Sezonu açtım, başladı benim hafta sonu kaçamaklarım... Bu kez ‘emeklilik kentim Antalya’daydım. Nerede ne yaptım kısmı sonra. Önce, sıcağı sıcağına bir tartışma. Daha doğrusu ‘Ülkeyi ne hale getirdiler, halkı ikiye böldüler’ yakınmalarını haklı çıkaran bir vaka: Antalya’dan İstanbul’a dönüş uçağındayız... Kalkış saati geçmiş. Niye bekliyoruz diye homurdanırken bir grup giriyor içeri. Kadınlar kara çarşaflı, erkekler Humeyni sakallı. Çabuk yerleşiyorlar neyse ki. Biri hariç!.. Kara çarşaflı kadınlardan biri kıvrım kıvrım kıvranıyor koltuğunun başında.
Hostesin de dikkatini çekiyor doğal olarak.
‘Hanımefendi lütfen oturur musunuz?’ diye geliyor yanına.
‘Aa!’ diyor kara kadın. Herkes kafaları kaldırıp bakıyor. Koltuğunda yapışkan mı var, arızalı mı derken anlaşılıyor niyesi. Tam yan koltukta bir erkek var. Erkeğin yanına oturmamakta kararlı ‘kara kadın.’ Hostes tatlı diliyle ne yapsa ikna edemiyor:
‘Hanımefendi uçağın kapıları kapandı, yapabileceğim bir şey yok.’ Yine olmayınca, ‘O zaman lütfen inin uçaktan’ demek zorunda kalıyor. Uçak dolu, boş yer yok. Yerini veren olmadığı sürece ya oturacak ya inecek.
Hemen herkes inmesini diler ve bekler iken... Bir kadının yanında oturan delikanlılardan biri kalkıp yerini veriyor. Ne olduysa o an oluyor. Neredeyse bütün uçak sözleşmişcesine bağırıyor:
‘Niye veriyorsun kardeşim yerini! Verme, insin!’
Kara kadın, hemcinsinin yanındaki yerine geçerken işaret parmağını kaldırıp kalabalığa doğru dönüyor: ‘Biz Müslümanız.’ O da kesmiyor, ‘Açın da Kuran okuyun’ deyiveriyor. Bu kez söz sırası kalabalığa geçiyor: ‘Biz Müslüman değil miyiz?’
‘Özel uçak tutun o zaman’ diyen de çıkıyor; yan taraftaki uçağı işaret edip, ‘Bakın Başbakanlık uçağı var, ona binin’ diyen de...
Hostes araya girmese, ‘Lütfen uçuş güvenliği için bu tartışmayı uzatmayalım’ diye kalabalığı susmaya ikna etmese ne olurdu bilemiyorum. Bilmediğim başka şeyler de var, beynimi kemiren sorular:
Örtünmenin Kuran’daki yeri din alimlerinin bile uzlaşmaya varamadığı konular. Var ya da yok, diyelim ki tercih o yönde. Peki madalyonun paslanmaya yüz tutmuş öteki yüzü?
‘Kara kadın’ın yanında oturmayı redettiği erkek, ‘Bu hatun bana sapık muamelesi yapıyor, ben bu şartlar altında uçamam’ dese ne olacak? Hem örtünmeyen kadının, tepeden tırnağa karalara bürünmüş bir hemcinsiyle yanyana oturmak isteyeceği ne malum?
Herkes ‘Benim demokrasim’ derse çözümü kim bulacak?
...
Ebru DREW
VATAN
Yorumlar