Her gün ortalama 900 uçağın inip kalktığı dünyanın en işlek meydanlarından Atatürk Havalimanı'nda, piste girerek tehlike arz eden kuşlara karşı mücadele hız kesmeden devam ediyor...
Günde 80 bin yolcuya hizmet vererek Türkiye'nin dünyaya açılan en büyük kapılarından biri olan limanda uçakların iniş kalkışı sırasında piste doğru süzülerek tehlike arz eden kuşlarla mücadele hız kesmeden devam ediyor. Pilotların korkulu rüyası haline gelen kuş sürüleriyle Devlet Hava Meydanları İşletmesi (DHMİ) İtfaiyesi'ne bağlı kuşlarla mücadele timi 24 saat mücadele ediyor. Piste ve çevresine inerek tehlike arz eden kuşlar, çeşitli sesler çıkarabilen araçlar ve av tüfekleriyle pistten
uzaklaştırılıyor.
Her gün düzenli olarak kuş kontrolüne çıkan ekiplerin en fazla şikayet ettiği aylar ise göçlerin yoğun olduğu ilkbahar ve sonbahar ayları.
Kuşlarla mücadele timlerini bizzat yöneten Atatürk Havalimanı İtfaiye Müdürü Yusuf Akbaş, çalışmaları ile ilgili bilgi vererek, "Kuşlarla mücadelede kullandığımız bir aracımız var. Değişik sesler çıkararak kuşları ürkütmekte ve kovalamaktayız. Atatürk Havalimanı kuşların göç yolu üzerinde bulunmaktadır. Burada göçmen kuşlar olduğu gibi, deniz kenarında olduğumuz için martılar çok bulunmaktadır. Bu göç sırasında kuş yoğunluğu yaşanmaktadır. Ancak göçmen kuşlar bizim için fazla tehlike arz etmemektedir.
Tehlike arz eden kuş türü, daha çok martılardır. Özellikle denize yakın pistimizin kenarlarına martılar çok gelmektedir" dedi.
"SİREN SESİ VE AV TÜFEKLERİ İŞE YARIYOR"
Kuşları, siren sesi çıkaran araçlar ve av tüfekleriyle ürküttüklerine dikkat çeken Akbaş, "Araçlarımızın üzerinde sirenler var. Siren ve değişik seslerle kuşları kovalıyoruz. Tabii uçuş kontrol kulesinin talebi üzerine pistlere çıkıp kuşları kaçırıyoruz. Siren sesinin yetmediği hallerde de av tüfeğimizle havaya ateş ederek kuşları ürkütüyoruz. Kuş sürüleri genelde ilkbahar ve sonbaharda yoğunlaşıyor. Nisan, mayıs ve haziran aylarında daha çok yavru martılar başımızı ağrıtıyor. Bunlar acemi oldukları için uçaklara karşı nasıl hareket edeceklerini bilmiyorlar. Henüz uçma yetenekleri gelişmediği için tehlikeli oluyorlar. Kuşların dışında, pistlere zaman zaman köpekler de girebiliyor. Ancak bunlar çok nadir şahit olduğumuz vakalar. Bizim için birinci derece de önemli olan kuşlarla mücadeledir" diye konuştu.
Yusuf Akbaş, 2009 yılında İstanbul Üniversitesi Veteriner Fakültesi ile iş birliği yaptıklarını hatırlatarak, "Veteriner Fakültesi'nden profesörler gelip burada bilimsel araştırma yaptı. Kuş-uçak çarpışmalarının nasıl meydana geldiği ve kuş hareketleri konusunda bir çalışma yaparak rapor hazırladılar. Kuşlarla nasıl mücadele etmemiz gerektiğini ortaya koydular. Bu raporlardan edindiğimiz bilgilerle kuşlarla bilimsel olarak mücadele ediyoruz. Kuşların aktivitesini gösteren bir harita hazırladık. Bu
istatistiklere göre hareket ediyoruz. Kuşlarla mücadeleye çıkmadan göç hareketlerini kaydediyoruz. Böylelikle mücadele haritamızı oluşturarak etkili çalışma aşamasına geçiyoruz" açıklamasını yaptı.
Yorumlar Tüm Yorumlar (11)