UÇAK KAZALARINI ARAŞTIRIYORDU

    Çok beğenilenler

  • Misafir 27 Eylül 2011, Salı 12:09:28 RAHMETLİ MUHSİN YAZICIOĞLU İLE İLGİLİ DENEYİMLERİMİ VE İŞ TECRÜBELERİME DAYANARAK YAZDIĞIM YAZIDA BU OLAYIN BİR CİNAYET OLDUĞUNU YAZMIŞTIM.SAYIN CUMHUR BAŞKANIM BU İŞİ ÇÖZER DEDİM NİTEKİM ÖYLE OLDU KENDİSİNE TEŞEKKÜR EDERİM ÇALIŞMALARINDAN DOLAYI.YOKSA BU OLAYDA KİM VURDUYA GİDECEKTİ.SONUÇ OLARAK KURUMLARIN DENETLEME,İŞLEYİŞLERİ ÇÖKMÜŞ SHGM A.ARIDURU ZAMANINDA REZALETTİ BU OLAYIN BİRİNCİ DERECE SANIĞI A.ARIDURUDUR KENDİ HAKİMİYET ALANINI KURUP DEVLETN DENETLEME MEKANİZMASINI FELÇ ETMİŞTİR.HİÇ BİR ŞEY GİZLİ KALMAZ BU KONU SONUÇLANDIĞINDA KARŞIMIZA YİNE A.ARIDURU ÇIKACAKTIR BUNU YAPMA SEBEBİ GEÇMİŞNDEKİ ÇEKTİĞİ ACILARDIR KİNİNİ BU ŞEKİLDE ALMIŞTIR TAKTİR SAYIN CUMHURBAŞKANIMIZINDIR 0
  • Misafir 27 Eylül 2011, Salı 22:26:01 O saatte bölgede uçağımız yok demeselerdi, radar görüntülerini aktarmış olsalardı, olayın gerçekleştiği 4 dk zaman diliminde radarlar kararmamış olsaydı... Kol uçuşu-radar arızası ve kaza zamanı ne yazıkki örtüşüyor. Bir helikopteri iz bırakmadan düşürmek çok kolaydır. Helikopterin 10 feet altından katedip yukarı çekerseniz wake turbulance - jet wash içine girip stall ve kararsız uçuşa girerek hiçbir iz bırakmadan düşer. Ama sökülen cihazdan stall zamanı, irtifası, sürati, koordinatı ortaya çıkarılabilir. Radarları karartanları, cihazı sökenleri, saklayanı ve cihazı bulursanız bu iş çözülür. Sivil uydu kayıtlarında, ELT cihazında benzer bilgiler yedeklenir. Her kurum şeffaf davranarak itibarını koruyabilir. her cinayet iz bırakır 0
  • Tüm yorumlar

  • Misafir 25 Mart 2012, Pazar 22:04:42 İttihatçılar taşeron işlerinde ya mezhepçileri yada saf milliyetçileri kullanırlardı bu memlekette. Selanik-Ülgün-İzmir-Girit hattında hesaplar bozuldu. Teşvikiye, Bebek, Nakkaş tepe, Erenköy, Balat fayında da kırılmalar derinleşti. Pervasızlıktan tedbir haline geçiş başladı. Biz Sivas’ı Konya’ya, Başbağlar’ı Gazi mahallesini kardeş yaparsak bu oyunlar ilelebet bozulacaktır. Kardeşi kardeşe kırdırır Teşvikiye, Kalamış’ta puromuzu içmeye devam ederiz diyenler şimdilerde Mevlevihanelerde Müslüman taklidi yapıyorlar. Temize çıkanlar da hakim güçle anlaşma derdinde. Bekleyin “Türkler çabuk unutur“ diyen seçkin beyazlara cevabımdır bu ülkeye sahip çıkacağız” Bu arada magazin haberi ama olsun, B 0
  • Misafir 19 Aralık 2011, Pazartesi 12:37:32 Son servis edilen 1000ft radar görüntüleri mevcutsa düşme öncesi ve enkaz bulununcaya kadar tüm radar görüntüleri mevcuttur. O bölgede hangi hava aracı 3 gün boyunca ne yaptıysa hepsini görmemiz lazım. Gariptir ki 3 günlük radar görüntülerini vermeyip sadece belli bir periyoda ait, canlarının istediği kadar görüntü servis edilirken, acaba bakın biz de gayret ediyoruz masumiyeti mi servis ediliyor? Birileri istese o kadar çok bilgi ve uzmanla konuya dahil olabilecekken bu suskunluk niyedir çözemedim. Bir ekibe dahil değilseniz ölümünüz bile böylesi mahzun ve çaresiz olur. Muhsin abi biliyorum “dert etmeyin bu da geçer” diye gülümseyerek bize baktığını, ama bir bilsen yürek yangın yeri gibi. İlginçtir ki Teşvikiyeliler de 0
