25 Mart 2008, Salı 12:17:15

Düşen uçakla ilgili suç duyurusu!

Isparta'da geçen yıl düşen uçakta hayatını kaybeden Özgen Berkol Doğan'ın ailesi, suç duyurusunda bulundu. Peki aile kimlere ve neden suç duyurusunda bulundu? İşte ayrıntılar...
  • sen bıxım canımızı cok yaktın amırımm allah sevdıgı kullarını alırmıs yanına senıde bızden cok sevıyormuss topragın boll olsun arkadasımmm

Isparta'da geçen yıl düşen uçakta hayatını kaybeden Özgen Berkol Doğan'ın (27) ailesi, Atlasjet Havayollarının idarecileri ile bazı yetkililer ve teknik denetçiler hakkında suç duyurusunda bulundu.

Isparta'da geçen yıl düşen uçakta hayatını kaybeden Özgen Berkol Doğan'ın (27) ailesi, World Focus ve Atlasjet Havayollarının idarecileri ile Sivil Havacılık Genel Müdürü Ali Arıduru, Uçuş Standartları Daire Başkanlığı yetkilileri ve teknik denetçiler hakkında suç duyurusunda bulundu.

Boğaziçi Üniversitesi Fizik Bölümü Araştırma Görevlisi Özgen Berkol Doğan'ın ailesinin avukatlarınca Keçiborlu Cumhuriyet Başsavcılığına verilen dilekçede, ''Türkiye'nin geleceğine yön verebilecek bilim adamlarının ve onların mahiyeti hala tam olarak tespit edilememiş çok önemli araştırmalarının kaybıyla sonuçlanan kazanın basit bir uçak kazası olarak nitelendirilemeyeceği'' belirtilerek, olayın bu yönüyle kamuoyunda çeşitli kuşkulara ve söylentilere neden olduğu iddia edildi.

BİLİRKİŞİ RAPORU

Sivil Havacılık Genel Müdürlüğünün kaza mahallinde ve enkaz üzerinde yaptığı incelemelerde ortaya hiçbir somut netice konulamadığının ileri sürüldüğü dilekçede, Keçiborlu Cumhuriyet Savcılığınca tayin edilen bilirkişilerin de, bugüne kadar, raporlarını tanzim etmedikleri belirtildi.

Bilirkişilerin raporlarını neden hazırlamadıklarının belli olmadığı savunulan dilekçede, ''Oysa, söz konusu rapor, sadece soruşturma konusu kazanın aydınlanabilmesi yönünden değil, halen kullanılan aynı tip uçakların (MD83) güvenli olup olmadığını göstermesi yönünden de büyük önem taşımaktadır'' denildi.

Bu nedenle bilirkişilere raporlarını bir an önce hazırlamaları için Keçiborlu Cumhuriyet Başsavcısının ihtarda bulunmasının zorunluluk olduğu kaydedildi.

'ENKAZ KUSURLU FİRMA TARAFINDAN TOPLANDI'

Soruşturmada bugüne kadar bilirkişi raporuna tesir edebilecek bir takım eksiklikler yapıldığını savunulan dilekçede, uçağın enkazının, ''bu olayda kusurlu olduğu kuvvetle muhtemel bir firma tarafından toplandığı'' iddia edildi.

Enkaz kaldırma çalışmalarında son derece önemli bir hata yapıldığı öne sürülen dilekçede, ''enkazın ne şekilde muhafaza edildiği'', ''eksik parçalar bulunup bulunmadığı'' veya ''kaza nedeninin ortaya çıkması yönünden önem taşıyabilecek enkaz parçalarına birtakım müdahaleler yapılıp yapılmadığının'' bilinmediği savunuldu.

KARAKUTULAR ÇÖZÜLMEDİ

Karakutuların çözümünün üç aydan bu yana yapılmadığı da ileri sürülen dilekçede, bu durumun gerekçesinin de Sivil Havacılık Kurumu tarafından açıklanmadığı belirtildi.

Soruşturmanın her aşamasında Sivil Havacılık Genel Müdürlüğünün önemli bir unsur olarak yer aldığı vurgulanan dilekçede, ''Oysa, Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü'nün bu olayda tarafsız ve bağımsız bir şekilde hareket edebilmesi mümkün değildir'' denildi.

Kurumun, kazanın meydana gelmesinde ağır kusuru bulunduğu öne sürülen dilekçede, soruşturma konusu olayda da yalnızca Sivil Havacılık Genel Müdürlüğünün raporlarına bağlı kalınmasının hatalı olacağı kaydedildi.

'GEREKEN ÖZEN GÖSTERİLMEDİ'

Dilekçede, kazadan sonra kamuoyuna yansıyan açıklamaların, uzmanların değerlendirmelerinin ve basında yer alan bilgilerin, kazanın World Focus Havayolları, Atlasjet Havayolları ve nihayet Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü'nün gereken dikkat ve özeni göstermemeleri sebebiyle meydana geldiğini ortaya koyduğu iddia edildi.

Dilekçede, basına yansıyan ve bugüne kadar yalanlanmayan haberlerde, pilotların kokpitteki konuşmalarını kaydeden CVR (Cockpit Voice Recorder) ve uçağın uçuş parametrelerini kaydeden FDR (Flight Data Recorder) olarak adlandırılan karakutuların arızalı olduklarının açıklandığı hatırlatıldı. Dilekçede, ''Buna göre kaza kırım ekibi, karakutulardaki en son kaydın 21 Kasım 2007 tarihli bir uçuşa ait olduğunu tespit etmiştir. Sadece bu husus olayın ne kadar vahim olduğunu göstermektedir'' ifadelerine yer verildi.

