12 Aralık 2014, Cuma 13:38:15

UÇAKTA CEP TELEFONU KAPATILMALI MI?

Cep telefonları ve diğer elektronik cihazların hassas elektronik sistemleri etkileyebileceği söyleniyor. Ama bunu kanıtlamak neden bu kadar zor?
  • Tum ucaktaki kablolar dahil hersey electromagnetic shield korumasina sahiptir. Hicbirsey olmaz. Esasen bunu havacilik uzmanlarida biliyor. Bir telefon maximum 1 watt yayin yapar. Havalanindaki BTS( base tranceiver station) lar 40 hatta 50 watt yayin yapar boyle bir tehdit bilimsel olarak gerceklesme olasiligi sebebiyle havaalanina yakin yerlerde bile baz istasyonu olmazdi. Harmonik meselesi icin gucune bakmak gerekir. Buda onemsenmiyecek kadar kucuktur hic bir etkisi olmaz yani konu ayni frekansa yakin olmasindan baska esas olan elektronik cihazin yayin gucudur. Telefonlar bu baglamda bir tehdit olusturmaz
  • Sinyallerin etkisini görmek, duymak isteyenler: Cep telefonu açık bırakıp, kalkışta, alçalmada, inişte eğer varsa öndeki koltuğun arkasındaki ekrana, yoksa yukarıdan açılan ekrana baksınlar. Ekranda sağdan sola bir çizgi halinde, yukarı-aşağı geçerek oluşan parazitleri görebilirler. Eğer kulaklık ile müzik dinliyorlarsa, parazitleri duyabilirler. Ben yakınımdaki yolcuların telefonlarının açık olup olmadığını böyle anlıyorum. Elbette ki, bu sinyaller gerekli önlemlerin alındığı bir sisteme zarar vermez. Ancak benim korkum, herhangi bir nedenle, örneğin bir bakım veya onarım sırasında bu önlemlerin devre dışı kalması. Mesela bir sensörün değişen kablosundaki örgülü ekranın (shield) gövdeye (ground) bağlanılmasının unutulması gibi. Diğer yönden, telefonlar hiç zarar vermiyor bile olsa konuşmak için kullanılmasına karşıyım. Yanımda sürekli konuşan bir yolcu istemem. Sms atsın, internete girsin. Sessiz ne istiyorsa yapsın ama ben kitabımı okurken veya uyurken rahatsız etmesin. Saygılar
  • Cep tel ile ilgili çok basit bir deney var youtube tan da seyredebilirsiniz. Cep tel çalışır vaziyette iken pişmemiş bir yumurtayı yaklaşık 3 dk içerisinde katı hale sokuyor, frekans salınımları 900 ile 1800 mHz arasında olduğundan ve daşga boyları da dikey ve yatay aralıklarla sürekli yol kattendiğinden dolayı Elektromanyetik güç alanı oluşturuyor böylelikle birden fazla cep tel uçuş esnasında açık ise uçağın iniş takımları, kokpitte bulunan bir çok yön aletini, altimetre v.b anormal derecede etkiliyor. FAA raporları 2014 yılı içerisinde Elektronik aletlerin uçak içerisindeki kullanım yasakları ve kazaları ile ilgili raporunda kayıt altına alınan kazaları 90 adet olarak bildirdi. Demekki bilimsel olarak dünyada bu kanıtlanmış durumda. Neden bile bile hayatımızı tehlikeye atarız anlayabilmiş değilim. Yapılan yorumları ise gülerek izliyorum ve esefle karşılıyorum. Tel uçakta kullanmayı doğru bir hrk tarzı olarak göstermek ne işinize yarıyor tüm dünya da yasak iken.
  • Kalkış ve iniş safhalarında uçakta bir dizi sensörler ana bilgisayar sistemlerine ( iki ana FCC Flight Control computer) sürekli bilgi gönderirler. Bu bilgilerin bazıları uçak yerden kesildi, ground / air sensör gibi bilgiler olabileceği gibi bazılarıda mekaniki ölçümlere göre hesaplanan parametrelerdir. Örneğin iç tekerleklerin bir biri Arasında ve diğer kanattaki iç tekerler arasındaki dönüş devir farkı gibi. Bu ölçümler yapılırken dönüş devir sayıları aynı elektrik motorlarının devir sayısının hesaplanması gibi elektromanyetik olarak ölçümlenir. Aynı sistem temelde arabalarımızda bulunan ABS sistemi gibi çalışır. Hatırlayınız eski model arabalarda otobüslerde cep telefonları fren sistemini bozduğu için kapattırılırdı. Aslında olan ve yine olmaya devam edebilecek risk bu manyetik alan teoremine göre Ölçüm yapan sensörün cep telefonunun kendisi yada baz istasyonu ile iletişime geçmeye çalıştığı zaman yada diğer elektronik aletlerin yaydığı elektromanyetik dalgalardan dolayı etkilenip yanlış Ölçüm yapması durumunda ortaya çıkan tablodur. Burada şunu belirtmek Lazım ki aslında bütün bunlar hep