Sahte pasaport yüzünden gözaltında olan ve İran’a iade edilmemek için iltica talebinde bulunan Tahran Üniversitesi Sinema Bölümü mezunu 31 yaşındaki Nigar Azizmuradi, “Tek suçum ılımlı İslamcı olmam. Onlar ılımlı İslamcıya dinsiz muamelesi yapıp, idam cezasına çarptırıyorlar” dedi.
Realyan Tarikatı’nın İran’daki lideri Nigar Azizmuradi, bir aydır gözaltında tutulduğu Kumkapı’daki Yabancılar Şubesi Misafirhanesi’nde dün kendisini ziyarete gelen babası ve yakınlarına yaşadıklarını anlattı. Sahte pasaportla Türkiye’ye iade edildikten sonra gözaltına alınan ve İran’a iade edilmemek için mücadele veren Azizmuradi yakınlarına şunları söyledi:
Su kanalında kolumu kırdılar
“Geçen sene Realyan tarikatı için çalıştığım, İran Gizli Servisi tarafından tesbit edildi. Bunun üzerine evime girildi. Bilgisayarlarım, dosyalarım, kameralarım didik didik arandı, incelendi. Evimin her köşesine bakıldı. Sonra beni gözaltına aldılar. 3 ay boyunca sorguya çekildim. Her sabah saat 07.00’da sorguya giriyor 14.30’da çıkıyordum. Benden sonra annem, babam ve ablam ile arkadaşlarım hakkında da araştırma yapıldı. Gizli servis bana, böyle faaliyetlerde bulunmayacağıma dair bir belge imzalattı. Seçimlerde Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad’a rakip olan Mir Hüseyin Musevi lehine yürüyüş ve gösterilere katıldığım belirlenmiş. Bunun üzerine gizli servis yine beni gözaltına aldı. Caddelerin kenarından geçen ve suların tahliyesinde kullanılan derin su kanalına götürdüler. Burada beni öldüresiye dövmeye başladılar. Kolum kırıldı. Kafam suyun içindeydi. Nefes almakta zorlanıyordum. Üzerimde bulunan cep telefonum, fotoğraf makinem, kameram ve bilgisayarımı aldılar. Hayatım bir film şeridi gibi gözümün önünden geçerken benim dövüldüğümü gören diğer göstericeler beni polislerin elinden kurtardı. Beni Tahran’dan kuzeydeki bir yere götürdüler beni tedavi ettiler. Kendimi toplayınca idam edilme korkusuyla yurt dışına kaçmaya karar verdim.”
Türkiye bana sahip çıksın
Edindiği sahte bir pasaport ile THY’nin İstanbul seferini yapan uçağına bindiğini belirten Nigar Azizmuradi şöyle konuştu: “Türkiye’ye bu şekilde giriş yaptım. Buradan da Kenya’ya doğru yola çıktım. Amacım Kenya’dan da İngiltere’ye geçmekti. 19 Ekim tarihinde Kenya’nın Nairobi Havalimanı’na indiğimde pasaportumun sahte olduğu anlaşıldı. Beni 2 gün orada tuttuktan sonra uçağa bindiğim İstanbul’a geri gönderdiler. 3 gün de Atatürk Havalimanı’nda kaldım. Oradan da Kumkapı Yabancılar Şubesi’ne geldim. Bir aydır buradayım. Psikolojim son 1 yılda yaşadıklarımdan dolayı çok kötü. Akciğerlerimden rahatsızım. Diğer mülteciler çok sigara içtiği için zorlanıyorum. Ben her şeyin biraz daha yumuşaması için mücadele ettim. Bunu yazdığım kitaplarda da dile getirdim. Ülkemde diğer bir dine geçen ya da dinin gereği olan sert kurallara karşı çıkanlar idam cezasına mahkum ediliyor. Bu cezadan da kurtuluş yok. Türkiye’nin bana destek vermesini istiyorum.”
Hürriyet
Yorumlar