"Kaza ulusal psikolojimizi bozdu"

Isparta’da dağa çakılan uçakta 57 kişiyle birlikte yaşamını yitiren fizikçi Prof. Dr. Engin Arık’ın eşi, Boğaziçi Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Fizik Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Metin Arık, kazanın birinci yıldönümünde Milliyet’e konuştu. Metin Arık, kazayla ilgili şüpheleri bulunduğunu belirterek, “Bu olay bizim ulusal psikolojimizi bozdu. Bakan Binali Yıldırım’ın açıklamaları psikolojimizi düzeltecek açıklamalar değil” dedi.

Arık, geçen günlerde kaza raporuyla ilgili Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın yaptığı açıklamayı komik ve ayıp bulduğunu belirterek, “En azından ben bakandan, ‘Bundan böyle ucuz ve kötü uçaklar uçurulmayacak’ gibi bir açıklama beklerdim. Kamuoyunun bu rapordan hiçbir şekilde tatmin olduğunu sanmıyorum” dedi.

Düşen uçakların kötü uçaklar olduğunu ve bazılarının bu kötü uçakları Türkiye gibi denetimin yeterli olmadığı yerlerde uçurarak para kazandıklarını anlatan Arık, “Bu bir uluslararası ucuz uçak mafyası. Bu işlerden çok büyük paralar kazanıyorlar, Türkiye gibi ülkelerde tazminat vermeyerek. Bu uçağı mesela Amerika’da uçurmaya çalışsalardı sigorta şirketi bunu çok riskli olduğu için sigorta etmeyecekti. Ama Türkiye’de tazminat miktarları düşük olduğu için yapabiliyorlar” diye konuştu.

Karakutu silindi mi?

İspanya’da uçak düştükten sonra hemen kaza raporunun açıklandığını belirten Arık, şöyle konuştu: “Bizde düşen uçağın karakutusu bozuk. Bozuk mu, yoksa birtakım adamları karakutuyu bozmak için mi gönderdiler belli değil. Karakutuyu incelemek için gönderdikleri yer kara kutuyu çözmek için ehil bir yer değil, bunu bütün dünya biliyor. Karakutunun içindeki bilgilerin silinmiş olduğunu dahi anlamak mümkün. Ama karakutu hükümetlerin kontrolünde. İsterse çözdürüyor, isterse çözdürmüyor. Karakutu eskiden beri mi çalışmıyordu, yoksa sonradan mı sildirildi? Daha iyi inceleme yapacak yerlere göndermediler. Bu nedenle ben çok şüpheleniyorum. Ucuz uçak mafyası ile sivil havacılığın rüşvet almalarından da şüpheleniyorum. Kazazedelerin Türk avukatlarının Keçiborlu Savcılığı’nda gördüğü kötü muameleden de şüpheleniyorum. Neden şüphelenmeyeyim ki? 60 yaşından sonra konuşmaktan mı korkacağım? Bu olay bizim ulusal psikolojimizi bozmuş durumda. Bu açıklamalar psikolojimizi düzeltecek açıklamalar değil.”

Komplo teorilerine sıcak bakmadığını belirten Arık, “Uçak kötü durumdaydı zaten. Diyorlar ki ‘Tam suikast yapılıp anlaşılmayacak bir uçak.’ Ben de ona karşı cevapsız kalıyorum” diye konuştu.

Prof. Baki Akkuş:  Sabotaj olabilir

Türk Fizik Derneği Başkanı İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi Fizik Bölümü Nükleer Fizik Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi ve Türk Hızlandırıcı Projesi’nin yürütücüsü Prof. Dr. Baki Akkuş ise Türk Hızlandırıcı Merkezi projesinin çok önemli olduğunu vurguladı: “Bilimsel araştırmaya önem vermeyen, teknoloji üretmeyen ülkeler yok olmaya mahkûm. ABD’de bu teknolojiyle ilgili CERN gibi 5 tane hızlandırıcı merkezi var. Türkiye’de ise hızlandırıcı teknolojisi yok. Kurulması 2006’da onaylandı ve çalışmalara başlandı. Bu teknoloji Türkiye’de gerçekleşirse, savunma sanayiinden endüstriye bilimsel araştırmalar yapılacak.  Türk Hızlandırıcı Merkezi’nin yapılmaması için girişimler olabilir. Bu yönde engellemeler oldu. Uçağın düşmesinin bağlantısı var mı, yok mu bunun savcılık tarafından incelenmesi gerekir.”