  • Misafir 17 Aralık 2011, Cumartesi 00:21:27 Helikopterin skorskyler tarafından gece görülememesi muhtemeldir. Mevcut radar görüntüleri geceye aittir, önemli olan gündüz enkaza ulaşılmış mıdır. İlk gün gündüz enkaza ulaşıldıysa rahmetli İsmail’i oraya kim götürmüştür. Gece o saate kadar başka radar görüntüsü yok mudur. Geceye ait görüntülerin servis edilmesi sıkışan birilerinin kol kesme gayretiyse bizi yanıltacaktır. Sivil radar kayıtlarında transponderı olmayan bir hava aracı görülemez ama askeri radarların kuruluş mantığında her hava aracını her şartta takip etmek gayesi vardır. Düşme anına ve hava kararıncaya kadar radar kayıtları lazım bize. Ne olduysa o periyotta oldu. Neden bulunamadığının cevabı nasıl düştüğünde saklı. 0
  • Misafir 07 Aralık 2011, Çarşamba 15:14:59 Bu iş kripto, elit, cemiyet ekibinin mezhepçi, ayrılıkçı taşeron bir gruba ihale ettiği bir operasyonsa hiç şaşırmam. Zincirleme bir karşı suikast operasyonun ilk başarılı adımıysa eğer bu, yine hiç şaşırmam. Pilotların ve vektör eden radarcıların isimleri ortaya çıksa zaten bir kanaat oluşacak. Tabi bunlar piyonlar ve bir kurumsal organizasyonda küçük bir hücrenin bunu yapmaya kabiliyeti var. Taşeronluğun büyük bir çıkar grubuna yapıldığı da muhtemel. Kripto bürokrat istihbaratçıların desteği de muhtemel. Aynı organizasyon ülkesine hizmet aşkıyla dolu Anadolu kaynaklı herkesi kendi derdine düşürüp yıllarca irtica takibatı ve iftirayla süründürüp pasifize etti. Kurumsal yapıdaki hakimiyetinize sözüm yok, ama sonunuz da çok yakın gibi 0
  • Misafir 27 Kasım 2011, Pazar 00:34:36 Bölgede uçuş yapıldıysa uçak tipleri, pilot isimleri, pilotların emekli olup olmadıkları, uçakların görev amaçları, sökülen cihazın nerede olduğu biliniyor olmalı. Bu iş müsaade almadan nefes bile alamayacak emir kulu 4 kişinin sırtında kalamaz. Bu insanların kendi insiyatifinde oralarda olamayacağı kesin. CİHAN haber ajansı muhabirini dağ başında bırakıp gidenlerin sakladığı bir şey olmalı. Bu süreçte her biri farklı kuvvetlerden 3 unsur var. Cihazı sökenler ,uçuşu yapanlar, arama kurtarma yapanlar farklı kuvvetlerden. Onları aynı amaca sevk eden bağ nedir. Bölgede uçağım yok diyenin bir bildiği olmalı. Ne yazıkki İyi niyetli kurumsal alınganlıklar organize işlerin içinde olanları korumaktan başka bir amaca hizmet etmiyor. 0
  • Misafir 07 Kasım 2011, Pazartesi 20:56:31 ELT işi çözüldü diyelim.kiralayan şirketin ticari ve idari bir kaygısına benziyor. Zaten enkaz niye bulunamadı derdinde değiliz artık. Esas sorun helikopterin hafızası diyebileceğimiz cihaz neden söküldü. Enkaza girmeyen kalmamış maşallah. Kiralayan şirketin elmanı, meraklı askerler herkes enkazda..Hala bölgede uçağımız yok diyen, sonra vardı ama radarlarımız karardı diyenler susuyor. pilotlar, radar operatörleri sahadan sorumlu kuvvet suspus ortada yok. önce uçağımız yoktu diyenden başlamak lazım. ya kasıt ya cehalet ya da keyfiyet, ya da tam göbeğinde olmak. şu sökülen cihazı lütfen bir bulun. sakın aynı cihazın 2000 feet ten yere atılıp hafızası silinmiş benzeri olmasın ama. sıkıştıkça birilerini feda edecekler.belliki ŞAH tedirgin 0
  • Misafir 26 Ekim 2011, Çarşamba 18:43:26 Bu helikopter yatay hızla dağa çarpmış olsaydı o bordo (uçuş aletleri) paneli tek parça ve hasarsız olmazdı. Muhtemelen pilotun gövdesiyle bütünleşmiş olarak bulunurdu. Otopsi raporunda dikey düşmeye işaret edebilecek bel kırıkları ve diğer hasarlar ne durumdadır. Enkazdaki ELT cihazı ve sökülen parça üzerindeki kaza hasarları ve parça numaraları mutlaka eşleştirilmeli. Uçak helikopter parçaları parça numarası ve kaydıyla sökülüp takılır. Birileri sökülen parça benzeri bir cihazı benzer kayıtlarla ve olay senaryosu cihaza yüklenerek yada tamamen silerek servis edilebilir. Olay üzerine konuşanlar ne yazık ki duygusal boyutların dışına çıkabilecek teknik bilgiye sahip değiller. Neden bu helikopterin teknik uzmanı birileri konuşturulmuyor. 0
