Amerikan Continental Havayolları’na ait DC-10 uçağının pistte düşürdüğü metal parçanın kazaya neden olduğu savı, mahkemenin ana konusunu oluşturuyor.
Concorde’un AF4590 (Air France) sefer sayılı uçağı, New York’a gitmek üzere havaalandıktan 1,5 dakika sonra yanarak yere çakılmış, 100 yolcu ve 9 kişilik mürettebattan kurtulan olmamıştı. Yerde de uçağın bir bölümüne çakıldığı otelde ve civarında 4 kişi ölmüş, 12 kişi yaralanmıştı.
"Sanık" American Continental’in avukatı Olivier Metzner, "Continental, işin özü günah keçisi olarak seçildi. Uçakta, havalanmak üzere hareket ettikten sonra pistteki titanyum parçasına gelmeden 8 saniye önce yangın çıkmıştı" iddiasında bulundu.
Davanın 4 ay sürmesi bekleniyor.
2 Mart 1969’da ilk deneme uçuşunu yapan Concorde, İngiliz-Fransız ortak işletmesinin kararayla 2003’te transatlantik seferlarden kaldırılmıştı. "Lüks" Concorde, diğer uçaklardan iki misli hızda (saatte 2 bin 900 km), 2 mach (havada ses hızının iki misli) uçuş gücüne sahipti.
Son sefer İngiliz Havayolları’nca 24 Ekim 2003’te yapıldı. Fransa 2003 Mayısında seferleri tamamen kaldırmıştı.
-KAZA AYRINTISI 3,5 saat gibi çok kısa sürede Atlas Okyanusu’nu aşabilen Concorde’un tek, hem de ölümcül kazası şöyle cereyan etti: Concorde yolcu uçağı 25 Temmuz 2000 Salı günü öğleden sonra Paris’in Charles de Gaulle Havaalanından New York’a gitmek üzere harekete geçti. Uçak, kalkıştan 1,5 dakika sonra başkentin 4,5 km kuzeyindeki banliyösü Gonesse’te, Hotellisimo otelinin bulunduğu alana düştü.
Uçağın kanatlarında bir çatlaklık olduğu kazanın hemen ardından gündeme getirilirken, görgü tanıkları, kalkış sırasında sol kanadın arkasından alevlerin yükseldiğini ifade etmişlerdi.
Kazadan bir müddet önce British Airways (Britanya Havayolları) tüm Concorde uçaklarının kanatlarında, Air France (Fransız Havayolları) ise 6 Concorde uçağından 4’ünün kanatlarında yaklaşık 2 inç (51 mm) uzunluğundaki çatlakları tespit etmişti.
Pilotlar, arızayı fark ederek uçuş esnasında alevlerin kaynağı olduğunu düşündükleri motoru durdurmuş (2 no’lu motor) ve 4 mil (6,4 km) uzaklıktaki Le Bourget Havaalanına inme planı yapmıştı. Ancak diğer motorun da (1 nolu motor) arıza vermesiyle uçak kontrolsüz bir şekilde sola doğru sapmış ve bir-iki saniye içinde görgü tanıklarına göre "bir mini atom bombası gibi" infilak etmişti.
Pistte Continental uçağından düşen yerdeki yarım metrelik titanyum parçasının Concorde’un lastiklerini parçaladığı ve bunun kanatlardaki benzin depolarını parçalayarak yaktığı tezi öne sürülmüştü.
Her ne kadar bu kaza Concorde uçağının ölümcül ilk kazası ise de Concorde uçağının güvenilirlik konusuna soru işareti koymuş, eski ciddi arızalarını ve hatta İngiliz CAA’nın 1998 yılında Concorde’un motorlarındaki problemler üzerine çıkarılan bültenini de gündeme getirmiştir.
Bir havacılık yayınında motor soğuma çeperinde (engine cooling rings), kompresör disklerinde (compressor disks), egzoz kanalında (exhaust vanes) ve yıpranmış kablolarında (frayed wires) oluşan çatlakların motor türbininde önemli hasarlar yarattığı ve bunun da motorda yangına neden olabileceği ifade edilmişti.
23 Ekim 1980’de hizmete giren ve en son ciddi bakımını 30 Eylül 1999’da gören, 28 Nisan ve 21 Temmuzda da sıradan kontrollerinden geçen AF4590’ın kazadan önce New York’tan Paris’e vardığında arıza verdiği kayıtlarda geçiyor. Arızanın 2 no’lu motordaki tepki tornistan tertibatından (thrust reverser) kaynaklandığı fark ediliyor ve Concorde AF4590’ın bu tertibatı değiştirilerek son uçuşuna hazırlanmıştı.
Kazanın çok muhtemel senaryosu da resmi raporda belirtildiğine göre şöyle: Saat 14.42.30’da kalkışa başlayan Concorde AF4590, birkaç saniye sonra kazayı ateşleyen olayla karşılaştı. Concorde’un sol ana iniş takımındaki lastiklerden gövdeye yakın tarafta bulunan lastik 43 cm’ye 30 cm’lik metal bir plakanın üzerinden geçti ve patladı.
Concorde uçağında hız 10 kt (18.52 km/h) ile 135 kt (250 km/h) arasında iken meydana gelebilecek lastik patlamalarını pilota haber verebilecek bir gösterge bulunuyor. Ancak bu olayda lastik patlaması hız 150 kt (277.8 km/h) dolaylarındayken meydana geldiği için göstergeler işe yaramadı.
Lastik patlaması sonucu sol iniş takımına bağlı motor koruyucusu (water deflector) kırıldı. Sıçrayan parçalar da sol kanadın altında bulunan yakıt tankını (5 no’lu tank) deldi ve aynı zamanda 2 no’lu motorun içine girerek hasara neden oldu.
Bu esnada art yakıcının devreye girmiş olması ve bunun sonucunda yüzeydeki sıcaklığın artmasıyla yakıt tankı ve motor alev aldı. Kanadın arkasında yükselen alevleri gören kule, hemen pilotları uyardı. Bunun üzerine pilotlar göstergelerden 2 no’lu motorun sorunun kaynağı olduğu sonucunu çıkararak, bu motoru kapattı. Çok kısa bir süre sonra, 1 no’lu motor da -büyük olasılıkla uzmanların, kimi zaman dile getirdiği "motorların çok yakın olması" probleminden dolayı- 2 no’lu motordan etkilenerek yarı yarıya güç kaybetti.
Sol taraftaki ciddi güç kaybı nedeniyle uçağın dengesi bozuldu ve pilotun en yakın pist olan Le Bourget Havaalanına yönelmesini engelledi. Saat 14.43.59’da uçak düştü, yanarak yere gömüldü.
Milliyet
Yorumlar Tüm Yorumlar (5)