Uçuş güvenliği için nasıl ki huzursuzluğu asla kokpite sokmamak gerekir, aynı şekilde hava kontrol merkezine de huzursuzluğu sokmamak için ne gerekirse yapılmalıdır.
Bu merkezde görev yapanların tümü de niteliklidir.
Tümünün de uluslararası standartta bu işi yapabilir konumda olmaları şarttır.
Nasıl ki uçuş ekiplerinin çalışma koşulları ve çalışma saatleri, uçuş güvenliği bakımından yakın takip altındadır, hava kontrolörlerinin çalışma koşul ve saatleri de aynı takip şemsiyesi altında olmalıdır.
Uçmak insanlığın herhalde ilk öne çıkan tutkularından biridir.
İnsanoğlu gereksinimlerini bilir ama gereksinimlerini karşılama için her zaman elinin altında olanak olmaz.
Gereksinimlere yanıt verecek teknolojik gelişim insanın evrimi kadar önemlidir. Her bilinen yeni bilinmeyenlere ulaşıma rehberlik etti bir anlamda.
İnsanoğlu doğduğu yerlerde sınırlı yaşadı binlerce yıl. Ayaklarıyla, yürüyerek, koşarak gidedileceği en uzak yer ulaşım menzili oldu önce.
Sahillere ulaştı... Denizin ötesini merak etti. Hatta akar suyun karşısına geçmek için arayışlar ulaşımda ilk araçları doğurdu.
Kuşlar, uçan canlılar insanların uçma düşüncesini hep dürttü.
Uçak teknolojisinin tarihçesi bu yazının amaçları dışındadır. Ama sonuçta insanlar “mekanik kocaman kuşlar” yaratmayı başardı. Yani uçakları... Ulaşılan her aşama sorunlarla da yüzleştirdi. Rahatsızlık yeni buluşları zorunlu kıldı ve sonunda bugün binlerce belki onbinlerce uçak aynı anda gökyüzünde uçacak noktaya gelindi.
***
İlk uçak yolculuğumu 1973 yılında yaptım.
Lefkoşa Uluslararası Havaalanından kalkan Çekoslovak Hava Yollarına ait uçakla Prag üzerinden Londra’ya gitmiştim.
Bir sonraki uçuşum 1974 sonrası o zamanki terminal binası baraka olan Ercan’dandı.
Uzun mesafe yolculuğumun ilkini 1985’te Tokyo üzerinden Güney Kore’nin başkenti Seul’e yaptım.
Önceleri uçaktan hiç korkmadım.
Sonra bir ara korktum. Ama bildim ki korkmak adada hapsolmaktı. Üzerine gidip yendim uçak korkumu.
... Havacılığı öğrenme merakım canlandı.
Bir sabah KTHY’nin deneyimli usta pilotlarından Soner Kaptan ve ekibi gazetenin önünden beni de aldı. Ercan’a gittik. Ve bir uçuşu yaşamaya başladım. Yolcu bölümünü hiç geçmeden baştan sonra kokpitte, pilotlarla uçtum.
Brüksel’den gelen yol haritasına göre uçuşun planlanması... Uçağın pist başı yapıp havalanması, yükselip rotasına oturması... Yol boyunca pilotlar değişik kontrol noktalarıyla konuşa konuşa Londra’ya vardık.
Kaptan, uçağın en yetkilisi ama yol boyunca gerek rota gerekse yükseklikle ilgili kritik yönlendirmeler hep hava kontrolörleri tarafından yapılıyordu.
Bir kontrol kulesi sorumluluğunan çıkılır ötekine girilirdi. Kule bölgedeki uçuş trafik yoğunluğuna göre tüm uçakların risk almaksızın uçuşunu sağlıyor.
Gökyüzünde yollar, caddeler, trafik ışıkları yok ama teknoloji ve o teknolojiyi çok iyi kullanan hava kontrolörleriyle her şey tıkırında gider.
Tabii insanoğlu teknolojiyi o aşamaya getirdi ki iki uçak birden fazla ihmalle çarpışacak olsa son adan iki uçaktan çarpışmamak için yön değiştirebiliyor.
Pilotların nasıl uçağı uçurduklarını gördüm... Dahası Nothingham’da Airbus Simülatör’ünde pilotların nasıl kendilerini sınadıklarına tanık oldum.
Uçağın kokpiti ile biri bir aynı olan simülatörde pilotlar, belki de meslek hayatları boyunca hiç yaşamayacakları arızalarla yani kötü senaryolarla yüzleştiriliyor. Oradaki başarı ya da başarısızlık pilotun meslek hayatının geleceğini belirliyor.
