Havayolları şirketlerinin yüzbinlerce dolar ödeyerek satın aldıkları ithal yazılımlara, yüzde 100 yerli bir rakip çıktı. “Airmacro”
Şu anda Türkiye’de 6 önemli havayolu şirketinin kullandığı bu yazılım yurtdışından gelerek ülkemizde yüzbinlerce dolar ödenen birçok yazılımın pabucunu dama atmış durumda.
13. MÜSİAD fuarında “Yeni Teknolojiler” standında yer alan Canbay Yazılım Şirketi Genel Müdürü Ünal Canbay ile bu önemli yazılım hakkında konuştuk.
* Proje üzerinde ne kadar çalıştınız? Ve programı ilk kullanan şirket hangisiydi?MNG Havayolları Yazılım departmanında çalışıyordum. MNG’den ayrıldıktan sonra, 2004 yılından 2009 yılına kadar demo ve beta sürümünü çıkartmaya çalıştık. Geçen sene tam sürümünü çıkarttık. İlk kullandığımız havayolu şirketi Turkuaz Havayolları’ydı. Turkuaz Havayolları ile bir tanıdığımız sayesinde tanıştık ve onlar bu programı kullanmaya başladıktan çok kısa bir süre sonra yazılımımız kulaktan kulağa yayıldı ve çalıştığımız havayolu şirketlerinin sayısı 6’ya ulaştı. Borajet, ULS Havayolları, Saga Havayolları, Tailwind Havayolları ve Turkuaz Havayolları yani Türkiye’nin büyük üç havayolunun haricinde hemen hemen hepsiyle çalışıyoruz diyebilirim.
* Projenin içeriği hakkında bilgi verir misiniz?
“Airmacro” bir havayolu şirketinin A’dan Z’ye bütün iç sürecini takip eden ve arka planda ise yapay zekaya sahip tamamı %100 yerli sermaye ile hazırlanan bir yazılımdır. Bunun açılımı nedir? Uçağın kalkışında tarifesi vardır, tarife modülümüz mevcut bunun yanında uçağa ekip atarsınız ekip planlama modülü var. Bu modül Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü’nde tüm kuralları yine arka plandaki modüler yapısıyla hesaplayıp uygulayan bu kurallara göre ekipler atanmasını sağlayan bir modül. Ekip planlamadan sonra uçağa ekibi atadınız, sıra uçmaya geldi. Maliyetler; maliyetler bölümünde de şu anda Türkiye’de olmayan değişik bir modüle sahibiz. Uçakla ilgili herşeyi formülize edebileceğiniz bir sistem. Uçak uçmadan bu yapay zeka şöyle yardım ediyor. Siz maliyeti verdiniz, uçuş ekibini atadınız bunların size cost’unu çıkartıyor. Size diyor ki size şu firmalardan şu faturalar gelecek bu faturaların dışında ki faturalar gerçekçi değildir diyor. Kullanıcılar sadece gelen faturaları sisteme giriyorlar eğer faturalar arasında farklılık varsa sistem sizi uyarıyor. Böylece ödemelerde yanlışlıklarda tamamen ortadan kalkmış oluyor.
Bunu yaptıktan sonra nakit akış planlamaya sıra geldi. Siz uçağın kalkış ve inişinde bazı firmalardan hizmet aldınız. Fakat bu hizmetin nakit ödemeleri de olacak, ödeme planları nasıl olacak? Bunları da yapay zeka modülü ile sistem hesaplıyor. Yani uçağın kalkışından inişine kadar ister 1 yıllık ister 1 aylık olarak mali ve ekip analizleri dahil olmak üzere uçmadan görebiliyorsunuz.
Örneğin bunların yanında Dispatch modülü var. Tamamen stabilize çalışan sistemden mesaj alıp sisteme mesaj gönderen bir yapay zeka. Kalite modülü var yine arka planda yapay zeka ile çalışan yalnızca havayolu şirketleri için yazılan bir sistem tabi bu. Geçenlerde IOSA denetlemesinde kullanıldı ve Tailwind Havayolları’ndan teşekkür yazısı aldık. Sistemin kusursuz ve hatasız olmasından dolayı bize teşekkür yazısı gönderdiler. www.canbay.eu sitesinde görebilirsiniz. Yani tanınmıyoruz fakat Türkiye’de birçok havayolu şirketi bizimle çalışıyor.
İşte Airmacro yazılımını hayata geçiren ekip.
* Bu yazılımın birçok modülü (Örn. Dispatch, Kalite, Uçuş Ekip Planlama) var. Havayolu şirketleri ise bazı firmalara bu yazılımların sadece bir tanesi için yüzbinlerce dolar ödüyorlar. Peki bu yazılım bir bütün mü yoksa tek tek modül olarakta pazarlanabiliyor mu?Bizim yazılımımız A’dan Z’ye bir bütün. Yani biz tavsiye etmemekle birlikte programın senkronize halde çalışması açısından daha sağlıklı olduğunu düşünüyoruz. Fakat geçtiğimiz günlerde denetlemeden geçen Tailwind Havayolları bizden bu programın sadece belli modülünü satın alan bir şirketti.
