BAŞBAKAN ŞIRNAK HAVALİMANI'NI AÇTI

Şırnak Şerafettin Elçi Havalimanı'nın açılışı Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, İçişleri Bakanı Muammer Güler, Adalet Bakanı Sadullah Ergin, Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç ve Şerafettin Elçi'nin eşi Fatma elçi ve çocuklarının katılımıyla gerçekleştirildi.

Erdoğan, "Bingöl'de açıklamıştım. Bugün açılını gerçekleştirdiğimiz Şırnak'taki bu havalimanına değerli siyasetçimiz, eski bakanlarımızdan hayatı mücadeleyle merhum Şerafettin Elçi'nin ismini verdik ve bununla onu kalıcı kıldık. Merhum Şerafattin Elçi'nin ismi bu havalimanı vesilesiyle her zaman hatırlanacak. Hayatı, dürüst kişiliği, mücadelesi hiç unutulmayacaktır. Bu vesileyle merhum Şerafettin Elçi'ye de Allah'tan rahmet niyaz ediyorum" dedi.

Şırnak Havalimanı ihalesinin 2009 yılında yapıldığını hatırlatan Erdoğan, "Yaklaşık 3 yıl sonra, 2012 yılının sonunda altyapı inşaatı yapıldı. Geçtiğimiz Haziran ayında üstyapı yatırımlarını tamamladık. Bugün yılda 500 bin yolcu kapasite olan yaklaşık 120 milyon liralık bir bedel inşa ettiğimiz Şırnak Şerafettin Elçi Havalimanı'nın artık resmen açıyor ve sizlere emanet ediyoruz. Bu muhteşem eserin Şırnak ve bölgemiz için hayırlı olmasını diliyorum" diye konuştu.

Şırnak'ta sadece havalimanını açılışını yapmadıklarını belirten Erdoğan, aynı zamanda bugün başka hizmetlerin de toplu açılışını gerçekleştirdiklerini dile getirdi. Erdoğan, "Sağlıkta 14 farklı yatırımı bugün hizmete alıyoruz. Eğitimde toplam bedeli 82.5 milyon lira olan 42 eğitim merkezini, 53 okulu, 568 dersliği, 42 lojmanı, 3 tane 740 kişilik yurdu bir fakülte binası ve birçok amaçlı salonu da bugün bu törenle resmi olarak hizmete alıyoruz" ifadelerini kullandı.

Erdoğan, "Enerjide 28 farklı projeyi, İl özel idaremizin 113 adet içme suyu ve sulama projesini, tarımda 483 projeyi, ulaştırmada 158 adet projeyi, bazı kamu kurumlarımızın farklı projelerini de burada açıyoruz. 2002'de biz göreve gelmeden hemen önce yalnızca 500 bin lira iletim ve dağıtım hatlarına ödenek ayrılmıştı. Biz, 2013 yılında bunu 40 kart artırarak 20 milyona çıkarttık, farkımız bu. 'Burası Şırnak'tır' demedik, burası 'Türkiye'nin bir vilayetidir' dedik. Buraya da hizmet gidecek dedik. Yani burada şu partinin şu kadar milletvekili bizim bu kadar milletvekilimiz var demedik. 'Burası vatan toprağıdır' dedik hizmeti buraya da getirdik" dedi.

Söz verildiği gibi Şerafettin Elçi Havalimanı'nın yapıldığını anlatan Erdoğan, "Şu anda 3 bin metrelik pistiyle uluslararası uçuşlara hazır bir havalimanı oldu. Ayrıca TOKİ tarafından inşa edilen 820 konut da bugün bu törenle hak sahiplerine teslim ediliyor. Bugün bir kalemde bir tek açılış töreniyle yaklaşık 600 milyon liralık eseri Şırnak'a teslim ediyoruz" şeklinde konuştu.

"ÖZEL SEKTÖR YATIRIMLARIYLA ŞIRNAK'I BÖLGENİN YILDIZ ŞEHRİ HALİNE GETİRDİK"
Eğitim alanında yaptıkları yatırımlar hakkında bilgi veren Erdoğan, "Benim Şırnaklı kardeşimin evladı fevkalade bir durum olmadıktan sonra tahsilini Şırnak dışında yapmasın Şırnak'ta yapsın. İstanbul, Ankara çok daha farklı üniversitelerde okuyacaksa, buna da destek vermek boynumuzun borcu. Özel sektör yatırımlarıyla özellikle Şırnak'ı bölgenin yıldız bir şehri haline getirdik, getiriyoruz. Bu havalimanı burayı bir çekim yeri haline getirecek. İstanbul'dan buraya arabasıyla 20 saatte gelen bir insan şimdi 1,5 saatte gelecek. Bizim bu hizmetlerimiz ve bu yatırımlarımız hız kesmeden, ivme kaybetmeden devam edecek. Şerafettin Elçi Havalimanı'yla Şırnak'a ulaşım kolaylaşıyor" diye konuştu.

