Ali Kıdık’ın stüdyo konukları BTS 2 nolu Başkanı Yakup Tağı ile BTS Genel Sekreteri Devrim Atmaz, yapılacak olan eylemin detaylarını anlattı.
Tağı; “İş bırakma eylemi 700 bin kişiyi kapsayan bir karar. 25 Kasım’da tüm kamu ve devlet kuruluşlarında iş bırakma eylemi olacak. Bu kararın süreci 15 Ağustos tarihinde belirlenen zam oranlarının açıklanmasıyla başladı. Belirlenen zam oranı önceki kararda yüzde 4 ve 4 olarak açıklanmıştı. Bu Ocak ve Temmuz aylarındaki 6 ayda bir yapılan zam oranı anlamına geliyordu. Ancak hükümet yaptığı toplantıda bu oranın yüzde 2.5 ve 2.5 olacağını açıkladı. Biz de bu karara tepki olarak 25 Kasım tarihinde iş bırakma eylemi yapacağız” dedi.
Eylem ile ilgili kendi görüşlerini ifade eden Devrim Atmaz ise; “Bizim ulusal mevzuatlarımız eksik. Mağdur edilen memurlar olarak bu eksiklik sonrasında 25 Kasım’da kendi gücümüzü ortaya çıkarmaya karar verdik. Zaten olması gereken de budur. Temennimiz ileri boyutlara ulaşmamasıdır” dedi.
Yayına telefonla bağlanan Türk Ulaşım Sendikası Genel Başkanı Nazmi Güzel ise; “25 Kasım’da yapılması planlanan eylem ortak bir kararın ürünüdür. 8 yıldır sabırla iyileştirmelerin yapılmasını bekledik. Bakanlar bizleri rencide edici açıklamalar yaptı. Ancak bekleyişimiz bir sonuç getirmedi. Bu nedenle eylem yoluna gitmeye karar verdik” şeklinde konuştu.
Canlı yayına telefonla bağlanan bir diğer izleyici olan Bağımsız Ulaştırma Sendikası Genel Başkan; “Kamu çalışanlarının hakları ve aldığı maaşlar belli. Bu konuda düzenleme yapılmadığı için böyle bir eylem yapmaya karar verdik. Çalışanlar, memurlar ne yazık ki mağdur durumda. Yapılacak başka bir şey yok” dedi.
EYLEM DEVLETE YAPILAN İSYAN MI?
Amaçlarının sadece hak aramak olduğunu belirten Başkan Tağı; “Biz zaten haklarımızı korumak için sendika kurduk. Bu bir mücadeledir. Hangi iktidar olursa olsun bu sadece iktidara karşı yapılan bir eylemdir. Kesinlikle devlete isyan değildir. Sonuçta 700 bin insandan bahsediyoruz. Bu kişilerin aynı siyasi görüşe mensup olduğunu söylemek mümkün mü? Herkes farklı farklı görüşlere gönül vermiş durumda. Ancak mağduriyet söz konusu olunca işler değişiyor. İnsanlar haklarını aramak için böyle bir eylem yapacaklar. Dünyanın her tarafında bu tarz eylem ve sendikalara rastlamak mümkün. Biz eylem yaparken işverenin lokavt hakkı kullanmasını da istemiyoruz. Devlet artık bizi görmeli” dedi.
‘Eylemin yasal dayanağı var mı’ şeklindeki soruyu yanıtlayan Genel Sekreter Atmaz; “Öncelikle ILO hükümlerine uygun bir eylem olacak. Ayrıca Danıştay 12. Dairesi de aldığı bir kararla bu tarz eylemlerin suç unsuru olmadığını belirten bir karar almıştır. Bu nedenle yasal bir eylem olacaktır” dedi.
EYLEMİN HAVACILIK SEKTÖRÜNDEKİ ETKİLERİ
Havacılık sektörünü de önemli ölçüde etkileyecek olan eylemin detaylarını anlatan Tağı; “DHMİ personelinin yüzde 60’ı sendika üyesi. Dolayısıyla bu üyeler eyleme katılarak tepkisini ortaya koyacaktır. Eylemin olacağı gün uçakların iniş ve kalkışı elbette sorunlu olacak ancak sonuçta bu halledilebilir bir durum. Uçakların yaşayacağı sorunları düşünürken çalışanların mağduriyeti de mutlaka hesap edilmeli. Bizim amacımız havacılık sektörüne zarar vermek değil, haklarımızı savunmak” diye konuştu.
Eylemin havacılık sektörü üzerindeki etkileri hakkında yorumda bulunan Atmaz; “Biz aslına bakarsınız özelleştirmeye karşıyız. DHMİ’nin birçok alanında özelleştirme söz konusu. Özelleştirme sonucunda çalışan arkadaşlar sendikaya üye olamıyorlar. Olanlar ise işten atılıyor. Bunun örneklerini yaşadık. Bizim amacımız bir çok sektörde olduğu gibi havacılık sektöründe de mağduriyetlerin giderilmesini sağlamak.
Öte yandan acil durumlar olursa, acil iniş yada emergency gibi olaylar söz konusu olursa o zaman arkadaşlarımız olmaları gereken yerlerde olacaklar. O tarz durumlarda mağduriyet söz konusu değildir” dedi.
EYLEME KATILAN ÇALIŞANLAR FİŞLENECEK Mİ?
Eyleme katılacak olan personelin sıkıntı yaşayacağını düşünmediğini ifade eden Tağı; “Eyleme katılan arkadaşlarımızın yaşayacağı sürülme gibi durumlar tamamen iş bırakma yapmasından dolayı olmuş olacağı için mahkemede biz haklı çıkarız. O yüzden sürülme yada fişlenme gibi bir durum söz konusu olamaz. Bu bir blöf yada isyan değildir. Blöf olmadığı 25 Kasım sabahı herkes tarafında görülecek.
Bu nedenle mağdur olacak halkımızdan özür dileyerek bize destek vermelerini istiyoruz. Daha önceki eylemlerde bize sahip çıkmışlardı. Aynı desteği onlardan tekrar rica ediyoruz. Devletimiz de bize yardımcı olsun, bizi askerimizle polisimizle karşı karşıya getirmesinler” dedi.
İşte havacılık sektörünün şu şıralar en çok merak ettiği konu olan 25 Kasım eylemi'nin tüm detayları...
1. BÖLÜM
2. BÖLÜM
3. BÖLÜM
Yorumlar Tüm Yorumlar (10)