kontrol edilerek emi/emc testlerinden geçmiş olmasına rağmen Side loop / yan etki gibi olaylara maalesef karşı korumasınızdır. Daha basit bir açıklamayla ilgili sensör 3 MHz dalga boyunda Çalışıyor olsun, bizim cep telefonumuz ise 800/900/2100 vs.. Gibi yakındaki baz istasyonuna göre değişken Hz lerde çalışsın. Ama bir ara 900 MHz den de yayın yapsın. Bu yayının harmonik etkisinden dolayı aslında çok az bir güçte de de olsa 300 / 600 MHz Yayını da yapılmış olur. %1 güçünde diyelim. Ama 300 MHz lik sinyalinde dalga boyu 3 MHz lik ile paralellik arz ettiği için yüzde bir ihtimalle bu sensörü etkileyebilir. Aynı şey 3 mhzlik cihaz da aslında 1mhz /6/9 MHz gibi katlarda da harmoni yapıyor. % 1 x %1 10000 de bir eder ama bir çok harmonik etki bir araya gelince toplamda bu oran binde bir seviyelerine yükselir. Bu ORANI yolcu sayısıyla çarpın, birde bir yılda toplam yapılan sefer sayısıyla çarpın bakın sonuç olarak küçücük oranlar toplanana toplana 1 e yani kesin gerçekleşir sonucuna nasıl da yaklaşıyor. En nihayetinde belki Uçak havadayken direkt motoru durup düşmez ama kalkış ve iniş gibi kritik safhalarda yanlış ikaz verip pilotu yada sistemi yanıltabilir. Durma mesafesini uzatabilir, frenlerin etkisini azaltabilir. O Yüzden lütfen hiç sinyal yaymayacak şekilde ( uçak modu gibi ) kullanalım. Bütün bunları nereden bildiğimi merak ederseniz, size başımdan geçen bir olaydan sonra ilgili daldaki mühendis Arkadaşlara ve uzmanlara sorarak öğrendim desem yeterli olur herhalde. Olay da şu 1998 yılında 1996 model Mazda 626 marka arabamda (bornovadan konağa giderken Karşıyaka kavşağına yaklaşırken ) önüme aniden çıkan yoğun trafik neticesiyle sert fren yapmaya başladım , tam durabilecekken cep telefonum çalmaya başladı ve Aracın frenleri deyim yerindeyse boşaldı ve ben yürüyen adam hızında öndeki araca çarptım. Neyse bişi olmadı ama ben servise başvurup fren sisteminizde arıza var dedim (ABS) bu arada ABS lambasında Yanık kalmıştı. Bişi bulamadılar, bir kaç ay sonra kırmızıya kalmadan geçerim diye Hız yaparken yayanın yola atladığını gördüm ( yaya HAKLI olarak benim duracağımı sandı) ve durmaya karar verdim yine sert fren ve yine önce fren boşaldı ve sonra telefon çalmaya başladı. Neyse korna sayesinde yaya kendini kurtardı ama bütün bu yaşadıklarım bana bu ABS ile cep telefonu Arasında bir ilişki olduğunun en net işaretidir. Neticede firma o dönemde araç kitsiz cep telefonu kullanılmasının tehlikeli olacağını söylüyordu bense bunu dikkat dağınıklığı olmaması için Söylüyorlar zannetemiştim. Özetle aynı durum Yağışlı bir havada durmaya çalışan bir airbus veya boeing tede Başımıza gelebilir. Aman dikkat......
  • Kalkışta da inişte de uçak modunda kullanıyorum. Sakıncası var mı?
  • Uçaktaki telefon kapatmanın tek gerekliliği vıdı vıdı tüm yolculuk boyunca konuşacak olanlardır.. yoksa uçuş modunda bişey olacağını düşünmüyorum... yıldırım düşüyor uçağa bir şey olmuyor, telefonla mı olacak......iddialarda komik , Yok DVD yi açınca 30 derece uçak sapıyomuş, önüne değil DVD ye bakarsan sapar tabi...dön önüne kullan uçağını ne işin var DVD ile...ona bakarsan aynı sapma Maltepe kartal minübüslerinde maç izleyen şöförlerde de var..
  • Bu haber sitesindeki yazarlardan ya da dışarıdan teknik/bilimsel açıklama yapabilecek biri yok mu da, gidip havacılıkla alakası beginner seviyesindeki bir insanın yazdığı makaleyi haber yapıyorsunuz?
  • gerçekten bu tür elektronik cihazlar uçuş için ciddi bir sakınca oluşturuyorsa, uçağın kapısında toplanır, inişten sonra sahiplerine verilir, sonuçta kimse canını çalışır durumda bırakılan bir telefonla kaybetmek istemediğine göre böyle bir muhtemel tehlikenin varlığından bahsedilemez.
  • Kapatılmalıdır, özellikle iniş Kalkış gibi kritik safhalarda, ben açtım bişey olmadı yanlış, Olasılık dahilinde elektronik sistemleri etkilediği zaman tehlikeli, çalışan tüplü bir televizyon yanında Çalan cep telefonunun ekranı nasıl bozduğunu test edebilirsiniz