"Bizler Şırnak'a her ne yapıyorsak bunu vazifemiz olduğu için yapıyoruz" diyen Erdoğan, "Şırnak'a ne yapılıyorsa bu Şırnaklıların hakkı olduğu için yapılıyor. Bir devlet şehrine sahip çıkıyor, vatandaşının ayığına hizmet götürüyorsa o devlet büyük ve adil devlettir. Batıya yap, doğuya yapma böyle bir mantığı kabul etmemiz mümkün değildir. Vatandaşını öteleyen dışlayan, vatandaşına tepeden bakan, vatandaşına karşı kendisini koruma altına, vatandaşını tehdit olarak gören devlet adil değil tam tersine zalimdir" ifadelerini kullandı.

Geçmiş yatırımları bu bölgelere hızla getirdik. illerimiz arasında vatandaşlarımız arasında hiçbir ayrım yapmadık. 'Etnik milliyetçilik, bölgesel milletçilik yapmacağız' dedik yapmadık ve yapmıyoruz. Halkımızın tümünü kucaklıyoruz. Hiçbir tehdide boyun eğmedik. Biz bu bölgeye hizmet getirirken bizi eleştirenler oldu, burada ihmalleri telafi ederken bizi engellemek isteyenler oldu onlara kulak asmadık. Burada yatırım yaparken müteahhitlerimizi, işçilerimizi tehdit ettiler, şantiyeleri bastılar, insan kaçırdılar, okul bastılar" diye konuştu.

Erdoğan, "Biz Türküyle, Kürdüyle, Abazasıyla, Arabıyla, Boşnağıyla Romanıyla bu ülkede beraber olmaya mecburuz. Biz, kardeşiz kardeşliğimizi kıskananlara karşı özellikle tavırlı olmanızı istiyorum. Biz Yunus'un diliyle yaradılanı Yaradan’dan ötürü sevmeye mecburuz. Onun için bizde ötekileştirme, ayrım olmamalı. Edirne'deki, İstanbul'daki Ankara'daki kardeşim hangi haklara sahipse Şırnak'taki, Hakkari'deki Bingöl'deki kardeşimde o haklara sahip olacak dedik ve bütün gücümüzle çalıştık" dedi.

"Biri Kürtçe, diğeri Türkçe söyledi ama bu erenler hep aynı kaynaktan beslendi. Aynı gerçeği dile getirdiler, bin yıldır bu bereketli topraklar üzerinde biz beraberiz, kardeşiz biz birlikte Türkiye'yiz' dediler" açıklamasında bulunan Erdoğan, konuşmasında şunları kaydetti: "Bu topraklarda kimi zaman acı hadiseler yaşandı. Hiç arzu etmediğimiz kıyımlar, işkenceler, ölümler ve insanlık dışı muameleler yaşandı. Bu ülkenin Başbakanı olarak, 10,5 yıldır bütün samimiyetimle söylüyorum artık biz yaşanan güzel hadiselere bakacağız. Biz, geçmişin acılarına değil ortak bir istikbale bakacağız. Geçmişin ihmallerini elbette telafi edeceğiz ama şimdi geleceğe bakma zamanıdır. Şimdi ortak tarihimiz üzerinde yeniden bunu inşa etme zamanıdır. Şimdi acılara son verme, sıkılı yumrukları çözüp kucaklaşma helalleşme zamanıdır. Çözüm sürecinin gayesi, siyasi hedefler değildir, çıkara dayalı hedefler değildir. Çözüm sürecinin gayesi, gençlerimizin ölümünü durdurmaktır. Annelerin ve babaların gözyaşını dindirmektir. Bu topraklara artık gözyaşıyla değil toprağa can veren suyla buluşturmaktır. Yeterince acı ve zamansız ölüm yaşadık, Şırnak bunu haketmiyor. Bin yıldır kardeşçe yaşadığımız bu topraklarda ebediyen kardeşçe yaşayacağız. Sorunları çözerek, acıları geride bırakarak hep birlikte ortak geleceğimizi inşa edeceğiz. Yaklaşık 7 aydır bu bölgede terörden dolayı acılar yaşanmıyor. Ne burada ne de ülkenin başka bir yerinde ocaklara ateş düşmüyor. Yıllardır gidilemeyen dağlarda piknik yapılıyor. Sadece şehirlerimizde değil, dağlarımızda ve mezralarımızda özlediğimiz hasretini çektiğimiz bahar yaşanıyor."