Kamuoyuna yansıyan iddialara ve konunun uzmanlarına göre, uçağın 'geliştirilmiş kara yakınlığı uyarı sisteminin' (EGPWS) çalışmaması sebebiyle tepeye çarptığı iddia edilen dilekçede şu ifadelere yer verildi:

''Uçağın tepeye kuyruk bölümünden çarpması, pilotun deneyimli bir askeri pilot olması, uzun yıllar yurt dışında çalışması, Sivil Havacılık Genel Müdürlüğünün 3 Aralık 2007 tarihli açıklamasında, hava koşullarının uçuş için uygun olduğu ve uçağın motorlarının çarpma anına kadar faal ve iniş takımlarının açık olduğu yönündeki belirlemeleri birlikte değerlendirildiğinde, söz konusu uyarı cihazının son ana kadar çalışmadığı, uçağın tepeye tehlikeli bir şekilde yaklaşmasına rağmen sistemin pilotu ikaz etmediği, tepeyi son anda fark eden pilotun uçağı 45 derece ile tırmandırmaya çalıştığı ancak çarpmaya engel olamadığı sonucuna ulaşılmaktadır''.

MD TİPİ UÇAKLAR 966 KİŞİNİN ÖLÜMÜNE NEDEN OLDU

Dilekçede, MD 83 modeli uçakların bugüne kadar 966 kişinin öldüğü 22 farklı kazaya karıştığı, 2005 yılında meydana gelen kazadan sonra Amerikan Havacılık Dairesi bazı materyalin yenilenmesini istediği, ancak bu değişiklik yüksek bir maliyeti gerektirdiği için bazı Amerikan Havayolu firmalarının MD 83'leri seferden kaldırdığı belirtildi.

World Focus firmasının, uluslararası piyasada artık 'sabıkalı' addedilen bu uçakları, tüm eksikliklerine rağmen, filosuna kattığı ve uçakların bakımını da gerektiği şekilde yapmadığı iddia edildi.

WORLD FOCUS HAKKINDAKİ ŞİKAYET

Dilekçede, uçağı Atlasjet'e kiralayan ancak bakım sorumluluğu devam eden World Focus firmasının üzerine düşen bakım yükümlülüğünü yerine getirmediğini, uçuşlar için gerekli teknik servisi sağlamadığını, hatta uçaktaki arızaları dahi gidermediğini ve uçağın bu şekilde havalanmasına izin verdiği savunuldu.

ATLASJET HAVAYOLLARI

Uçağı işleten Atlasjet'in de sorumluluğu bulunduğu savunulan dilekçede, firma yetkililerinin tüm eksikliklerine rağmen bu uçağı kullanmaya devam ettikleri, bakım yükümlülüğünü yerine getirmeyen World Focus firması yerine başka bir firmadan teknik servis almadıkları, karakutuları ve 'kara yakınlığı uyarı sistemi' çalışmayan uçağın sefere çıkmasına, muhtemel bir tehlikeyi de göze alarak, izin verdikleri iddia edildi.

SİVİL HAVACILIK GENEL MÜDÜRÜ

Dilekçede, denetimi yapma veya yaptırma ve onaylama yetkisinin Sivil Havacılık Genel Müdürü ve Uçuş Standartları Daire Başkanlığına ait olduğu vurgulandı.

Bu denetimlerin yapılması durumunda, karakutuları dahi çalışmayan bir uçağın sefere çıkarılması söz konusu olamayacağı ve 'geliştirilmiş kara yakınlığı uyarı sistemi'nin çalışacağı belirtilerek, Sivil Havacılık Genel Müdürü, Uçuş Standartları Daire Başkanı ile bu denetimleri yapması gereken teknik denetim elemanlarının görevlerini ihmal ettikleri ileri sürüldü.

Yapılan suç duyurusunda, uçağın bakımında gerekli özen ve dikkati göstermeyerek kazaya sebebiyet verdikleri iddia edilen uçak kazası olduğu dönemde Atlasjet'te yönetici olan Murat Ersoy, Tuncay Doğaner ve Mehmet Erbilgin, World Focus Havayolları (ANKAİR) Genel Müdürü ve Yönetim Kurulu Üyeleri ile yönetici Murat Başman'ın ''taksirle birden fazla insanın ölümüne sebebiyet vermek'', Sivil Havacılık Kurumu Genel Müdürü Ali Arıduru, Sivil Havacılık Uçuş Standartları Daire Başkanı ve ilgili teknik denetçilerin de, ''Trafik güvenliğini taksirle tehlikeye sokmak'' ve ''görevi kötüye kullanma'' suçlamalarıyla haklarında işlem yapılması talep edildi.

İstanbul'dan Isparta'ya giden Atlasjet Havayolları'nın yolcularını taşıyan World Focus şirketine ait yolcu uçağı 30 Kasım 2007'de, Isparta'nın Keçiborlu ilçesi yakınlarındaki Türbetepe mevkisinde düşmüş, kazada 7'si mürettebat 57 kişi ölmüştü.

Düşen uçakla ilgili suç duyurusu!

Yorumlar

Rumuz ~ 16 yıl önce
sen bıxım canımızı cok yaktın amırımm allah sevdıgı kullarını alırmıs yanına senıde bızden cok sevıyormuss topragın boll olsun arkadasımmm

Yanıtla

Kalan karakter 1000

Yorum Gönder

Kalan karakter 1000