Kapadokya'yı bir de havadan keşfedin

Uçsuz bucaksız vadiler, kayalara oyulmuş evler, peribacalarıyla adeta bir masal diyarı Kapadokya...  Aslında bu yeryüzü cenneti bugün bir felaket olarak tanımlayacağımız volkanik faaliyetler sonucu doğmuş. Erciyes, Hasandağı ve Göllüdağ’la birlikte bölgedeki birçok volkanın püskürmesi sonucu farklı kalınlıklarda tüf tabakaları, volkanik kayalar oluşmuş. Zamanla başta Kızılırmak olmak üzere birçok akarsu ve gölün bu tüf tabakasını aşındırmasıyla bölge bugünkü halini almış.

Adını Cins Atlar Ülkesi anlamına gelen Katpatuka’dan alan Kapadokya Hititler, Persler, Roma, Bizans İmparatorluğu, Selçuklular gibi birçok medeniyete evsahipliği yapmış, bugün hepsinden izler taşıyor. Kapadokya’da nereye baksanız peribacalarını görmek mümkün. Ancak peribacaları en yoğun şekilde Ürgüp-Uçhisar-Avanos üçgeni arasında kalan vadilerde, Ürgüp-Şahinefendi arasındaki bölgede Nevşehir Çat kasabası civarında, Kayseri Soğanlı Vadisi’nde ve Aksaray Selime köyü civarında bulunuyor.

UÇHİSAR HALA AYAKTA

Kapadokya’da ziyaret etmeniz gereken en önemli yerlerden biri UNESCO’nun dünya mirası listesine dahil edilmiş Göreme Açık Hava Müzesi. Burası aslında bir inziva bölgesi... Kızlar Manastırı, Erkekler Manastırı, St Basil, Yılanlı, Karanlık, Elmalı ve Tokalı Kiliseleri başta olmak üzere birçok kilise, şapeller, yemekhaneler, keşiş hücrelerini görebileceğiniz açık hava müzesinde manastır hayatı üçüncü yüzyıl sonlarında başlamış. Kaya kiliselerinin büyük kısmı Hz. İsa’nın yaşamından ve İncil’den esinlenerek yapılan freskolarla kaplı. Bu kiliselerin en önemlisi ve en büyüğü ise Tokalı Kilise...

Nevşehir - Ürgüp yolu üzerinde Uçhisar bölgenin doğal üç hisarından biri. Hititler döneminde kullanılmaya başlanan kale bütün ihtişamıyla sizi selamlıyor. Bazı kısımları zamanla çökmüş olsa da odalar, tüneller ve merdivenlerin bir kısmı hala ayakta. Uçhisar’ın çevresindeki bazı peribacalarında kaya mezarları ve kiliseleri de görmek mümkün.

Kapadokya’ya gidip de yeraltı şehirlerini görmeden olmaz! Bunlardan en ünlüsü Kaymaklı Yeraltı Şehri... Bütün yeraltı şehirlerinin ortak özelliği olarak Kaymaklı’da ilk katta ahır bölümü yer alıyor. Anlatılanlara göre bu aslında bir nevi kamuflaj yöntemi! Atları gören düşmanlar buranın sadece bir ahır olduğunu sanıyordu. Alt katlara inen tüneller gerektiğinde sadece içeriden açılabilen dev taş kapılarla kapatılıyordu. Böylece dışarıdan içeriye girmek mümkün olmuyordu. Ağırlığı ortalama 400 kilo olan bu kapıların bir kısmı hala yerinde duruyor. Bir dönem burada insanların yaşadığına inanmak güç ama Kaymaklı’da dolaşırken kilise, oturma odaları, şaraphane, depo, mutfak gibi ihtiyaç duyulan tüm bölümlerin mevcut olduğunu görüyorsunuz.

Dibi görünmeyen havalandırma bacaları sayesinde içeride mis gibi bir hava var. Mutfak kısmı en ilginç olan bölümlerden biri çünkü buradaki taşların neredeyse tümü simsiyah. Dumanı emen taşlar sayesinde düşmanların yer altı şehrinin yerini tespit etmesinin imkansızlaştığı söyleniyor. Yeraltı şehrinin tünellerinde dolaşırken kimi zaman dizlerinizin üzerinde emeklemek zorunda kalıyorsunuz. Bu nedenle klostrofobiniz, kalp, astım gibi rahatsızlıklarınız, belinizde ya da bacaklarınızda bir problem varsa maalesef dışarıda kalmalısınız.

GÜNEŞİN DOĞUŞUNU SEYREDİN

Kapadokya’da yapılabilecek en keyifli aktivitelerden biri de balon turu. Sıcak hava balonlarıyla peri bacalarını, kanyonları izlemek sıradışı bir deneyim. Uykunuzdan feragat etmeniz şart çünkü balon turu sabah saat 05.00’te başlıyor. Balonlar şişirilip uçuşa hazırlandıktan sonra sepetlere biniliyor. Pilotun güvenlik bilgilerini vermesinin ardından uçuş başlıyor. Aynı anda birçok balon havalandığı için ortaya çıkan görüntü muhteşem.

Güneşin doğuşunu izleyebildiğiniz uçuş yaklaşık 45 dakika sürüyor. Balonlar bin 100 metre yüksekliğe kadar çıkabiliyor. Uçuş sonunda pilot katılanlara gezinin hatırası bir sertifika da veriyor. Bu muhteşem deneyim için kişi başı 150 euro ödemeniz gerekiyor.

Kapadokya’ya gelip de Avanos’u görmemek olmaz. Burası Hititler döneminden beri çanak çömlek atölyeleriyle meşhur... Günümüzde de aynı geleneksel teknikler kullanılarak toprağa şekil veriliyor. Seramik atölyelerine gittiğinizde önce Kapadokya’nın meşhur elma çayı eşliğinde ustaların gösterisini izliyorsunuz. Ardından çarka geçip siz de çanak, çömlek yapmayı deneyebiliyorsunuz. Atölyelerden ayrılırken bin bir emekle yapılan seramiklerden satın almayı unutmayın.

Tur fiyatları 299 TL

THY’nin İstanbul, Ankara ve İzmir’den Nevşehir’e direkt uçuşları bulunuyor. Ancak pek çok turizm şirketi Kapadokya’ya yönelik paket turlar hazırlıyor. ETS Tur’da bunlardan biri... Dört gece, üç günlük Kapadokya turu otobüs dahil 299-330 TL arasında değişiyor.

(Star)