Helikopterle suya gömülen orman muhafaza memuru Ali, karada konuşlu çalışma kadrosundan helikoptere yeni geçmiş. Burnundan et aldırma ameliyatı olduktan sonra 'Duman içinde kalması sakıncalı' diye Memur Ali'yi helikopter personeli yapmışlar
Bodrum'da duydum haberi ve Milas'a fırladım. Önce hastaneye, sağ kurtulan 3 Rus uçuş görevlisine baktım. Adamlar şoku henüz atlatamamış boş boş bakıyorlardı. Başhekim "Hiçbir şeyleri yok. Biraz sinirleri laçkalaşmış" dedi istikameti canını yitiren orman memuru Ali'nin evine çevirdim. Köy yolu üzerinde, bahçelik bir tek katlı ev. Şirin, asmalılık, mebzul tavuk, horozun olduğu bir bahçeyi geçtim girdim içeri. Köylü kadınlar toplanmış dua ediyorlar Ali Bey sağ kurtulsun diye. Eşiyle görüşüyorum. Hala umutlu, "Kurtulma ihtimali var değil mi Savaş Abi?" dedikçe "Keşke" diyorum ama gözlerimi kaçırıyorum çaresiz. Sonra birlikte dans ettikleri, mutlu anlar geçirdikleri fotoğrafları gösteriyor bana. 2 oğul varmış onlar da amcaları ve dedeleriyle birlikte olay yerine, Geyik Barajı'na gitmişler. Ben de oraya tırmanıyorum. Bu tırmanma lafı laf ola diye söylenmedi. Tam bir tırmanış. Bir yol bu kadar mı kötü olur? 45 dakika araç sürdükten sonra baraj gölüne geliyorum. Yüzlerce kişi toplanmış oraya. Çoğu meraklı. Piknik düzeninde ne olup bitecek izliyorlar. Görevliler de çok ama hareket yok hiç birinde. Herkes birbirine bir şey önerip, emrediyor, kıpırdayan pek olmuyor. Saatler ilerliyor, helikopterin yeri bile tespit edilemiyor. Bu arada Memur Ali'nin babası Memet Amca'yı görüyorum. Yanında küçük oğlu Metin de var. "Burnunda et vardı ameliyat oldu. Doktorlar 'Dumana ise girme' deyince bunu helikoptere verdiler. Çok sevindiydi. Bak ölümü buradan oldu. Eyvaaah olsun" diye hayıflanıp ağlıyorlar.
Savaş AY
TAKVİM
Yorumlar