Bir itirafta bulunmak istiyorum. Mart’ta Londra Heathrow Havaaalanı’nda uçağım kalkmak üzereydi. Hostes, yolculara elektronik cihazlarını kapatmaları yönündeki bilindik anonsu yaptı. Bu çağrıya uymadığım gibi, telefonu cebimin daha da derinlerine sakladım. İşle ilgili bir mesajı kontrol etmem gerekiyordu. Hem küçücük cihazımın uçağı düşürecek hali yoktu, öyle değil mi?

Anlaşılan bu konuda yalnız değilim. Amerika Birleşik Devletleri’nde yeni yapılan bir araştırmaya katılan her 10 yolcudan dördü, uçuş sırasında elektronik cihazlarını her zaman kapatmadığını itiraf etti.

Oyuncu Alec Baldwin, Los Angeles-New York seferini yapan uçakta kalkış öncesinde telefonunda oynadığı “Words With Friend” adlı oyununa ara vermeyi reddedince uçaktan indirildi. Oyuncu, buna Twitter’da sert tepki gösterdi.

Tüm dünyada geçerli olan kurallara göre sinyalleri kesen “uçuş konumu”nda olsa bile 3 bin metrenin (10,000ft) altındaki irtifada, taşınabilir elektronik cihazların kullanılmasına izin verilmiyor.

Bu irtifadan daha yüksekte dizüstü bilgisayar ya da müzik çalar gibi cihazlara izin veriliyor. Ama telefonlar yine yasak. Bize bu cihazlarla uçaktaki hassas elektronik sistemlerin olası tehlikeli etkileşiminden kaçınmak için bu kuralların önemli olduğu söyleniyor. Ama bu korkuların bilimsel bir temeli var mı ya da kuralları gevşetmenin zamanı geldi mi?

