinde meslekleri ve dünyayı daha iyi tanıma fırsatı buldukça doktorluk yapamayacağıma, daha doğrusu benim için en uygun mesleğin pilotluk olduğuna karar verdim. Ailemin de desteğiyle ilk senenin sonunda tıbbı bırakarak pilotluğa yöneldim."
"İyi ki bu şehirde yaşıyorum"
İstanbul'a ilk kez sekiz sene önce gelen pilotumuz, kentin hızla değiştiğini söylüyor. Bir kenti turist olarak ziyaret etmekle orada yaşamanın farklarına dikkat çekiyor. Malik tüm zorluklarına rağmen bu kentte yaşamayı çok sevdiğini dile getiriyor:
"İstanbul'un kalabalığı ve trafiği burada yaşayan herkes gibi beni de çileden çıkarabiliyor. Kültürel hayata, özellikle Boğaz'ın farklı noktalarındaki güzelliklere tanıklık etmeye başladığınızda gerçek İstanbul'u keşfetmeye başlıyorsunuz. O zaman insan içinden 'İyi ki bu şehirde yaşıyorum' diye geçiriyor."
Pakistan'da pilot olmak
Eğitiminin büyük bir kısmını Pakistan'da tamamlayan Malik, 20 sene önce annesiyle birlikte babasının yanına ABD'ye gitmiş. Pilotluk eğitimini de orada tamamlayan Sadia Malik, çalışma hayatına doğduğu toprakların ulusal bayrak taşıyıcısı konumundaki Pakistan Uluslararası Havayolları'nda adım atmış. Orada farklı uçak tiplerinde görev yaptıktan sonra THY’nin ilanını görüp başvurmuş.
Malik, eğitiminden sonra hemen iş bulduğu için kendini şanslı gördüğünü ifade ediyor.
Yorumlar Tüm Yorumlar (75)