  • Misafir 10 Ekim 2011, Pazartesi 20:29:06 Radarlar kararsa da vicdanlar kararmadı. Diyelim ki görüntü yok, sonuçta o bölgede bu uçuşu yapanlar isim bazında belli. Uçakların 4 dakikalık ilk ve son izleri, istikametleri , irtifaları, süratleri ve transponder kodları belli. Uçak bazında da isimleri, o sürat ve istikamette muhtemel helikopterle örtüşme alanları belli. Her pilotun bildiği basit matematik hesaplarından ve parametrelerden bahsediyoruz yani. Bilgisayar programlarında muhtemel senaryolar yukardaki parametler girilerek hesaplanır ve canlandırılabilir. Şah piyonları kaptırdı sanki. Ama inşa ettiği kaleler yılların emeği olsa gerek… 0
  • Misafir 10 Ekim 2011, Pazartesi 12:05:11 Helikopterin süratli bir şekilde mi dağa çarptığı, sıfır süratle stalll olarak mı külçe gibi düştüğü çok önemli. Ne yazık ki bu bilgiler o sökülen cihazda mevcut. Jetwash a giren bir hava aracı külçe gibi düşer. Düşük görüş ve hava şartlarından dağa çarpan bir helikopter süratlidir ve süratin etkisiyle paramparça olur. Bu enkaz tek parçaydı yani süratsiz yere vurma ihtimali çok yüksek. Enkaz görüntüleri dağılma parçalanma izlenimi vermiyordu . Uçurumdan düşen araba tek parçadır ama süratle bir yere çarpan araç paramparça olur. Yani dikey süratle yatay sürat farklı şeylerdir. Dikey düşme söz konusuysa bu helikopter neden stall olmuştur. son yıllarda enkazı bulunamayan kaza nerdeyse yoktur. kiralık oto bile uydudan takip edilirken.. 0
  • Misafir 08 Ekim 2011, Cumartesi 12:11:50 Bir helikopteri iz bırakmadan düşürmek çok kolaydır yazmıştım baya hazımsız cevaplar gelmiş. 1994 de benzer olay hava kuvvetlerinde yaşandı. F-4 uçağı rahmetli Mustafa KOÇ kaptanın UH-1 helikopteri üzerinden kat etti ve helikopter gölete düştü. Bırakın helikopteri yolcu uçağını düşürürsünüz bu yöntemle. Birilerine hizmet etmiyorsanız yaşanmış mesleki tecrübelere ve sıhhatli bir araştırma yapılmasına saygı gösterin lütfen. 0
  • Misafir 08 Ekim 2011, Cumartesi 11:59:48 Olayı KARARTMAK kaygısıyla ve gayretiyle örtüşen radarların kararması gibi bir anlamsız kavram yaratıldı. Bu radarların biri arızalanınca hepsi arızalanmıyor ki. Sorun resmi kurumlara kaç defa böyle bir durumla karşılaşılmış. 28 km mesafedeki pilotların isimleri nedir, ifadeleri alınmış mıdır Konuya ilgisiz kalan medya tarafından karbonmonoksit zehirlenmesi ya da helikopterin bakım sorunları dillendirilmeye başlandı. Kuvvetli deliller karşısında gerekirse kol kesme gayretleri bunlar. helikopterdeki o kadar aletten ne hikmetse o cehaletle en önemli parçayı söküyorlar. “Tanırım iyi çocuklar onlar” diyenlere “meraktan sökmüşler” eklendi. Evet değerli bir Türk büyüğünün söylediği gibi bence de “boru bunl 0
  • Misafir 30 Eylül 2011, Cuma 00:52:31 Arama kurtarma merkezine ELT den sinyal ulaşmış mı bunun acilen sorgulanması lazım, hem yurtdışından hem de milli kaynaklardan. Yoksa o cihazın sökülmesi ELT nin çalışmadığını saklayıp şirketi kurtarmak için olabilir. Sinyal alındı da cihaz söküldüyse "bulamadık çünkü sinyal alamıyorduk" bahanesine dayanak olsun diyedir. Bulunmaması için gayret edilmesi rahmetli İsmail güneş 'in telefonda konuşması ve yaşadıklarının anlaşılması olabilir. Kaza şokunu atlatırsa önemli detaylar verebilirdi. Ölmeleri beklendiyse bu çok vahim.. Samimi gayreti olanlar üstüne alınmasın.. Organize bir işte karartma, yanıltma, yönlendirme olacaktır. Ya birileri neyi niçin söktüğünü anlatacak ve kamuoyu rahat edecek, yada bu işte sonuna kadar gidilecek. 0
