Afganistan'da görevlerini tamamlayan İspanyol Barış Gücü askerlerini taşıyan Ukrayna Havayolları'na ait YAK-42 tipi uçak, 2003 mayıs ayında Trabzon'un Maçka ilçesi yakınlarında düşmüş, 62'si İspanyol askeri 74 kişi ölmüştü.
Ülkelerine dönerken ölen askerlerin yarısının kimlikleri Türkiye'de DNA testiyle tespit edilirken geri kalanının DNA işlemleri tamamlanmadan İspanyol makamları cesetleri teslim almıştı. Ancak kime ait olduğu belirlenemeyen cesetlerin İspanya'da ailelere teslimi sırasında karışıklık olmuş, skandal patlamıştı.
Bu yüzden 3 İspanyol askeri yargılanırken aileler de 5'er milyon Euro tazminat istemiyle dava açmıştı. Zor durumda kalan İspanya, cesetleri karıştırmasının bedelini Türkiye'ye yüklemeye çalışmıştı.
İspanya son olarak Türkiye'de kimliklendirmeyi yapan adli tıp doktorları yerine ikinci derecede görev alan dönemin Trabzon Grup Başkanı, Şube Müdürü ve Biyoloji İhtisas Dairesi görevlisini tanıklık için çağırdı. Ancak bu kişilerin Cumhuriyet Başsavcılığı kanalıyla alınan "Otopsilerle bizim doğrudan ilgimiz yok. Otopsiyi diğer uzmanlar yaptı" ifadesi İspanya'ya bildirildi. Bunun üzerine İspanya geri adım attı ve Adalet Bakanlığı aracılığıyla bizzat otopsiyi yapan İstanbul Adli Tıp Kurumu Morg İhtisas Dairesi'nde görevli Doç. Dr. Bülent Şam ve uzman Dr. Ömer Müslümanoğlu'na davetiye çıkardı.
DNA'YI İSPANYOLLAR İSTEMEDİ
Üç İspanyol subayın yargılandığı davanın duruşması dün Madrid'de görüldü. Doç. Dr. Bülent Şam ve uzman Dr. Ömer Müslümanloğu ifade verdi. Şam ve Müslümanoğlu, Türkiye'deki kimlik belirleme çalışmalarında hata yapılmadığını, İspanyol yetkililerin, ölen askerlerin 30'unun cesedini, kimliklerinin henüz saptanamadığını bile bile İspanya'ya götürdüğünü anlattılar. Bülent Şam, şöyle konuştu: "Benim başında bulunduğum dört adli tıp uzmanından oluşan bir ekip vardı. Her ceset, İspanyolların önünde inceleniyordu. 30 cesedin kime ait olduğunu henüz tamamlayamamıştık. DNA testinin yapılması gerektiğini söyledik ama Türk savcılığı ile temas içinde olan İspanyol yetkilileri, (Madrid'deki) cenaze törenine yetişmek amacıyla onları kimliği belirlemeden götürmek konusunda ısrar ettiler. Kimliği belirleme çalışmalarını İspanya'da tamamlamaya söz verdiler ve tutanağa imza attılar."
'Hata yaptık' deyin
26 Mayıs 2003'te Trabzon'da meydana gelen uçak kazasıyla ilgili skandal şöyle gelişti: Avrupa'da birçok ülkede bulunmayan bir teknolojiyle Trabzon'da 36 saatte toplanan kemik ve kas numunelerinin karşılaştırılması sonucu aralarında 32 İspanyol askerinin de bulunduğu 37 kişinin kimliği olay yerinde tespit edildi. İspanyollar cenaze töreni için acele edince bazı cesetlere otopsi yapılamadı. Ancak Türkiye'de Adli Tıp uzmanları sonradan ortaya atılabilecek iddialara önlem olarak cesetlerden DNA parçası aldı.
İspanya'ya götürülen cenazeler ailelere teslim edilirken yanlışlıklar oldu.
Ailelere tekrar tekrar yanlış cenazeler verildi. Ölenlerin yakınları da sonunda davacı oldu.
Aileler ayrıca Türkiye'ye gelip kendi DNA örneklerini verdi. Bunlar daha önce cesetlerden alınan örneklerle karşılaştırılıp ölenlerin listesi kesinleşti. Dönemin Adli Tıp Kurumu Başkanı Keramettin Kurt, İspanyol yetkililerin kendisine "Bu karışıklığın sehven sizden kaynaklandığını kabul edin. Bizi bu sıkıntıdan kurtarın" baskısı yaptığını söyledi. Kurt bu diyalogları tutanağa aldırıpTürkiye'nin elini güçlendirmişti.
Yorumlar