Etkileşim korkusu, cihazların internete ya da radyo dalgaları kullanan mobil telefon şebekelerine bağlanıyor olmalarından kaynaklanıyor.

Almanya’daki Bielefeld Üniversitesi’nden Prof. Peter Ladkin potansiyel tehlikeleri, evlerdeki ısınma tesisatı üzerinden bir örnekle açıklıyor, bunu borulara alev tabancası tutulmasına benzetiyor. Evdeki merkezi ısınma sistemi, borunun içindeki sıcaklık değerleri doğrultusunda değişiklikler yapıyor. Alev tabancası borudaki suyu ısıtıyor. Sıcaklığı değiştiriyor ve ayarlama yapması için sistemi harekete geçiriyor.

Kişisel cep telefonları da, navigasyon, kuleyle irtibat ve havada kalmalarını sağlayan cihazları izlemek için aviyonik denen elektronik tabanlı yüzlerce sistem kullanan uçaklarda aynı etkiyi yapabilir. Bazı elektronik cihazlar, kokpitteki cihazlara iletişime geçebilecek sensörlere sahip. Bu sadece cep telefonlarıyla ilgili bir mesele değil. Elektronik kitap okuyucular, müzik çalarlar, dizüstü bilgisayarlar, oyun konsolları da, radyo dalgaları yayıyor.

Bunlar, aviyonikndeki frekanslara yakın bir değerdeyse, sinyaller ya da göstergeler bozulabilir. Bu da radar, iletişim, çarpışma önleyici teknoloji gibi sistemleri etkileyebilir. Ve sorun, cihazların arızalı olup, olması gerekenden daha fazla radyo dalgası yaymaya başlaması ya da birden fazla cihazın sinyallerinin birleşmesiyle daha da büyüyebilir.

Teori bu. Ama sorunun bu olduğuna dair herhangi bir kanıt var mı? Uçakların böyle bir etkileşim sonucu düştüğüne ilişkin, kayıtlara geçmiş hiç bir olay yok. Ancak kazaların sebebinin bazen hiçbir zaman ortaya çıkmadığını da akıl tutmak gerekiyor. Uçağın kara kutusu, yolcuların cihazlarından kaynaklanan bir elektromanyetik etkileşim sonucu bozulan kritik bir sistemi tespit etmemiş olabilir.

Kesin bir kanıt olmasa da bu riskin ciddiye alınmasını gerektiren, sistematik olmayan; anlatımlara dayalı pek çok kanıt mevcut. ABD’de Ocak’ta kişisel elektronik cihazlardan kaynaklandığı düşünülen 50 güvenlik vakasını özetleyen bir rapor yayımlandı. Bu örnekler, Amerikan Havacılık Güvenlik Bildirimi Sistemi’nden alındı. NASA’ya ait bir veri tabanı olan bu sisteme, uçuş ekipleri kimliklerini gizli tutarak güvenlik sorunlarını rapor edebiliyor. Örneğin bir vakada şöyle deniyor:

“Yardımcı pilot, tırmanış sırasında pusula sistemlerinde sorun olduğunu bildirdi. Yolculara elektronik cihazlarını kapattıklarından emin olmaları anonsu yapıldı. Sonra pusula sistemleri normale döndü.

2006’da yapılan bir veri tabanı analizinde elektronik cihazlardan kaynaklanan 77’si ‘yüksek derecede bağlantılı’ 125 etkileşim vakasından söz ediliyor.

Bir vakada navigasyon sisteminin 30 derece hata verdiğini, bir yolcuya ait DVD oynatıcısının kapatılmasından sonra sistemin normale döndüğü belirtiliyor. Yolcunun cihazı açar açmaz sorunun tekrarlandığından söz ediliyor.

Uçuş ekipleri belli cihazların kapatılmasından sonra navigasyon sistemindeki değerlerin değiştiğine dair bir dizi vakayı rapor etti. Başka bir raporda Uluslararası Hava Taşımacılığı Birliği, 2003-2009 yılları arasında pilotların cep telefonları ve diğer elektronik cihazlardan kaynaklandığını düşünülen 75 ayrı vakadan söz ediliyor.

