Esenboğa Havalimanı Yangın ve Kurtarma İstasyonu binası önünde düzenlenen programın açılış konuşmasını yapan DHMİ Genel Müdürü Orhan Birdal, uçaklara ilk müdahalenin yapılması ve can kaybının mümkün olduğunca en aza indirilmesi için tedbirler alındığını belirtti.
Türkiye genelinde 45 havalimanında yaptıkları havacılık hizmetinin bir gereği olarak olası bir kaza kırım durumunda ihtiyaç duyulan araç, gereç ve teçhizatı temin ederek, havacılığın hizmetine sunduklarını ifade eden Birdal, hizmete giren 33 yeni kurtarma aracının daha önce alınan 10 araçla birlikte Türkiye'nin 43 havalimanında hizmet vereceğini belirtti.
Birdal, ''Bu araçlar herhangi bir kaza kırım anında ilk yardım yapılması, uçaklara ilk müdahalenin yapılması, can kaybının mümkün olduğunca en aza indirilmesi için tedbirlerin alınması amacıyla kullanılacak. 33 tane aracımızın bedeli 7,4 milyon avro. Bunun dışında yine havalimanımızda yüksek yerlerde çalışma gerektiren durumlarda skyworker adı verilen 9 adet araç ve yine havalimanlarımızda sivil havacılık kuralları gereği pist çizgilerinin yenilenmesi nedeniyle pist çizgi makineleri hizmete girdi. Çok daha önemlisi tamamen Türkiye'de, Ankara'da, Esenboğa Havalimanımızda kuruluşumuz personelince yapılan hava trafik kontrol kulesi, Türkiye'de yaşanması muhtemel afet durumlarında havalimanlarımıza kesintisiz hava trafik akışının sağlanması için kullanılacak. Arzu etmediğimiz olası bir kulenin hasar görmesi veya faaliyet gösterememesi gibi durumlarda mobil kule bu tırın üzerinde konuşlanacağı yere gidecek ve orada hava trafik kontrolörleri, sabit bir kulede hizmet veriyormuş gibi uçaklara hizmet verecekler. Tüm bu yatırımların toplam bedeli 22 milyon avro civarında'' diye konuştu.
Mobil kulenin yurt dışında benzerlerinin bulunduğunu belirten Birdal, Avrupa piyasasında fiyatı 700-800 bin avro olan kuleyi işçilik hariç 100 bin liraya mal ettiklerini bildirdi.
Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım ise Esenboğa Havalimanı'ndaki törende yaptığı konuşmada, DHMİ'nin havacılığın geliştirilmesinde, güçlendirilmesinde, hava seyrüsefer güvenliğinin en üst düzeye çıkarılmasında yeni bir hizmeti devreye soktuğunu belirtti.
Hizmete giren yeni araçlarla gerek arama kurtarma gerek hava seyrü sefer hizmetlerinin kesintiye uğramadan devam edebilmesi açısından büyük bir eksikliğin giderildiğini ifade eden Yıldırım, sivil havacılıkta son 9 yılda yaşanan gelişmeler değindi.
''Türk sivil havacılığı son 9 yılda destanlar yazmıştır. Dünyadaki bütün otoritelerin tahminlerini, hesaplarını alt üst eden bir gelişmeyi başardı'' diyen Bakan Yıldırım, Türkiye 'de 2003'te iç ve dış hatlarda havayoluyla toplam 33 milyon yolcu taşınırken, 2011 itibariyle bu sayının 119 milyon yükseldiğini ifade etti. Sadece iç hatlarda 9 milyondan 58 milyona çıktığını vurgulayan Yıldırım, 'Havayolu halkın yolu söylemi'nin eyleme geçtiğini, 15 milyon vatandaşın uçakla tanıştığını ve ilk defa havayoluyla seyahat keyfini yaşadığını söyledi.
Sektörün cirosunun 9 yılda 2,2 milyar dolardan 15 milyar doların üzerine çıktığını belirten Yıldırım, ''Türkiye'nin milli gelirinin 2,5 kat artış görüldüğü bu dönemde artış 6-6,5 kata ulaştı'' dedi.
Böylesine büyük çabalarla elde edilen bu gelişmenin, havacılık güvenliği ve emniyeti açısından da desteklenmesinin zorunlu hale geldiğini ifade eden Yıldırım, ''Geçen eylül ayında Van'da yaşanan depremde Van havaalanı bir dakika bile devre dışı kalmamıştır, tıpkı iletişimde olduğu gibi. Çünkü orada tedbirleri almıştık ve anında seyyar kulesiyle, yeni terminaliyle hizmete kesintisiz devam etme fırsatı oldu'' diye konuştu.
Bugün hizmete giren yeni mobil kuleyi kurumun kendi imkânlarıyla yaptığını belirten Yıldırım, şunları kaydetti:
''Bunu her yere, bütün havaalanlarına götürüp dorseyi bıraktığınızda aynen sabit kuleler gibi aynı hizmetleri verebilme imkânına sahip oluyorsunuz. Böylece havacılıkta ulaşımda hiçbir kesinti yaşanmıyor. Herhangi bir kriz, kaza anında en önemli olan şey; en önce olay yerine ulaşmaktır. En hızlı şekilde müdahaleyi yapmaktır. İşte bu altyapıyı, bu teçhizatları ne kadar çok güçlendirirsek bu anlamda kriz yönetiminde de kaza sonrası arama kurtarma çalışmalarında da başarıyı yakalama şansına sahip oluruz. Sivil havacılığımızın böylesine dikkat çekecek şekilde gelişmesinden şüphesiz rahatsız olanlar da vardır. Bu rahatsız olanların yapması gereken, Türk sivil havacılığını tökezletmek değil, rekabet şartlarında hizmet kalitesini artırarak 'bu yarışta bende varım' demeleridir. Bunun dışında yapılacak her türlü faaliyet Türk sivil havacılığının eriştiği bu başarıya yönelik bir hareket olacaktır. Zor şartlarda büyük mücadelelerle insanımızın, vatandaşın hayatını kolaylaştırmak amacıyla gerçekleştirdiğimiz bu çalışmaların sorumsuz davranışlarla heder edilmesine, geriye döndürülmesine de asla gönlümüz razı gelmez. Bu gelinen nokta herkesin başarısıdır. Havacılığı geliştirmek insanımıza rahat ve konforlu bir seyahat imkânına kavuşturmak için fedakârca çalışan 600-700 bin kişilik büyük bir havacılık ailesinin başarısıdır. Bu ortak başarıyı daha da ileri noktalara taşımak hepimizin ortak sorumluluğudur'' dedi.
Konuşmaların ardından Bakan Yıldırım, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik ve DHMİ Genel Müdürü Orhan Birdal, kurtarma araçlarının kurdelesini kesti. Bakan Yıldırım daha sonra kurtarma araçlarını tek tek gezerek yetkililerden bilgi aldı.
Yorumlar Tüm Yorumlar (13)