Geçen hafta Sivil Havacılık Akademisi üzerine düşüncelerimi paylaşmıştım bu köşede. Bu işin fikir babalarından Muzaffer Çetingüç hocanın canı pek acımış. Ne yapsam ne etsem diye düşünürken bir akademisyene yakışmayacak yazı kaleme almış. Bizim düşündüklerimizi de "miş miş" olarak değerlendirmiş.
Anlaşılıyor ki, akademik unvan da insanlara yetmiyor. Akademik unvanların akademik düşünce yapısı ile pekişmesi gerekiyor. Sayın Çetingüç'ün bu yetiden uzak olduğunu anladım. Açıkçası yine üzüldüm.
Sayın Muzaffer Çetingüç, bir kez daha söyleyeyim akademiye sözüm yok. Sizin negatif anlayışınıza rağmen ben olumlu olan her şeyi destekliyorum.
Yayınlanan karamsar bildiriye rağmen Türkiye'de havacılık sektöründe olumlu gelişmeler oluyor. Bir örnek vermek gerekirse Atatürk Havalimanı dünyanın 39 ncu havalimanı oldu. İngiltere'de bir Belediye Başkanı Atatürk Havalimanı'nın Heatrow’u her konuda çok geçtiğini söyledi. Zafer Havaalanı ihalesi yapıldı. Gökçeada Havaalanı hizmete açıldı. Bilmem haberiniz var mı bu gelişmelerden. Akademiyiz diye ortalarda dolaşmak yerine havacılık adına yaşanan gelişmelerin sıcak noktalarında sizleri görmek isterdik. Gökçeada'nın açılışında neden yoktunuz? Nasıl akademisiniz? Gideceksiniz, göreceksiniz, gözlemleyeceksiniz ona göre düşündüklerinizi raporlayacaksınız.
AirportHaber Genel Koordinatörü Ali Kıdık'ın kaleme aldığı yazının tamamı için TIKLAYIN
Yorumlar