Bütük rekabetin olduğu havacılık dünyasında Virgin Atlantic Delta Airlines gibi bazı hava yolu şirketleri, uçuşlarda mobil cihazların daha fazla kullanılmasına izin veren teknolojiler kullanmaya başladıklarını duyuruyorlar.

On-Air ve AeroMobile gibi uçuş mobil telefon sistemleri “pikosel” adlı minyatür uçak içi baz istasyonları kullanıyor. Bu sistemler cihazların düşük sinyal seviyelerinde çalışmalarını sağlıyor. Yayılan dalgalar, işlemden geçiriliyor, buradan bir uyduya aktarılıyor ve sonra da normal kara şebekelerine yönlendiriliyor. Şimdi bazı havayolları uçaklarına daha üretim aşamasında AeroMobile cihazları taktırıyor. Bu sistemler cep telefonlarının seyir yüksekliğinde kullanılmasına izin veriyor.

Katia Moskvitch | BBC

UÇAKTA CEP TELEFONU KAPATILMALI MI?

Yorumlar Tüm Yorumlar (10)

iPhone Uygulaması ~ 9 yıl önce
Tum ucaktaki kablolar dahil hersey electromagnetic shield korumasina sahiptir. Hicbirsey olmaz. Esasen bunu havacilik uzmanlarida biliyor. Bir telefon maximum 1 watt yayin yapar. Havalanindaki BTS( base tranceiver station) lar 40 hatta 50 watt yayin yapar boyle bir tehdit bilimsel olarak gerceklesme olasiligi sebebiyle havaalanina yakin yerlerde bile baz istasyonu olmazdi. Harmonik meselesi icin gucune bakmak gerekir. Buda onemsenmiyecek kadar kucuktur hic bir etkisi olmaz yani konu ayni frekansa yakin olmasindan baska esas olan elektronik cihazin yayin gucudur. Telefonlar bu baglamda bir tehdit olusturmaz

Yanıtla

Kalan karakter 1000
Yolcu ~ 9 yıl önce
Sinyallerin etkisini görmek, duymak isteyenler: Cep telefonu açık bırakıp, kalkışta, alçalmada, inişte eğer varsa öndeki koltuğun arkasındaki ekrana, yoksa yukarıdan açılan ekrana baksınlar. Ekranda sağdan sola bir çizgi halinde, yukarı-aşağı geçerek oluşan parazitleri görebilirler. Eğer kulaklık ile müzik dinliyorlarsa, parazitleri duyabilirler. Ben yakınımdaki yolcuların telefonlarının açık olup olmadığını böyle anlıyorum. Elbette ki, bu sinyaller gerekli önlemlerin alındığı bir sisteme zarar vermez. Ancak benim korkum, herhangi bir nedenle, örneğin bir bakım veya onarım sırasında bu önlemlerin devre dışı kalması. Mesela bir sensörün değişen kablosundaki örgülü ekranın (shield) gövdeye (ground) bağlanılmasının unutulması gibi. Diğer yönden, telefonlar hiç zarar vermiyor bile olsa konuşmak için kullanılmasına karşıyım. Yanımda sürekli konuşan bir yolcu istemem. Sms atsın, internete girsin. Sessiz ne istiyorsa yapsın ama ben kitabımı okurken veya uyurken rahatsız etmesin. Saygılar