"ÇÖZÜM SÜRECİNİ SABOTE ETMEK İSTEYEN ÇOK BÜYÜK BİR VEBALİN ALTINA GİRER"
"Bu baharı beraber kalıcı hale getirmeye hazır mıyız" diye Şırnaklı vatandaşlara soran Erdoğan, "Çözüm sürecini ilan ederek, aradan silahları çekerek, sıkılı yumrukları açarak, hesaplaşarak değil helalleşerek bütün meseleleri halledeceğiz. Bugünde çözüm için samimiyiz, umutluyuz. Devletin hükümetin atması gereken ne adım varsa biz onu atıyoruz. Çözüm sürecinde vazgeçen, bu süreci sabote eden, sonuçsuz bırakan asla ve asla biz olmayacağız. Bu süreci sabote eden, tahrik eden, engellemeye çalışan çok büyük bir vebalin altına girer. Hiç kimse gençlerin kanı üzerinde kirli hesaplar yapmasın. Herkes elini yüreğine ve vicdanına koysun. Anneleri ve babaları düşünsün, adımını ona göre atsın. Bu süreçte hepimiz sorumluyuz. Herkes sağduyulu olmalı, söylediğini yaptığını çok hassas bir terazide tartmalı. Biz isterdik ki bütün siyasi partiler bu süreçte yer alsın. Kanı durdurmak ve annelerin gözyaşını dindirmek için bütün siyasi partiler inisiyatif kullansın ama bakıyorsunuz ki bazıları bundan kaçıyor. Kaçsalar da biz devam edeceğiz. Her zaman dik durduk, bundan sonra da dik duracağız ama dikleşmeyeceğiz. Biz kapılarımızı hiçbir zaman kapatmadık, bizim kapımız her zaman açık."

Erdoğan, The Times'da yayımlanan Gezi direnişinde hükümetin tutumunu eleştiren metinle ilgili olarak, "Önceki gün bir İngiliz gazetesinde Türkiye aleyhine çirkin bir mektup yayınlandı. Mektubun içeriğine bakmadan, Türkiye'deki olayların iç yüzünü anlamadan böyle bir mektuba imza atılmasını esefle karşılıyoruz. Bu kadar tanınan isimlerin altına imza attıkları metinleri iyi okumaları gerek. Bu mektuba imza atanlar çok ciddi şekilde aldatılmış yanıltılmışlardır. Böyle bir mektup Türkiye'nin saygınlığına zerre kadar leke getirmez ama böyle yanlışlarla, iftira ve ithamlarla dolu bir mektup onu yayınlayan gazetelerin saygınlığına gölge düşürür. Acaba kaça bunu yayınladınız Times, işte senin ederin o" dedi.

Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, Şırnak Şerafettin Elçi Havalimanı'nın açılış töreninde yaptığı konuşmada, "Hz. Nuh'un memleketi Şırnak'ın Cizre'nin bölgenin kaderini değiştirecek çok önemli bir hizmetin Şırnak Şerefattin Elçi Havalimanın açılışını gerçekleştiriyoruz. Hayırlı uğurlu olsun. Bu havalimanı yapıldıktan sonra ismi konusunda size danıştığımızda bize bir talimatınız oldu. Şırnak Havalimanı'nın ismini Şerafettin Elçi havalimanı yapalım dediniz. Bu isim tesadüf değildir" dedi. Şerafettin Elçi'nin bu topraklarda doğmuş ve Türkiye'nin barışı için hayatını vermiş bir insan olduğunu söyleyen Yıldırım, Elçi'nin vefatından önce barışı konuşmak için 'biz son nesiliz, çözümü bizim neslimiz görmeli' dediğini hatırlattı. Elçi'nin vasiyetinin gerçek olduğuna dikkati çeken Yıldırım, "Çözüm ve kardeşlik süreci devam ediyor. Şerefattin Elçi ülkenin kardeşliği için bedel ödeyen bir isim. 30 aydan sonra askeri darbeden sonra hapis yatmış ama bu ülkede de 22 ay bayındırlık bakanlığı yapmak suretiyle bölgeye hizmet etme fırsatı bulmuş bir insan" şeklinde konuştu.

Şırnak Şerafettin Elçi Havalimanı'nın uluslararası her türlü uçuşa hazır olduğunu belirten Yıldırım, havalimanın özellikleri hakkında bilgiler verdi.