  • Misafir 29 Eylül 2011, Perşembe 21:30:01 Hiçbir pilotun başka bir hava aracını radar tarifi olmadan önleme, teşhis ve takip imkanı yoktur. Helikopter alçak irtifadan uçtuğu için telsiz teması azdır, yani başına ne geldiğini aktarma şansı yoktur. Düşük süratli olduğu için, manevra imkanı yüksektir. CFIT yani dağa, toprağa vurma istatistikleri azdır. Hava şartları kötüyse bir köye, yola iner. Arızası varsa helikopteri kırar, sert iner ama cana zarar vermez. Bir uçak o irtifada dakikada 14km hızla uçar. Son radar görüntüsünde 28km de uçak olduğu tespit edilmiş. Yani 2 dakikalık mesafede. Radarlar 4 dakika karardıysa uçağın helikopteri kat edip bölgeyi terk etmesi 4x14km de gerçekleşir. Aynı uçakların radar faal olunca 4 dakika sonrası ikincil izleri nerededir. 0
  • Misafir 28 Eylül 2011, Çarşamba 21:06:11 Savcıya uzman bir ekip lazım. Pilot, helikopter pilotu, radar operatörü, uydu GPS ve navigation usullerine hakim bir mühendis, AIS çalışanı (uçuş planları ve rotalar), kaza kırım uzmanı bir ekip. Olayın olduğu gün gereken tüm süreçlerin takip edileceğini, enkazın korunacağını, sürece dahil olan tüm telefon kayıtlarının inceleneceğini düşünmüştüm. İhmaller ve suistimaller zincirini aklım almıyor. aynı rotayı uçmaya gerek yok aslında. Radar kaplamaları bellidir. O saatte havada olan her pilotun ve hava aracının uçuş planlarında kayıtları ve isimleri varken kim neyi nasıl saklayıp yanıltabilir. Neden elinde bilgi olan otoriteler kendiliğinden sürece katılıp yardımcı olmazlar. Sivil otoritelerdeki bilgilerle bile bu iş çözülebilir. 0
  • Misafir 28 Eylül 2011, Çarşamba 11:20:59 ELT cihazı bulundu mu, bulunduysa çalışmıyor muydu, çalışmıyorsa Sivil havacılık kiralayan şirket için nasıl bir yaptırım uyguladı? VIP yolcu taşıyan bir hava aracında ELT çalışmak zorunda. ELT kayıtları varsa kaza mahalli net görülür, sadece biz değil uluslararası takibi yapılan bir sinyaldir. Kaza kırım ekibi ve savcı gelmeden enkaza dokunulması yasaktır. Ne hakla bu kişiler enkaza girmişlerdir Helikopter kirlama süreci, kaç gün öncesinden başvuru yapıldığı, kimin adına kiralandığının belirtilip belirtilmediği, cinayet söz konusuysa karşı tarafa ne kadar hazırlık zamanı kaldığı önemlidir. Muhsin bey bilip de susanlardan değildi. Ülkemizin önündeki kritik dönemde katkıları olacak bir liderdi. Elimizde binlerce piyon var, şahı arıyoruz biz 0
  • Misafir 28 Eylül 2011, Çarşamba 01:41:15 Anadolu insanı ne yazıkki geri kalmışlığının ve geç kalmışılığının faturasını da samimi iyiniyetiyle ödüyor. Son 200 yıldır biz devletin bekasıyla uğraşırken, ülkemiz gayrimilli, intikamcı kripto grupların kuşatmasıyla başbaşa kalmıştır. Hiç Teşvikiye camiinde şehit cenazesi, ak yaşmaklı yurdum insanı anneler gördünüz mü? Göremezsiniz, hep biz ölür, köy camilerinde sessizce gömülürüz. Çözülemeyen herşeyde örgütlü bir koordinasyon, işbirliği, derin bir yapılanma, dayanışma olsa da zincirin bir halkasında mutlaka helal süt emmiş biri vardır. Hafife aldıkları biri vicdanıyla hareket edip bu zinciri kıracaktık. Savcılar hepimizden cesur olmak zorundalar. Sanki çok yaklaştık, sanki birilerinin uykuları kaçıyor. 0