Yanıtla

Kalan karakter 1000
DGRC ~ 9 yıl önce
Cep tel ile ilgili çok basit bir deney var youtube tan da seyredebilirsiniz. Cep tel çalışır vaziyette iken pişmemiş bir yumurtayı yaklaşık 3 dk içerisinde katı hale sokuyor, frekans salınımları 900 ile 1800 mHz arasında olduğundan ve daşga boyları da dikey ve yatay aralıklarla sürekli yol kattendiğinden dolayı Elektromanyetik güç alanı oluşturuyor böylelikle birden fazla cep tel uçuş esnasında açık ise uçağın iniş takımları, kokpitte bulunan bir çok yön aletini, altimetre v.b anormal derecede etkiliyor. FAA raporları 2014 yılı içerisinde Elektronik aletlerin uçak içerisindeki kullanım yasakları ve kazaları ile ilgili raporunda kayıt altına alınan kazaları 90 adet olarak bildirdi. Demekki bilimsel olarak dünyada bu kanıtlanmış durumda. Neden bile bile hayatımızı tehlikeye atarız anlayabilmiş değilim. Yapılan yorumları ise gülerek izliyorum ve esefle karşılıyorum. Tel uçakta kullanmayı doğru bir hrk tarzı olarak göstermek ne işinize yarıyor tüm dünya da yasak iken.

Yanıtla

Kalan karakter 1000
iPhone Uygulaması ~ 9 yıl önce
Kalkış ve iniş safhalarında uçakta bir dizi sensörler ana bilgisayar sistemlerine ( iki ana FCC Flight Control computer) sürekli bilgi gönderirler. Bu bilgilerin bazıları uçak yerden kesildi, ground / air sensör gibi bilgiler olabileceği gibi bazılarıda mekaniki ölçümlere göre hesaplanan parametrelerdir. Örneğin iç tekerleklerin bir biri Arasında ve diğer kanattaki iç tekerler arasındaki dönüş devir farkı gibi. Bu ölçümler yapılırken dönüş devir sayıları aynı elektrik motorlarının devir sayısının hesaplanması gibi elektromanyetik olarak ölçümlenir. Aynı sistem temelde arabalarımızda bulunan ABS sistemi gibi çalışır. Hatırlayınız eski model arabalarda otobüslerde cep telefonları fren sistemini bozduğu için kapattırılırdı. Aslında olan ve yine olmaya devam edebilecek risk bu manyetik alan teoremine göre Ölçüm yapan sensörün cep telefonunun kendisi yada baz istasyonu ile iletişime geçmeye çalıştığı zaman yada diğer elektronik aletlerin yaydığı elektromanyetik dalgalardan dolayı etkilenip yanlış Ölçüm yapması durumunda ortaya çıkan tablodur. Burada şunu belirtmek Lazım ki aslında bütün bunlar hep kontrol edilerek emi/emc testlerinden geçmiş olmasına rağmen Side loop / yan etki gibi olaylara maalesef karşı korumasınızdır. Daha basit bir açıklamayla ilgili sensör 3 MHz dalga boyunda Çalışıyor olsun, bizim cep telefonumuz ise 800/900/2100 vs.. Gibi yakındaki baz istasyonuna göre değişken Hz lerde çalışsın. Ama bir ara 900 MHz den de yayın yapsın. Bu yayının harmonik etkisinden dolayı aslında çok az bir güçte de de olsa 300 / 600 MHz Yayını da yapılmış olur. %1 güçünde diyelim. Ama 300 MHz lik sinyalinde dalga boyu 3 MHz lik ile paralellik arz ettiği için yüzde bir ihtimalle bu sensörü etkileyebilir. Aynı şey 3 mhzlik cihaz da aslında 1mhz /6/9 MHz gibi katlarda da harmoni yapıyor. % 1 x %1 10000 de bir eder ama bir çok harmonik etki bir araya gelince toplamda bu oran binde bir seviyelerine yükselir. Bu ORANI yolcu sayısıyla çarpın, birde bir yılda toplam yapılan sefer sayısıyla çarpın bakın sonuç olarak küçücük oranlar toplanana toplana 1 e yani kesin gerçekleşir sonucuna nasıl da yaklaşıyor. En nihayetinde belki Uçak havadayken direkt motoru durup düşmez ama kalkış ve iniş gibi kritik safhalarda yanlış ikaz verip pilotu yada sistemi yanıltabilir. Durma mesafesini uzatabilir, frenlerin etkisini azaltabilir. O Yüzden lütfen hiç sinyal yaymayacak şekilde ( uçak modu gibi ) kullanalım. Bütün bunları nereden bildiğimi merak ederseniz, size başımdan geçen bir olaydan sonra ilgili daldaki mühendis Arkadaşlara ve uzmanlara sorarak öğrendim desem yeterli olur herhalde. Olay da şu 1998 yılında 1996 model Mazda 626 marka arabamda (bornovadan konağa giderken Karşıyaka kavşağına yaklaşırken ) önüme aniden çıkan yoğun trafik neticesiyle sert fren yapmaya başladım , tam durabilecekken cep telefonum çalmaya başladı ve Aracın frenleri deyim yerindeyse boşaldı ve ben yürüyen adam hızında öndeki araca çarptım. Neyse bişi olmadı ama ben servise başvurup fren sisteminizde arıza var dedim (ABS) bu arada ABS lambasında Yanık kalmıştı. Bişi bulamadılar, bir kaç ay sonra kırmızıya kalmadan geçerim diye Hız yaparken yayanın yola atladığını gördüm ( yaya HAKLI olarak benim duracağımı sandı) ve durmaya karar verdim yine sert fren ve yine önce fren boşaldı ve sonra telefon çalmaya başladı. Neyse korna sayesinde yaya kendini kurtardı ama bütün bu yaşadıklarım bana bu ABS ile cep telefonu Arasında bir ilişki olduğunun en net işaretidir. Neticede firma o dönemde araç kitsiz cep telefonu kullanılmasının tehlikeli olacağını söylüyordu bense bunu dikkat dağınıklığı olmaması için Söylüyorlar zannetemiştim. Özetle aynı durum Yağışlı bir havada durmaya çalışan bir airbus veya boeing tede Başımıza gelebilir. Aman dikkat......

