03 Mayıs 2011, Salı 09:09:41

MODERN İŞKENCE'YE KARŞI DESTEK ÇAĞRISI

Radikal Gazetesi yazarlarından Ezgi Başaran, herkesi AKP milletvekili Lokman Ayva'nın Paris Charles de Gaulle Havaalanı'nda yaşadığı modern işkenceye karşı başlattığı harekete destek olmaya çağırdı.

Guvenlik iyidir bence kimseye ayricalik taninmamali havacilik sakaya gelmez bir patlatirlar ucagi ozaman ne olacak geciverin xray den yardimci oluverin guvenlige birakin kisisel algilamayi
Ben normal insanların böyle bir olaya maruz kaldıklarını görmedim.. Üstelik de Paris aktarmalı Fransa iç hat uçtuğum halde gayet rahat uçağıma yetiştim. Gidenler bilir, dış hatlardan iç hatlara deli gibi yürürsünüz.
Ulkemizde ki havaalanlarini bilmedigi icin, bizde fransanin iki kati kadar guvenlik var , guvenlikte rahat gecmek icin erkeler cember sakal , bayanlarda carsaf giyerlerse hicaranmadan geciyorlar , once ulkemdeki insanlik disi muammeley maruz kalan bizler icin bir seyler yapsinlar,
amerika daki sistem türkiye ye ne zaman gelecek acaba?bakalım o zaman o "çekiç kafa"lar ne yapacaklar?tabi bir de güvenlik bu "çekiç kafalar"ı o cihazdan geçirecek mi?
çarşaf,türban,şalvar,entarilerin içinde uyuşturucu,kokain,silah vs olmayacağı ne malum???
Yandaş medyanın yandaş yorumcuları buralara da gelmiş demek. Size göre Sn milletvekili yerden göğe kadar haklı herhalde değil mi ? Demek ki güvenlik olmayacak ? Değil mi ? Nasıl bir yorum yapmışınız ? Anlamakta zorlandık valla. Tabii ki önce güvenlik. Var mı bunun başka bir izahı ?
charles de gaulle havalimanı çok yoğun bir havalimanıdır ve bunaltıcı olabiliyor.bunu yerine orly havalimanını kullanmanızı tavsiye ederim.sayın lokman ayva'ya ne şekilde destek verebiliriz bilen var mı?
GÜVENLİĞE, OLSA DA OLUR OLMASA DA OLUR GÜZÜYLE BAKANLARA SESLENİYORUM. EVİNİZDE YANGIN SÖNDÜRME TÜPÜ VARMI? YETERİ KADAR SORGULAYIN CEVABINI KENDİNİZ VERİN. SAYGILARIMLA .
Önce güvenlik gelir diyen arkadaşa katılıyorum. Geçen Cuma 21:15 Anadolujet uçağı ile Kayseri'den SAW'a gittim. Uçakta 15-20 kişilik bir grup vardı. Uzun pardesülü, başörtülü. Kadın - erkek güvenlik kontrolunden herkes üzerindeki palto-manto-ceket ne varsa çıkarıp, x-ray'den geçirerek geçti. Onlar hariç. Kimsenin giyimine karışmam, saygı duyarım. Ama, bu benim güvenliğim. Bir uygulama ya herkese yapılır, ya kimseye yapılmaz. Bunun adı ayrımcılıktır. Kimin ne olduğu alnında yazmıyor, gözlere bakarak anlaşılmıyor. Evet, önce güvenlik. Herkes için.
sayın milletvekilimiz , türkiyede alanlara girişlerin farklı olduğunu mu düşünüyor , önce kendimizi düzeltelim ondan sonra başkalarına dava açalım.

Ayva'nın Charles de Gaulle Havaalanı'na çektiği rest, ezik ve kabullenmiş halimizi silkeliyor.

AKP milletvekili Lokman Ayva çok güzel özetlemişti: Modern işkence. Ne zaman uçakla seyahat etmeye kalksak maruz kaldığımız sürecin adı budur.

* Ayva durduk yere söylemiyor bunu. Başına gelmiş de ondan. Paris, Charles de Gaulle Havaalanı’nda güvenlikten geçmek için 3.5 saat ayakta bekletilmiş. Ortada makul hiçbir sebep yokken.

* Onun bu yaşadığını ‘Tatsız bir anı işte’ diye geçiştirmemesine, Fransa’nın özür dilemesine aldırmayıp 35 bin Euro’luk manevi tazminat davası açmasına şaşırdım. Şaşırdım, çünkü 11 Eylül’den sonra o kadar çok kez geçmişim ki o ‘modern işkence’den… Öyle çok böyle hikaye dinlemişim ki…

* İlk anda ‘Ne var yani?’ diyebiliyor insan… Hepimizin beklemişliği vardır sırada saatlerce. Halbuki ne münasebet… ABD ve Avrupa havaalanlarındaki kötü muamelenin normalleşmesi sadece Anglo-Amerikan toplumun dışında kalanların, yani bizlerin nazarında olmadı.

* Kötü kokunun içinde yeteri kadar duran herkesin bir noktadan sonra o kokuyu duymamaya başlayacağı gibi Amerikalılar ve Avrupalılar da alıştı. Havaalanı güvenliğine, modern işkencenin evrelerine. Bakın birer örnek:

* İki yıl önce Amerikalı bir kadın, Reagan Havaalanı’nda, kucağında çocuğuyla güvenlikten geçmek üzereydi. Çocuğun elinde biberonu ve o biberonun içinde bir lokma vardı. Güvenlik “Atın bunu” deyince, kadıncağız ‘Bari gidip suyu içeyim ki boş biberonu çantama atabileyim. Yoksa çocuk yolculuk boyunca nasıl su içecek?’ diye düşündü.

* Fakat stres ve sinirden olacak suyu içerken yere döktü. Ne oldu bunun üstüne biliyor musunuz? Kadına yerleri temizlettiler, ardından da 45 dakikalığına gözaltına aldılar.

* Şimdi yeni bir X-ray getirdiler biliyorsunuz. Geçerseniz, cinsel organlarınız dahil vücudunuzun tüm detaylarını sergiliyorsunuz. Çok demokratik bir ülke olduğu için ABD, size bir şans tanıyor. İsterseniz X-ray’den geçmemeyi tercih edebilirsiniz.

* Fakat öyle olunca şöyle bir ses duyuyorsunuz: OPT OUT (Tercih etmedi)! Sırayla birkaç güvenlik görevlisi bir tür akapella korosuna dönüşüp, ‘Opt out! Opt out’ diye bağırıyor. Bir güzel afişe oluyorsunuz. Hadi o utancı geçtim…

*Ardından sizi kenara çekip dakikalarca en mahrem yerlerinizde ellerinin dolaşmasına izin vermek durumundasınız. Bu utancı, bu travmayı ne yapacağız? Çeçenistan sınırındaki teröristler kullanıyor bir de bu yöntemi…

* Ama yok… Ya göreceğiz ya da elleyeceğiz. Seç!

* Geçen hafta ABD eski güzellik kraliçesi Susie Castillo havaalanında isyan etti. Çünkü “X-ray’e girmem” demişti. Bunun üstüne dört defa cinsel organlarına dokunuldu.

Ezgi BAŞARAN
RADİKAL

MODERN İŞKENCE'YE KARŞI DESTEK ÇAĞRISI