Uçak demişken, Amerika'ya giderken Atatürk Havalimanı'nda sinir sahibi olmamak imkansız sayın okur! Senelerdir gitmiyordum, unutmuşum valla. Bir kere beş öğün kontrolden geçiyorsunuz. Hadi onu anladık diyelim, ya o sabahın kör vaktinde cevaplamak zorunda kaldığınız saçma sapan güvenlik sorularını ne yapmalı! Üç vakte kadar yetkililerden şu soruları bekliyorum:
* Donunuzu kendiniz mi giydiniz, yoksa başkası mı giydirdi?
* Buraya gelmeden önce duş sonrası başkasının bornozunu kullandınız mı?
* İkinci el kıyafetler giymediğinize emin misiniz?
* Havaalanı içinde SMS çektiğiniz oldu mu? Olduysa kime? Neden?
* Dün gece hiç tanımadığınız bir erkeğe sırf ona benziyor diye merhaba dediniz mi? Aranıp tarandıktan sonra uçağa biniyorum. Korkarım yanımdaki adam asrın en talihsiz yolcusu! Ekranı çalışmıyor, herkes hapur hupur yemek yerken onunki gelmiyor, koltuğu geri yatmıyor. Ama ille de uçak egzersizlerini ihmal etmiyor. Evet öyle bir uçak egzersizi durumu var. Topluca bir kiii. Ayaklar sağdan sola, soldan sağa kıvrılıyor, baş çevriliyor falan. Tabii herkes bu işi çaktırmadan yapmaya çalışıyor, karizma dağılmasın diye. Çok eğlenceli...
Ayşe Özyılmazel / Sabah
Yorumlar Tüm Yorumlar (6)