Uçakta yabancıları korkutuyormuş!

11 Eylül'den sonra özellikle Müslüman'lara yapılan uygulama, herkesi potansiyel suçlu görme durumu, uçakla yolculuk yapanlar açısından zaman zaman zor bir sürece dönüşüyor.

NTV'deki 'Sade Vatandaş' programında bu konudaki rahatsızlığını dile getiren Okan Bayülgen, kısa bir süre önce bir Amerikalı yolcunun Arap bir yolcuyla aynı uçakta seyahat etmemek için çıkardığı kargaşayı hatırlatarak şöyle konuştu: 'Bir Amerikalı oğlan yolcuları beğenmemiş, enteresan bir tip Araplar'ı beğenmiyor. Sanki kendi tipi pek düzgünmüş gibi. Bu adamın uçaktayken, mesela Türk ya da Müslüman yolcularla uçarken küçük bir sarsıntı falan olmasını isterim. Herkes bir ağızdan Arapça dua ederken herhalde feleğini şaşırırdı adam.'

BAYÜLGEN, UÇAKTAKİ YABANCILARI NİYE KORKUTUYOR?

'11 Eylül' paronayasından, tipi nedeniyle kendisinin de zaman zaman nasibini aldığını ifade eden Okan Bayülgen, bakın uçakta bazı sinir olduğu yolcuların psikolojisini nasıl bozuyormuş:

'Özellikle benim tipimden, sarışın mavi gözlü bir çocuk olmadığım için rahatsız olan uçakta bazı paranoid yolcular oluyor. Dönüp bakıyorlar falan. Ben de en tehditçi suratımı takınıp bir yandan da sıklıkla 'Bismillahirrahmanirrahim' ya da 'Ya Allah Bismillah Allahu Ekber' falan deyip korkutuyorum.'

ADAMI FENA KORKUTMUŞ!

Bayülgen, İsrail'li bir yolcuyu nasıl korkuttuğunu da şöyle aktardı: 'Ben bunları korkutmaya bayılıyorum. Öyle bir yolcuyu da tehdit etmiştim. Business Class'ta uçuyorduk. Arkada bir İsrail'li bir yolcu ayaklarını benim koltuğumun üzerine dayıyordu. Bir kaç kez uyarmama rağmen akıllanmadı. Sonunda ben de 'Müslümanım' dedim ve durdu. Yani bu işimize de yaramıyor değil.'

YURTDIŞINDAKİ HAVAALANLARINDA NİYE OLAY ÇIKARTIYOR?

Türkiye'deki seyahatlerinde herhangi bir sorun yaşamadığını ifade eden Okan Bayülgen, yurtdışına çıktığında, güvenlik görevlileri ve polislerle, kendilerine yapılan muamele nedeniyle sıklıkla tartıştığını anlatarak şöyle konuştu:

'Havaalanlarında bir çok ülkede, pasaport polisleri ve güvenlik görevlileri biraz kompleksli yaklaşıyorlar. Kendi ülkemde mutluyum, seyahat etmekten çok hoşlanıyorum, Gittiğim başka ülkelerde biraz kraldan fazla kralcı güvenlik memurları, kendilerini bir halt sanarak o bavulları aramaları, donumuza kadar aramaları ve ayakkabılarımızı çıkarmaları falan ve 100 mg'dan fazla bir parfüm falan bulursa eğer, büyük bir sevinçler, sanki silah bulmuş gibi tavırları falan var. Onlarla kavga ediyorum. Çoğunlukla ben polisi çağırmalarını istiyorum. Ben polisle de kavga ediyorum... Uçağa biniyorsun, o kadar saat uçuyorsun.. çok sinir bozucu şeyler. Air France'da üzerine sprey sıkılması falan. Hatta en son Almanya'da Alman polisi ile kavga ederken 'burası Almanya' diye bağırıyor bana. Ben de dedim ki 'Ya İngilizce ya da Fransızca konuşacaksın. Senin dediğini anlamıyorum'.