***
Hava Kontrolörlerinin nasıl çalıştıklarını da hep merak ediyordum. Bir biçimde çalışma ortamında onları izleyip nasıl çalıştıklarını öğrenmek, bilmek istiyordum.
Geçtiğimiz günlerde HAVADİS’ten arkadaşlarla Ercan’a gidip Hava Kontrolörlerimizin çalışmalarını yerinde izledik.
Havacılıkta mükemmelcilik ya da kusursuzluk vazgeçilmezdir.
“Havacılık hata affetmez” demek istemem ama havacılıkta yaşamsal hatanın bedeli çok ağırdır. Bu nedenle sistemin neresinde olursa olsun görev yapan herkesin kusursuz, mesleki disiplinin, sorumluluğun doruğunda görev yapmaları gerekir.
Bu sorumluluk yorucudur... Yorucu olmadan öte yıpratıcıdır.
İşe başlama saatinizden başlayarak ihmaller hayatınızda hiç yer olamaz.
İşinizin başındayken işinizin önüne başka düşünce koyamazsınız.
“Aman daldıydım” yoktur, olmaz bu işi yapanların dünyasında.
***
Hava Kontrolörlerinin kendi içlerinde de uzmanlık ya da sorumluluk alanları vardır.
Saha Kontrol’de görev yapanlar hava sahamız içindeki uçuşların kontrolünü yapar. Gelen uçakları kontrollü şekilde yaklaştırır. Gidecek uçakları da aynı şekilde uçuş sahamızda güvenli şekilde uçuş rotasına koyar.
Yaklaşma Kontrol ise hava kontrolden aldığı uçağı kulede görev yapan meydan kontrol görevlilerine devredene kadar yönlendirir. Tam tersi kalkış halindeki uçağı meydan kontrolden alıp, hava kontrolö devredene kadar temasta tutar.
Meydan Kontrol, kulede görev yapar. İniş ve kalkışı yönlendirir.
***
Ercan’da en son hizmete girev Hava Kontrol Merkezi, dünya ölçeklerinde çok iyi. Teknoloji çalışanların işini kolaylaştırdı. Ancak sorumluluk yerindedir.
Peki bu sorumluluğu taşıyan hava kontrolörleri mutlu mu?
Pek çok sorunlarına rağmen sorumluluğu yüksek bir işi başarıyla yürüttükleri için mutludurlar. Ancak taşıdıkları sorumluluğun takdir edilme noktasında mutlu olduklarını söylemek kolay değil.
Uçuş güvenliği için nasıl ki huzursuzluğu asla kokpite sokmamak gerekir, aynı şekilde hava kontrol merkezine de huzursuzluğu sokmamak için ne gerekirse yapılmalıdır.
Bu merkezde görev yapanların tümü de niteliklidir.
Tümünün de uluslararası standartta bu işi yapabilir konumda olmaları şarttır.
Nasıl ki uçuş ekiplerinin çalışma koşulları ve çalışma saatleri, uçuş güvenliği bakımından yakın takip altındadır, hava kontrolörlerinin çalışma koşul ve saatleri de aynı takip şemsiyesi altında olmalıdır.
Kontrol merkezinin bir hatasının bedeli de büyük olabilir.
Bütün bunlara bakıldığı zaman hava kontrol merkezinde çalışanların haklarına el uzatmamak gerekir. Çalıştırırsanız parası ödenecek. Eğer fazla mesai sınırları içinde alınması gereken para sınırına ulaşırlarsa, çare angarya çalıştırmak değil, yeni istihdamdır.
Mesele, bu insanların ne kadar para aldığı değil, aldıkları parayı hak edip etmedikleridir.
Biz gidip gördük... Onlar işini yapıyor, bilenler biliyor sadece... Bu konuda düşünce ortaya koymayı düşünenlere gidip görmelerini, çalışanlarla sohbet etmelerini öneririm.
***
Yapım aşamasında olan ve şu an da bazı bilgilere ulaşılabilen Kıbrıs Türk Hava Trafik Kontrolörleri Derneği Web Sitesini www.ctatca.org bu konularda bilgilenmek isteyenler için iyi bir adres olacak.
Günün sözü:
Sorumluluğu tartmayan terazi arızalıdır
Hasan HASTÜRER
KIBRIS POSTASI
Yorumlar Tüm Yorumlar (7)