21 Kasım 2010, Pazar 08:36:31

AHL'YE MÜZE YAPILAMAZ MI?

"Havaalanları dünyanın her yerinde birer alışveriş merkezine dönüştü. Nedense kimse kültür satmıyor."
  • duty free yapmak varken müzeyi napcaksın yakında yolcular birbirinin üzerinden gececek o kadar daralmış transit
  • Adı üzerinde, Havalimanı. Gelirsin, uçarsın gidersin. Çok bir aksilik, istisna olmadıkça burda insanlar fazla vakit geçirmez zaten. Birilerine kavuşma heyecanı ya da birilerinden ayrılma hüznü vardır burda. Yalnızsanız da, evinize dönme heyecanı, ya da evinizden ayrılma hüznü. Lafın kısası, bunca duygu karmaşası içerisinde, tabiri caizse, kimse bu tip şeyleri iplemez, vakit ayırmaz. 21. Yüzyıldayız, hepimizin -malesef- acelesi telaşesi var. Bir yerlere yetişiyoruz sürekli. Geç kalıyoruz, koşuşturuyoruz. Bence havalimanımıza gelelim, işlemimizi yapalım. İki parfüm sigara alıp uçalım. Olay bu kadar basit.
  • beyefendi yazıyı yazmıs yazmasına ama ahl'yi ne kadar gezerek yazmıs anlamadım. dıs hatlar terminalinde bir sergi alanı var zaten. hatta su anda kelebeklerle ilgili muhtesem bir sergi var. hadi beyefendi hic dıs hatlardan ucmamıs yada bir tanıdıgını yolcu etmemis. e gazeteler gecen hafta bangır bangır tarkan'ın kelebekler sergisiyle ilgili goruslerini yazdı. elestirirken biraz dikkatli olmak lazım. orada bir emek var. basarılı bulursunuz yada bulmazsınız, daha iyisi yapılabilir diye elestirmek varken neden burada sergi yok demek sacma degil mi? müze konusuna ler yapar.gelince, dhmi izin verse TAV bence neler ne
Atatürk Havalimanındayım... 

Aynı aşağılık kompleksinden yola çıkanlar, İstanbul deniz otöbüslerinde de hangi adaya gelindiğinin anonsunu ingilizce verdiklerinde, adaların adlarını Türkçe okunduğu gibi değil, Amerikan aksanıyla okuyorlar. (Hiç şaşmam annelerinden babalarından duydukları ‘Bye Bye’ı Türkçe sanan çocuklarımız yakında Adaları’da Amerikanca telaffuzuyla çağırmaya başlar.) Artık hükümetler devleti bir şirketmiş gibi işletme modeline göre yönettiklerinden Türkçe’yi de, amerikanlaştırarak dünya pazarına açıyorlar. 

Aynı havaalanlarının pazar yerine dönüşmesi gibi. 

Dünyada nereye giderseniz gidin hepsi alış veriş merkezine dönüştü, Havaalanlarındaki çoğu gereksiz güvenlik önlemlerinden en çok buradaki mağazalardan para kazananlar memnun olmalı. Güvenlik adına uçuştan üç saat önce toplanmaya zorlanan bizlere viskiden parfüme, kravattan bavula binbir çeşit mal satma peşindeler. Havaalanında etrafıma bakınıyorum. Her şey dünyanın ortak pazar dili İngilizce. Mallar, istisnalar dışında, yabancı ürünler. Dünyanın ilk kahveleri İstanbul’da kurulmuşken, kahve kültürü dünyaya buradan yayılmışken, bir kaç Amerikalı müteşebbisin kurduğu Starbucks’a mahkumsunuz. Türkiye’yi, İstanbul’u marka yapacağız diyenler, kahvelerini bile tanıtma ufkundan yoksun. 
 
Havaalanında uçak beklerken, aval aval dolaşmak, okumaya niyetim olmayan gazeteleri okumak yerine, bu mekanlarda gözlemlerimi yazıyorum uzun zamandır. Bir seferinde, ‘Havaalanları’nın neden kültür için de kullanılamadığını’ düşünmüştüm. Kültür endüstrileri dünya ekonomisinde en hızlı büyüyen sektör. Kültür alış verişinin yıllık hacmi ağır sanayii çoktan geride bıraktı. 
 
Herhangi bir havalanında neden o ülkenin kültürüyle ilgili bir şeyler sunulmasın? Neden Atatürk havaalanının bir köşesinde küçük bir İstanbul müzesi olmasın? Başka bir köşede neden dokümanter filmler seyretmeyelim? Bir salonda resim sergisi olamaz mı? 
 
Mini konserler, kukla tiyatroları olacak mekanlar da mümkün. Yaşamın amacının tüketim diye pompalandığı dünyamızda reklamlarla satın almaya kandırıldığımız luzumsuz eşyaların yanısıra, bize bir dirhem de kültür sunsalar. 
 
Atatürk Havaalanı’nı dolaşırken her tarafta gözümüzün içine bata bata neon ışıklarlarla sergilenen mallar yetmiyormuş gibi, hoparlörlerden satış reklamları da yapılyordu. Biri dünyamızda egemen düzenin vurdum duymaz çılgınlığının ifadesiydi. Bağdat yolcularının alış verişine ilişkin özel bir anons yapılıyordu.

Gündüz VASSAF
RADİKAL
AHL'YE MÜZE YAPILAMAZ MI?

Yorumlar

Misafir ~ 13 yıl önce
duty free yapmak varken müzeyi napcaksın yakında yolcular birbirinin üzerinden gececek o kadar daralmış transit

Yanıtla

Kalan karakter 1000
Misafir ~ 13 yıl önce
Adı üzerinde, Havalimanı. Gelirsin, uçarsın gidersin. Çok bir aksilik, istisna olmadıkça burda insanlar fazla vakit geçirmez zaten. Birilerine kavuşma heyecanı ya da birilerinden ayrılma hüznü vardır burda. Yalnızsanız da, evinize dönme heyecanı, ya da evinizden ayrılma hüznü. Lafın kısası, bunca duygu karmaşası içerisinde, tabiri caizse, kimse bu tip şeyleri iplemez, vakit ayırmaz. 21. Yüzyıldayız, hepimizin -malesef- acelesi telaşesi var. Bir yerlere yetişiyoruz sürekli. Geç kalıyoruz, koşuşturuyoruz. Bence havalimanımıza gelelim, işlemimizi yapalım. İki parfüm sigara alıp uçalım. Olay bu kadar basit.

Yanıtla

Kalan karakter 1000
Misafir ~ 13 yıl önce
beyefendi yazıyı yazmıs yazmasına ama ahl'yi ne kadar gezerek yazmıs anlamadım. dıs hatlar terminalinde bir sergi alanı var zaten. hatta su anda kelebeklerle ilgili muhtesem bir sergi var. hadi beyefendi hic dıs hatlardan ucmamıs yada bir tanıdıgını yolcu etmemis. e gazeteler gecen hafta bangır bangır tarkan'ın kelebekler sergisiyle ilgili goruslerini yazdı. elestirirken biraz dikkatli olmak lazım. orada bir emek var. basarılı bulursunuz yada bulmazsınız, daha iyisi yapılabilir diye elestirmek varken neden burada sergi yok demek sacma degil mi? müze konusuna ler yapar.gelince, dhmi izin verse TAV bence neler ne

Yanıtla

Kalan karakter 1000

Yorum Gönder

Kalan karakter 1000