Yanıtla

Kalan karakter 1000
iPhone Uygulaması ~ 9 yıl önce
Kalkışta da inişte de uçak modunda kullanıyorum. Sakıncası var mı?

Yanıtla

Kalan karakter 1000
misafir2 ~ 9 yıl önce
Hayir
Misafir ~ 9 yıl önce
Uçaktaki telefon kapatmanın tek gerekliliği vıdı vıdı tüm yolculuk boyunca konuşacak olanlardır.. yoksa uçuş modunda bişey olacağını düşünmüyorum... yıldırım düşüyor uçağa bir şey olmuyor, telefonla mı olacak......iddialarda komik , Yok DVD yi açınca 30 derece uçak sapıyomuş, önüne değil DVD ye bakarsan sapar tabi...dön önüne kullan uçağını ne işin var DVD ile...ona bakarsan aynı sapma Maltepe kartal minübüslerinde maç izleyen şöförlerde de var..

Yanıtla

Kalan karakter 1000
bu mudur yani ~ 9 yıl önce
Bu haber sitesindeki yazarlardan ya da dışarıdan teknik/bilimsel açıklama yapabilecek biri yok mu da, gidip havacılıkla alakası beginner seviyesindeki bir insanın yazdığı makaleyi haber yapıyorsunuz?

Yanıtla

Kalan karakter 1000
AIRMAN ~ 9 yıl önce
gerçekten bu tür elektronik cihazlar uçuş için ciddi bir sakınca oluşturuyorsa, uçağın kapısında toplanır, inişten sonra sahiplerine verilir, sonuçta kimse canını çalışır durumda bırakılan bir telefonla kaybetmek istemediğine göre böyle bir muhtemel tehlikenin varlığından bahsedilemez.

Yanıtla

Kalan karakter 1000
Elbette ~ 9 yıl önce
Kapatılmalıdır, özellikle iniş Kalkış gibi kritik safhalarda, ben açtım bişey olmadı yanlış, Olasılık dahilinde elektronik sistemleri etkilediği zaman tehlikeli, çalışan tüplü bir televizyon yanında Çalan cep telefonunun ekranı nasıl bozduğunu test edebilirsiniz

Yanıtla

Kalan karakter 1000

Yorum Gönder

Kalan karakter 1000