Bakın biz bu yazılımın demosunu nereye götürdüysek firmalar çalıştıkları yazılım firmalarını bırakarak hem ucuz hem daha iyi olan bu projeye ortak oldular. Yurtdışı yazılım şirketlerinden neredeyse %80 daha ucuz diyebilirim. Sadece bir ekip modülü için yüzbinlerce dolar ödeyen firmalara aynı modülleri 5000 – 7000 dolar arasında verebiliyoruz. Kimisine anlaşma çerçevesinde lisans ücreti almadan yalnızca 36 aylık bakım anlaşmasıyla verdiğimiz firmalarda mevcut. Maliyet konusunda karşı tarafın tereddütte bulunacağı hiç bir şey yok. Ama şöyle bir durum var. Yerli yazılım olduğu için çok fazla önyargıya maruz kalıyoruz. İnanın 100 -150 bin dolara aldıkları ekip programını karşılaştırın bizim ekip programıyla aynı işi yapıyor. Biri yerli yazılım, biri dış kaynaklı bir yazılım. İşte biz 6 senedir bunu yenmeye çalışıyoruz.
* ACI ve Airex gibi fuarlara katıldınız mı?Bu tarz şeylerde yerli firma olmamız nedeniyle destek olan kimse olmuyor. Sizin gibi bir çok haber sitesine yazı yazdım. Mail gönderdim fakat kimse bize destek olmadı. Görünmemizi sağlayan biri olmadı. Yazılım gerçekten dünyada bir çok şirketin yazılımından çok daha iyi bir program. Ve inanın insanlar o çok inandıkları programlardan vazgeçip bu programı kullanmaya başladılar. Tek sorunumuz insanlardaki önyargıyı kırmak. Maddi açıdan çok büyük bir beklentimiz yok. Dört dörtlük bir program. Dışa bağımlılığı tamamen ortadan kaldırıyor. Benim tek üzüntüm insanların görmeye bile tahammül etmemeleri. Yani ürün demosunu görmek istemeyen bize zaman ayırmayan firmalar mevcut. Bir yandan da bazı firmalar kalite programımızın tek olduğunu bize kanıtladılar. Çünkü bugüne kadar bir çok kalite yönetim programını denemişler ve hep bir eksik çıkmış. Fakat iki senedir bu kalite programımızla birçok havayolu şirketinin tercihi olduk. Bu bizim için çok önemliydi.
* Önümüzdeki günlerde projeleriniz neler?Bu programın artık eksiği değil bize göre lüks bazı eklentileri var. Airlines bize göre tamam şimdi hedefimiz Airport kısmı. Tamamen Airport yönetimi için ERP projemiz var. Fakat bunun için bizim desteğe ihtiyacımız var. Bu çok büyük bir proje. Ben bununda Türk firması tarafından yapılmasını istiyorum. Bu yazılım bir zaman sonra yurtdışına açılacak kendini kanıtladı ama bir Türk şirketi bunu yaptı. Bizim amacımız yüzbinlerce doların yurtdışına verilmemesi, bunun için çok ucuz maliyetlerde yapılan bu işe destek olunması.
* Airport projenizden de kısaca bahseder misiniz?Bizim amacımız bir havaalanının ekip yönetimi, malzeme, kapı girişi, personel takipleri gibi bir çok şeyi tek bir noktaya taşımak. Şu anda ne yapılıyor? Ekip yönetimi için farklı, malzemeler için farklı, personel takip için farklı onlarca program mevcut. Ve bunları kontrol altında tutan yazılımlardan hiç biri birbiriyle konuşmuyor. Tamamen bir karmaşa mevcut. Birbirleriyle senkronize etmek isteseniz ihtimaliniz yok. O yüzden çok büyük bir proje ve üstünde çalışmak istiyoruz.
* Son olarak yazılımınız ile ilgili neler söyleyebilirsiniz?Dünyada ilk olan birşey yaptık. Dökümantasyon programı yaptık ki dökümantasyonun verisini saklayacağınız yerin dünyanın istediğiniz bir rotasyonunda istediğiniz bir bilgisayarında klasör olarak gösterebiliyorsunuz. Örneğin; Amerikada bir vatandaşın bilgisayarını onun diskini sanal driver olarak gösteriyor, dökümanlarınızı aynı ekrandan onun driver’ina yönlendirebiliyorsunuz. Yani istediğiniz sayıda sanal driver oluşturup web’den yayınlayabiliyorsunuz. Yani bana diyorsunuz ki “Benim bilgisayarımı sanal driver olarak kullanabilirsiniz” bizde online olarak size hiç bir program yüklemeden ortak çalışmalar yapabiliyoruz. Bunun amacı tamamen dağınık yapıda bir şirket düşünün Türkiye’de Amerika’da ve Almanya’da işte bunları ortak sanal driver olarak kullanıyorsunuz. Bunlar’dan ikisini mirroring yapıyorsunuz. Bu proje tamamen Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü’nün kabulünden geçmiş bir proje. Projemiz’de tek eksik Finans ve Muhasebe. Bunun sebebi ise yurtdışına satışında farklı finans ve muhasebe kuralları mevcut o yüzden eklemedik.
Yazılım hakkında detaylı bilgi için
www.airmacro.com adresini ziyaret edebilirsiniz...
©AirportHaber.com
Yorumlar Tüm Yorumlar (22)