Havalimanına helikopterle gelen Yıldırım, yeni terminal binasını dolaşarak, İstanbul Sabiha Gökçen Havalimanı Yatırım Yapım ve İşletme AŞ üst yöneticisi Gökhan Buğday'dan bilgi aldı.
Daha sonra gazetecilere açıklama yapan Yıldırım, bu tesisin, 1 milyon metre kareyi aşan alanda, 400 bin metre kareden fazla kapalı alanı bulunan, Atatürk Havalimanı'nın kapasitesine eş değer bir tesis olacağını söyledi.
Yıldırım, yaklaşık 18 ay önce, 1 Mayıs 2008 tarihinde temeli atılan tesisin açılışının, 31 Ekimde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve Bakanların katılımıyla yapılacağını kaydetti.
Türkiye'de havacılıkta gelişme yaşandığını, bunun nedeninin, aldıkları havacılıktaki serbestleşme kararı olduğunu vurgulayan Yıldırım, sözlerine şöyle devam etti:
''2003'te bu hava alanında in cin top oynuyordu. Bugün yıllık 5 milyon yolcu trafiğini aşmış durumdayız. Mevcut tesisler ihtiyaca cevap vermiyor. 3 ayrı şirket, buradan Türkiye'nin her tarafına, kimisi 24, kimisi 16, kimisi de 11 noktaya seferler yapıyor. Bunun yanı sıra yurt dışından da birçok noktaya günden güne artan seferler var. Bu tesislerin hizmete girmesiyle birlikte bu sefer sayıları da süratle artacak.
Bu hava alanının özelliği, 25 milyon yolcu kapasitesi olacak. İcap ederse daha da artırma imkanı olacak. Yaklaşık 5 bin araçlık park yerine sahip, kapalı alanı en büyük hava alanı olma özelliği var. Terminal büyüklüğü 210 bin metre kare. 4 bin metre karelik alanıyla Avrupa'nın, Türkiye'nin en geniş free shop'u burada. 120 check-in kontuarı, 24 self check-in kontuarı, 80 pasaport kontrol noktası ve 6 bagaj alım bandı var.''
Yıldırım, burada uluslararası hava alanı güvenliği bakımından tüm tedbirlerin alındığını da ifade etti. Yıldırım, 109 noktada yer altından borular ve yakıt alma ağızları oluşturulduğunu, 128 odalı, 250 yataklı bir otel bulunduğunu, ayrıca VIP ve CIP salonlarının yer aldığını kaydetti. Bakan Yıldırım, ''Bu hava alanında yok yok, her şey düşünülmüş. Açıldığında Türkiye'nin en önemli hava alanlarından biri haline gelecek'' dedi.
Hava alanına Savunma Sanayi'nin öz kaynaklarıyla 700 milyon dolara yakın yatırım yaptıklarını anımsatan Yıldırım, konuşmasını şöyle tamamladı:
''Ama hizmet yoktu, uçuş yoktu. Adeta ıssız bir görünümdeydi. Biz trafiği buraya kaydırdık. Yeni taleplerin buradan yapılmasını önerdik, hatta zorladık. Hava alanının nasibi açıldı. Daha sonra da Savunma Sanayi Müsteşarlığı'na gereken teknik desteği verdik. Onlar da yap-işlet-devret modeliyle ihale yaptılar. İhalede de 1 milyar 970 milyon avro, Türk parasıyla 4 katrilyon liraya 20 yıllığına, LİMAK, GMR ve MAHB'a, üç şirkete işletmesini kiraya verdiler.''
Zaman
Yorumlar Tüm Yorumlar (18)