Çağlayan, "Hiç kimsenin haddi değildir Türkiye Cumhuriyeti bakanının üstünü aramak, x-ray cihazından geçirmek. Buna hiç kimsenin gücü yetmez. Böyle bir şeye de Türkiye Cumhuriyeti devleti ve hükümeti olarak asla taviz vermeyiz" dedi.
Çin ziyaretinin ardından yurda dönen Zafer Çağlayan İstanbul'dan İzmir'e hareketi öncesi Atatürk Havalimanı'nda basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Çağlayan, Çin ziyareti sırasında Urumçi Havalimanı'nda üstlerinin aranmak istenmesi üzerine yaşanan gerginlikle ilgili değerlendirmelerde bulundu. Urimçi Havaalanı'na geldiklerinde beraberinde bürokratlar ve gazetecilerden oluşan bir heyetin de bulunduğunu anlatan Çağlayan, beraberindeki kişilerin listesinin daha önce bildirildiğini söyledi.
Urumçi Havaalanı'nın çok küçük ve VIP uygulaması olmayan bir havaalanı olduğunu belirten Çağlayan, "Alana geldiğimizde heyetteki diğer arkadaşlarımızın x-ray cihazından geçmesini istediler. Tabii ki buna şiddetle karşı çıktım. 'Beraberimdeki heyet size daha önce bildirildi, biz Çin devletinin misafiriyiz' dedim. Pekin Havaalanı'nda gerek iniş, gerek çıkışımızda özel arabalarla alındık, uğurlandık. En ufak bir problemle karşılaşmadık. Dışişleri Bakan Yardımcısı bizi karşıladı. Dolayısıyla Urumçi Havaalanı'nda böyle bir uygulamayı asla kabul etmeyeceğimi söyledim. Havaalanı kuralları olabilir, ancak daha önce Türkiye tarafından verilmiş bir liste var. Arkadaşlarımızı x-ray cihazından geçirmeyeceğimi ifade ettim" diye konuştu.
Asıl problemin Urimçi Havaalanı görevlileriyle Çinli diplomatlar arasında yaşanan sıkıntı olduğunu anlatan Bakan Çağlayan, "Çünkü onlar Çinli diplomatlara da başka bir uygulama yapmayacaklarını söylediler. Bir süre konuşulduktan sonra oradan geçtik. Arkadaşlarımız da geçtiler. Tabii ki arkadaşlarımızın geçmesi esnasında orada bir itiş kakış oldu. Çünkü, arkadaşlarımız görmüş, daha evvel de bir Türkmen kadın orada şiddete maruz kalmış. Pasaportu elinden alınmak istemiş. Garip bir uygulama. Evet bir tartışma olayı yaşanmıştır. Tartışmanın asıl nedeni beraberimdeki heyetin x-ray cihazından geçirilmesini benim kabul etmememdir. Bugün olsa yine aynı tepkiyi koyarım, aynı tavrı koyarım" şeklinde konuştu.
Bakan Çağlayan, konuyla ilgili Türk basınında bazı yanlış haberler çıktığını da dile getirerek, "Hiç kimsenin haddi değildir Türkiye Cumhuriyeti bakanının üstünü aramak, x-ray cihazından geçirmek. Buna hiç kimsenin gücü yetmez, böyle bir şeye de Türkiye Cumhuriyeti devleti ve hükümeti olarak asla taviz vermeyiz. 'Yumruklar havada uçuştu' şeklinde haberler çıktı, böyle bir şey olmadı. Bazı şeyler gazeteci arkadaşların heyecanından kaynaklandı" diye konuştu.
Türkmenistan'dan bugün erken saatte Türkiye'ye geldiklerini ve beraberindeki heyetin Ankara'ya devam ettiğini ifade eden Çağlayan, ''Çin'in Ankara Büyükelçisi ve Büyükelçilik Müsteşarı beni karşılamak için Esenboğa Havalimanı'na gelmiş'' dedi.
Çağlayan, konunun Dışişleri Bakanlığı'na intikal ettirildiğini, Çin Büyükelçiliği'ne nota verilmesini istediğini de belirterek, ''Urumçi'deki tamamıyla maksadı aşan bir uygulamadır. Ben bir kasıt görmüyorum, çünkü gerek Çin Başbakanı, gerek Dışişleri Bakanı, gerek Ticaret Bakanı'nın bana ve heyetime gösterdiği ilgi alaka gerçekten mükemmeldi. Urumçi Havaalanı'nda bir kasıt söz konusu değil. Sadece orada bir işgüzarlık, iş bilmemezlik var'' dedi.
27-28 Eylül tarihleri arasında yapılacak karma ekonomik komisyon toplantısının iptal edilip edilmeyeceğine ilişkin bir soru üzerine ise Çağlayan, önce gelişmelerin takip edileceğini kaydetti. "Bizden bir özür dilenmesi gerekir" diyen Çağlayan açıklamalarını şöyle sürdürdü;
"Gerçi orada Çinli diplomatlar heyet de yanımdayken benden defalarca özür diledi. Herhalde Büyükelçi'nin Ankara Esenboğa Havaalanı'na gelmesinin nedeni de budur. Öğleden sonra Ankara'ya geçeceğim. Kendisi oraya gelirse orada da görüşürüz. Ben kasıt olmadığı kaatindeyim. Tabii bizim hassasiyetlerimiz belli. Urimçi'de yaşanan olaylar konusunda Türkiye'nin hassasiyetleri belli."
Yorumlar Tüm Yorumlar (16)