29 Haziran 2010, Salı 08:18:56

Hem uçak hem helikopter...

Bu hava aracı 1920'lerin unutulmazları arasındaydı...
  • süper bir olay pahli ucak alicana devlet orman bakanli polis bunu kullansin.Hemde economic.
  • Türkiye'de havacılık Hezarfen zamanında kaldığı için böyle şeyler yok tabii. Hoş Hezarfen'e bile uçmadı, hikaye diyenler de bol miktarda var aramızda. Yapılan bir şeyi inkar etmek yapımıza işlemiş bir kere. Neyse bir hava alanımız sayesinde hatırlanıyor. Halbuki yüzlerce Hezarfen Uçuş Okulu açılmalıydı. Suya uçak inmesini yasaklayan bir zihniyetten başka ne beklenir ki, havacılık adına. Her tarafımız deniz (Baraj gölü, göl ve ırmaklarımızı saymıyorum, çünkü oralara izinsiz inerseniz hapsi boylarsınız, YASAK!) 100 tane deniz uçağımız yok. 50 yıldır Antalya'da yaşıyorum, bir pazar sabahı koca körfezde 10 tane yelkenli tekne göremezsiniz. Bu kadar uzağız.

1920’lerin başlarında döner kanatlı hava taşıtlarındaki en önemli gelişme Juan de la Cierva’nın yaptığı Autogyro’dir. İspanyol uçak tasarımcısı Cierva, uçuş sırasında yeterli hızı koruyamayan uçakların düşme tehlikesini önlemek amacıyla çalışmalar yapar.

Helikopterle uçak karışımı bir araç olan Autogyro’de havada tutunmayı rüzgârla kendi kendine dönen bir rotor, ileriye doğru hareketi ise öndeki itici pervane sağlar. 1920-23 arasında Cierva’nın deneme amacıyla tasarlayıp ürettiği dört Autogyro’den sonuncusu olan C.4 ilk başarılı uçuşu yapar.

C.4’ü, 9 Haziran 1923’te Teğmen Gomez Spencer uçurur. 18 Eylül 1928’de ise yine Cierva tarafından geliştirilen C-8L4 model Autogyro, Manş Denizi’ni geçer.

Bir uçak gibi havalanan Autogyro’ler ABD’de büyük ilgi görür. 1950 yılından sonra üretimi azalan hava araçları günümüzde daha çok sportif amaçlı olarak kullanılmaktadır. (Habertürk)

Hem uçak hem helikopter...

Yorumlar

Misafir ~ 14 yıl önce
süper bir olay pahli ucak alicana devlet orman bakanli polis bunu kullansin.Hemde economic.

Yanıtla

Kalan karakter 1000
Misafir ~ 14 yıl önce
Türkiye'de havacılık Hezarfen zamanında kaldığı için böyle şeyler yok tabii. Hoş Hezarfen'e bile uçmadı, hikaye diyenler de bol miktarda var aramızda. Yapılan bir şeyi inkar etmek yapımıza işlemiş bir kere. Neyse bir hava alanımız sayesinde hatırlanıyor. Halbuki yüzlerce Hezarfen Uçuş Okulu açılmalıydı. Suya uçak inmesini yasaklayan bir zihniyetten başka ne beklenir ki, havacılık adına. Her tarafımız deniz (Baraj gölü, göl ve ırmaklarımızı saymıyorum, çünkü oralara izinsiz inerseniz hapsi boylarsınız, YASAK!) 100 tane deniz uçağımız yok. 50 yıldır Antalya'da yaşıyorum, bir pazar sabahı koca körfezde 10 tane yelkenli tekne göremezsiniz. Bu kadar uzağız.

Yanıtla

Kalan karakter 1000

Yorum Gönder

Kalan karakter 1000