Borajet’ten biraz bahsedebilir misiniz?
Borajet içerinde benim de olduğum birkaç Türk müteşebbisinin bir araya gelerek bu yılın başında kurmuş olduğu bir hava taksi firması. Ortaklarımızın tamamı Türk vatandaşıdır ve yabancı ortağımız yoktur. Türk havacılığına katkıda bulunmak, yapılmayanları yapmak, başarılmayanları başarmak üzere bir araya geldik ve ortaya Borajet çıktı.
Borajet’teki konumunuz nedir?
Borajet bir anonim şirketidir; Türk Ticaret Hukuk’u ve Sivil Havacılık kanunlarına göre kurulmuş, yetkili bir hava taksi şirketidir. Şirketin CEO’su olarak görev yapmaktayım. Türk havacılığına büyük katkılarda bulunacak bu şirkette almış olduğum bu görevden son derecede gurur duyuyorum. Ülkemizde bu yapıdaki, birkaç müteşebbisin bir araya gelerek kurmuş olduğu hava taksi şirketlerinin artması, ülkemiz ekonomisi adına olumlu bir gelişmedir, çünkü bu tip uçakların ülkedeki sayısının artması Türkiye’yi bölgesinin hava taksi merkezi haline getirecektir. Bu tip ciddi yatırımlarda bulunan şahıs ve firmaları gerek basın, gerek devletin yetkili kurum ve kuruluşları desteklemelidir. Bu modeldeki ileri teknolojili, güvenli ve modern uçakların ülkemiz tescili altında bulunmasının ülke prestijine de büyük katkısı olduğu yadsınamaz bir gerçek.
Şirketinizin ismi Airex 2008 fuarının birinci gününde yaptığınız Global XRS alımı ile duyuldu. Bu uçağı neden tercih ettiniz?
Türkiye’de ultra uzun menzilli bir uçak bulunmuyordu, ancak Türkiye’de işi gereği dünyanın öbür ucuna gitmesi gereken birçok iş adamı var. Bu anlamda piyasadaki bir eksikliği giderdiğimizi düşünüyor, atlanmış bir noktayı doldurduğumuza inanıyoruz. Ayrıca Global Express çok güvenli, ileri teknolojiye sahip bir uçak. Bu yüzden ücreti de yüksek.
58 milyon doların üzerindeki bu dev fiyatı nasıl karşıladınız?
Bu ücreti elbette peşin karşılamadık. Zira uçaklar 2010’da teslim alınacağından böyle bir ödemenin hemen gerçekleştirildiği söylenemez. Zaten biz de finansal leasing kullanacağız.
Daha önce siparişini verdiğiniz Challenger 605’i ne zaman teslim alacaksınız? Bu uçağı seçmenizdeki sebep neydi?
Challenger 605 ile Türkiye’de “hava taksi” kavramına yeni bir anlayış getireceğiz. Eylül’de servise başlamayı düşünüyoruz. Challenger 605 kendi sınıfının lideri ve Bombardier firmasının ürettiği C serisinin en gelişmiş üyesi. Böylesine teknolojik ve güvenli bir uçakla hizmet verecek olmamız bizim için bir gurur. “sadece uçsun” mantığıyla düşünmüyoruz. Müşterilerimizin konforu ve en önemlisi güveni bizim için birinci sırada geliyor.
Atatürk Havalimanı’nda bir de hangar edindiniz. Bu hangarı ne amaçla kullanacaksınız?
Hangar, kardeş şirketimiz olan Orhan Air uçuş okuluna ait. Ancak Borajet uçuşlarımızın merkezi İstanbul olacak. Uçaklarımız da bu hangarda tutulacak. Hangarda jet uçakları için bir de MRO merkezi kurmayı planlıyoruz.
Neden yeni bir hangar yerine bu atıl ve bitmemiş hangarı tercih ettiniz?
Bizim için önemli olan kıstas vakitti. Aslında çabucak yeni bir hangar inşa etmek bu atıl hangarı alıp yenileyip tamamlamaktan daha az maliyetliydi. Ancak Uzanlar’ın ödememiş olduğu kira borçları ve yapmamış oldukları katılım payı ödemeleri sebebiyle TMSF’nin DHMİ’ye yüklü miktarda bir borcu vardı. Üstelik kullanılmayan bu hangarın her ay ödenmesi gereken kirası da yine borç olarak birikiyordu. Bakımsızlıktan yıkılmak üzere olan bu hangarın tüm borçlarını üstlendik ve beş yıllığına kiraladık. Üstelik 1 milyon 300 bin YTL değerinde yenileme çalışması yaptırdık, çünkü zemin, kapı gibi bazı ana öğeler bile kullanılabilir halde değildi. Böylelikle kullanılmayan bir hangarı ülkemiz sermayesine yeniden dâhil etmiş olduk.
Yorumlar Tüm Yorumlar (30)